"SES’imiz gücümüzdür! yeter artık susmayacağız, Korkmayacağız!"

Başkan Doğan açıklamasında, hemşirelik mesleğinin bilim ve sanatı içinde barındıran, geçmişten günümüze sosyal, kültürel ve teknolojik değişimlerle kendini yenilemeyi başaran, birey, aile ve toplumun sağlık durumu ile ilgilenirken etik ve merhamet duygusunu da mesleğinin bir parçası sayan uygulamalı bir sağlık disiplini olduğunu kaydetti.

Kovid-19 pandemisi ile ülkelerin sağlık sistemleri sıkıntıya girmiş, bulaş arttıkça sağlık ve hastane kaynaklarına da ihtiyacın arttığına dikkat çeken Doğan, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Çok sayıda hastanın kısa süre içerisinde enfekte olarak yoğun bakıma ihtiyaç duyması ile hemşireliğin temel amacı olan “bakım” kavramının önemi daha belirgin hale gelmiş, ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada yer alan Kovid-19 gibi bulaşıcı hastalıkların önlenmesi, yönetilmesi, azaltılması ve halkın eğitilmesinde hemşirelerin önemli rolleri olduğu fark edilmiştir. Ülkemizin de içinde yer aldığı 191 ülkeden gelen verilerle oluşturulan ve 6 Nisan 2020’de yayınlanan 2020 Dünya Hemşirelik “Durum Raporu’nda, 21. yüzyılın sağlık hedeflerine ulaşılmasında hemşirelerin daha etkili hale getirilmesi için güçlendirilmeleri gerekliliği vurgulanmıştır. Bu vurguya rağmen ne dünyada ne de ülkemizde önemli bir adım henüz atılmamıştır.

Ülkemizde de Kovid-19 pandemisinde hemşireye olan ihtiyaç daha da derinleşmiştir. Çünkü sağlık politikalarının yetersizliği nedeniyle hemşireler yıllardır yetersiz sayıda her geçen gün artan iş yükleriyle çalışmaya alıştırılmış ve bu durumun çözülemeyeceğine ve olağanlığına inandırılmışlardır. Hemşirelik mesleğinde hemşire sayısının yetersizliği önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmakta ve çalışma yaşamına ilişkin sorunların çoğuna kaynak teşkil etmektedir. Türkiye’de yaklaşık 200 bin hemşire bulunmaktadır. İtalya, Hollanda, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri gibi gelişmiş ülkelerde 100 bin nüfusa düşen hemşire sayısı 500 ile 1000 arasında değişmektedir. Türkiye’de ise 100 bin nüfusa düşen hemşire sayısı 306 olup bu sayı ile ülkemizin, birçok ülkenin çok gerisinde yer aldığı görülmektedir. Sağlık hizmeti kapasitesinin bahsedilen ülkelere göre daha yüksek olan ülkemizde bizler 4 hemşirenin yapacağı işi 1 hemşire ile yapmakta ve bunun sonucunda meydana gelen sorunları çözmek için de ayrıca çaba sarf etmek zorunda kalmaktayız.

Hemşirelik mesleğini uygularken bizler yaşam hakkına, insan haklarına saygılı bir hizmet üretmekte, yaş, renk, inanç, kültür, cinsiyet, cinsel yönelim, milliyet, politika, ırk ya da sosyal duruma göre herkese saygılı ve eşit davranmaktayız. Bizlere çalışma ilişkisi içerisinde bir insan olarak yaklaşılmasını beklemekteyiz. Oysa yıllardır çözülemeyen sorunlarımıza bizlerin insan olduğu gerçeğini unutarak yapılan düzenlemelerle birçok yeni sorun eklemiştir.

Kovid-19 genelde tüm toplumu, özelde ise sağlık çalışanlarını ve ailelerini benzeri görülmemiş düzeyde riske maruz bırakmıştır. Bu salgın nedeniyle dünyada ve ülkemizde hastalanan ve bu nedenle yaşamlarını kaybeden sağlık çalışanlarının sayısı giderek artmaktadır. DSÖ, sağlık çalışanları arasında Kovid-19 enfeksiyonunun, genel nüfusa göre çok daha yaygın olduğunu vurgulamaktadır. Bu nedenlerle Uluslararası Hemşireler Konseyi (ICN) ağır iş yükünün yarattığı travmalar nedeniyle yakın gelecekte meslekten kitlesel ayrılmalar olabileceği uyarısı yaparak, hükümetleri hemşirelerin işten ayrılması nedeniyle oluşan boşluğu doldurmak için şimdiden harekete geçmeye ve hemşirelerin koşullarını iyileştirmeye çağırmıştır. Bu nedenle de hemşire iş gücü yaratılmasına ve ön görülen eksikliklerin giderilmesine, hemşirenin karar alma süreçlerinde etkili rol almasına, liderlik pozisyonlarında daha fazla hemşireye yer verilmesine, hemşirelik eğitiminin iyileştirilmesine ve lisans düzeyinde olmasına yönelik yatırımlar yapılması için tüm hükümet ve paydaşlara çağrıda bulunulmuştur.” 

12 Mayısı kutladığımız bu günde mesleğin artan önemine rağmen halen yok sayılmaya, alınması gereken önlemlerin alınmayarak kendilerinin ve ailelerinin yaşam hakları korunmayarak ölümlere neden olanlardan hesap sormak zorundadırlar”diyen Doğan, “12 Mayıslarda yetkili sendikanın hükümet yetkilileriyle düzenlediği sempozyumlarda şimdi çoğu bürokrat ya da milletvekili olan sendika başkanlarının hükümet yetkililerine methiyeler dizerek sizlere verdikleri sözler tutulmamıştır. Dizdikleri methiyelerle onlar amaçlarına ulaşmışken, biz hemşireler bu gücün bize çözüm olacağı umuduyla avutulmaya devam edemeyiz artık.”dedi.  

Doğan, “Hemşirelik mesleğinin sorunlarını konuşmak ve çözüm üretmek 12 Mayıslarla sınırlandırılmakta verilen sözler ve vaatler çözülmeyerek bir sonraki yıla daha da katmerleşen sorunlarla yeni 12 Mayıslar kutlanmak istenmektedir. Her 12 Mayıs’da dile getirdiğimiz ve dile getirmeye devam ettiğimiz mesleki, mali ve çalışma ortamına yönelik problemleri taleplerimiz ile belirtir, sorunların çözümü için bir kez daha sağlık otoritelerine sesleniyoruz; topluma güvenli ve nitelikli bakım sunulması için sorunlarımızı meslek birlikleri, akademisyenler ve sendikalarla birlikte çözmek için gerekli çalışmaları derhal başlatın ve taleplerimize daha fazla kayıtsız kalmayın.”şeklinde ifade etti.

Sağlık otoritelerine seslenen Doğan, gerekli taleplerini şöyle ifade etti:

“Hemşire insan gücü açığının kapatılması iş yükümüzün azaltılması için atama bekleyen yüzbinlerce hemşire kadrolu istihdam edilmeli.

Hemşire sayısının yetersizliği ve pandemi de bu sorunun daha da derinleşmesi nedeniyle KHK’larla ihraç ettiğiniz deneyimli hemşireler işlerine iade edilmeli.

Kronik hastalığı olan, gebe, engelli hemşirelerin çalışmaları yetkinlikleri ve tarafsızlıkları tartışmaya açık, kimlerden oluştuğu bilinmeyen idari kurulların iznine bağlanmaksızın idari izinli sayılmalı,

Çocuk bakımı ve ebeveyn hakları kapsamında çalışma koşulları göz önünde bulundurularak 24 saat açık, nitelikli, anadilinde eğitim ve bakım hizmeti veren, ücretsiz kreşler açılsın.

Kreşler 0-3 yaş çocuk grubunu da içerecek şekilde düzenlenmeli. Başta ebe ve hemşireler olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmeli.

Çalışanlar arasında ücret adaletsizliğini derinleştiren Performans uygulaması kaldırılmalı ücretlerin insanca yaşam koşullarına yetecek ve emekli olduktan sonra da hayatını sürdürecek seviyede olması için ek ödeme değil tek kalemde emekliliğe de yansıyacak sabit ücret düzenlemesine geçilmeli.

Fiili hizmet zammı geçmişe yönelik çalışmaları kapsamalı.Fazla çalışma kapsamına giren gece nöbeti katsayısı 3 ile, hafta sonu mesai katsayısı 2 ile ve bayram günlerinde mesai katsayısı 4 ile çarpılarak ödenmeli. Riskli birim, özellikli veya acil birim farkı alınması için fiilen yapılan işin dikkate alınması için gerekli düzenlemeler yapılmalı.

Hemşireler ve diğer sağlık profesyonellerinin ruh sağlıklarını korumak ve motivasyonlarını arttırmak adına psikososyal destek sağlanmalı. Kovid-19 tedavisi gören hemşirelerin tedavi ve iyileşme süreçleri yakından takip edilmeli, iyileştirici ve rehabilitasyon hizmetleri verilmelidir. İşe ne zaman başlangıç yapacağı ve hangi birimlerde çalışabileceği ile ilgili planlamalarda bulunulmalı.

Kovid-19 illiyet bağı aranmaksızın hemşireler için meslek hastalığı olarak kabul edilmeli. Hemşireleri doğrudan ilgilendiren kararlar alınırken hemşireler ya da sendika temsilcilerinin sürece dahil edilmesi sağlanmalı.Yüksek risk kategorisine giren hemşireler (örn. yaş, hamilelik, zayıf bağışıklık vb.) enfeksiyon riski daha düşük alanlara yerleştirilmelidir.

Emeğimizin ve gücümüzün hak ettiği değeri bulduğu,  meslek özerkliğimizin sağlandığı, 12 Mayısları güvenli ve güvenceli çalışma koşullarında kutlayacağımız günlere olan inancımızla Hemşireler Gününüz ve haftanız kutlu olsun."

 

Kaynak : PHA
Kaynak: pha