Diyabetes Mellitus'un dünyadaki en yaygın bulaşıcı olmayan hastalık olduğunu kaydeden Aydın, "Dünyada her 6 saniyede bir kişi diyabetten hayatını kaybetmektedir. Diyabet tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok sık görülen ve hayat boyu devam eden bir hastalıktır. Ülkemizde 2013 yılında 7 milyonun üzerinde diyabet hastası varken 2035 yılında bu rakamın 11 milyonun üzerinde olacağı öngörülmektedir. Bu hastalık düzenli ve dengeli beslenme, egzersiz ve medikal tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Diyabet yalnızca bireylerin sağlığını değil, ülkelerin ekonomik büyümeleri, sağlık ve sosyal güvenlik sistemleri üzerinde de büyük yük oluşturmaktadır. Bu yükü azaltmanın; erken tanı ve tedavi ile diyabete zemin hazırlayan faktörlerin önlenmesini de içine alacak ulusal sağlık politikaları ile mümkün olmaktadır” dedi.

"DİYABETE SEBEP OLAN UNSURLAR"

Hareketsiz yaşam, sağlıksız ve yanlış beslenme, genetik yatkınlık, fazla kilolu olmak gibi unsurların Tip 2 diyabete zemin hazırladığını ifade eden Aydın, "Toplam diyabetli nüfusun yaklaşık yüzde 90'ını oluşturan Tip 2 diyabet, doğru beslenerek ve hareketsiz yaşamdan hareketli bir yaşama geçerek yüzde 70 oranında önlenebilir veya geciktirilebilmektedir. Çok sayıda Tip 2 diyabetli birey diyabetli olduğunu bilmeden uzun yıllar yaşamakta ve tanı konulduğunda ise diyabetin yol açtığı sorunların çok önceden başlamış olduğu görülmektedir. Oysa sağlık tarama ve kontrollerinin düzenli olarak yapılması, tüm diyabet türlerinin yol açacağı komplikasyonların azaltılması, tedavinin düzenlenmesi ve etkili diyabet yönetiminin sağlanması açısından çok önemlidir. Geç konulan tanı ile birlikte, diyabetin tedavi ve yönetiminin etkin olarak yapılamaması; böbrekler, kalp-damar sistemi ve gözlerde ciddi sorunlara yol açmakta, organ kayıplarına sebep olmaktadır" şeklinde konuştu.

"GÖRME KAYBI VE KÖRLÜĞÜN DE EN ÖNEMLİ NEDENLERİNDEN BİRİ"

Tüm dünyada böbrek yetersizliğinin ve travmaya bağlı olmayan ampütasyon olgularının en yaygın nedeninin diyabet olduğunu kaydeden Aydın, "Özellikle gelişmiş ülkelerde diyabet, görme kaybı ve körlüğün de en önemli nedenlerinden birini oluşturmaktadır.Diyabet eğitimi diyabetli bireylerin diyabetin yaşam üzerine etkilerini ve davranışlarını nasıl değiştireceğini ayrıntılı bir şekilde kavramalarını sağlar. Araştırma sonuçları diyabette hasta eğitimi olmadığı zaman diyabete bağlı gelişen komplikasyonların dört kat daha fazla görüldüğünü göstermiştir. Bu bilgiler ışığında Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Diyabet Okulu 3 Kasım 2016"da hayata geçirilmiştir. Her ay düzenli bir şekilde alanında uzman kişilerce diyabet hastalarına diyabet eğitimi verilmekte ve katılan hastalara diyabet sertifikası verilmektedir" ifadelerini kullandı. 

"DİYABETTE ERKEN TANI ÖNEMLİDİR"

Diyabette erken tanının önemine dikkat çeken Aydın, "Diyabetin erken teşhisi, tüm diyabet tipleri için oluşabilecek ciddi komplikasyonların önlenmesi ve tedavisi ile diyabetin daha iyi yönetilmesinde erken teşhis, düzenli takip ve kontrolün önemine dikkat çekilmesi açısından tüm dünyada 14 Kasım Dünya diyabet günü olarak kutlanmaktadır” şeklinde konuştu.

 

Kaynak : PHA
Kaynak: pha