Öz, yaptığı açıklamada, "Dini Bayramlar, tüm aile bireylerini bir araya toplayan, sevgi ve kardeşliğin göstergesi olarak simgelenen geniş sofraların kurulduğu günlerdir. Kurban Bayramı’nda, Bayram geleneklerimizden olan tatlı, şeker tüketimine ek olarak kırmızı et tüketiminin miktarı ve sıklığı artmaktadır. Bayramda; yiyecek seçimi, porsiyon kontrolü ve besin gruplarının dengeli dağılması konusunda mutlaka özen gösterilmelidir. Bu dönemde özellikle şişmanlık, yüksek tansiyon, kalp-damar, mide ve diyabet (şeker) hastalığı olan kişilerin beslenmelerine dikkat etmeleri gerekmektedir.  Et birçok mineral ve vitamin içermesine rağmen C ve E vitamini içermez. Bu nedenle etlerin sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında sebzelerin de tüketilmesi besin çeşitliliği sağlamak ve etlerde bulunan demirin emilimini artırmak açısından sağlıklı bir yöntemdir. Etler yüksek ateşte hızlı pişirilmemeli, kısık ateşte ağır ağır pişirilmelidir. Etler pişerken fazladan yağ eklememize gerek yoktur, et kendi doymuş yağı ile pişmelidir"dedi.

"Bayramlarda öğün düzeni, saatleri ve yediğimiz miktarlar değişmektedir. Fazla et tüketimine ek olarak ağır şerbetli tatlı tüketimi de mide rahatsızlığı sürecini hızlandıracaktır. Bu nedenle önlem alınmazsa bazı mide-bağırsak problemleri yaşanabilir" diyen Öz, şöyle devam etti:

"Bu problemlerin yaşanmaması için güne hafif bir kahvaltıyla başlamak gerektir. Bayram namazı ve kurban kesme telaşı ile kahvaltı öğünü atlanmamalıdır. Öğünlerde aşırı besin tüketiminden kaçınılmalıdır, bir öğünde bir besin çok tüketildiyse diğer öğünlerde miktarı azaltılmalıdır. Havaların sıcak olmasının da etkisiyle su tüketimine önem verilmeli, günde 8-15 bardak su tüketilmelidir. Hamur işleri ve ağır şerbetli tatlılar küçük porsiyonlar halinde tüketilmeli, kronik hastalıkları olanlar tatlı tüketiminden kaçınmalıdır. Hayvanların kesilmesi, yüzülmesi, etin nakli, muhafazası, pişirilmesi ve tüketime sunulması aşamalarında kişisel hijyen kuralları ve besin hijyeni kuralları ihmal edilmemelidir. Gıda kaynaklı zehirlenmeler arasında etin payı çok yüksektir.  Etler kesinlikle çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmemeli, bazı hastalıkların çiğ veya az pişmiş etlerin yenmesiyle bulaştığı akıldan çıkarılmamalıdır. Bayram süresince yenecek et miktarı kadar eti pişirme ve saklama yöntemleri de önemlidir. Etler aynı zamanda sindirimi zor olan besinlerdir. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik pişirmede ve sindirimde zorluk yaratır. Bu nedenle özellikle sindirim sistemiyle ilgili problemi olan bireyler bu etleri hemen tüketmemeli, buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra tüketmeyi tercih etmelidir. Etler kuşbaşı veya kıyma gibi küçük parçalar halinde, tek pişirimlik miktarlarda buzdolabında 0-2 ºC de maksimum 3 gün, derin dondurucuda - 18 ºC de 3 ay muhafaza edilebilir. Etler kolaylıkla bozulabilen potansiyel riskli besinlerdir. Etlerin dondurulduktan sonra tekrar çözdürülmesi bazı mikroorganizmalar için üreme ortamı oluşturur ve bu durum sağlığı tehdit edebilir. Bu nedenle buzlukta saklanan etler çözdürüldükten sonra, tekrar dondurulmamalıdır"

Kaynak : PHA
Kaynak: pha