Öz, yazılı açıklamasında, her yıl ocak ayının ilk pazar gününden itibaren başlayan haftanın 'Verem Eğitim ve Propaganda Haftası' olarak kutlandığını kaydetti.

Haftanın kutlanmasındaki amacın verem ile ilgili toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalığa bütün kesimlerin dikkatinin çekilmesi olduğunu vurgulayan Öz, "Verem insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olmasına rağmen hala tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olarak önemini korumaktadır."dedi.

-"2018  YILI İTİBARİYLE 11 BİN 786 KAYITLI VEREM HASTASI BULUNMAKTADIR"

Dünya Sağlık Örgütünün küresel tüberküloz 2019 raporuna göre 2018 yılında dünyada 10 milyon yeni tüberküloz vakası tespit edildiğine işaret eden Öz, şunları ifade etti:

"Bunların yaklaşık 5.7 milyonu erkek (15 yaş üstü), 3.2 milyonu kadın (15 yaş ve üstü) ve 1.1 milyonu çocuktur (15 yaşından küçük). Rapora göre 2018 yılında dünya genelinde en çok ölüme yol açan 10 nedenden biridir ve 1,5 milyon kişinin tüberküloz hastalığından hayatını kaybettiği bildirilmiştir. Ülkemizde ise 2018 yılı itibariyle toplam 11 bin 786 kayıtlı verem hastası bulunmaktadır.Verem,“Mycobacterium tuberculosis” isimli basilin oluşturduğu, tüm organları tutabilen, bulaşıcı ve tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilen bir hastalıktır.Verem hastalığının belirtileri; 2-3 haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik, balgam çıkarma, kan tükürme, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısıdır. Bu nedenle, iki-üç hafta veya daha uzun süreli öksürük şikayeti olan herkes en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.Hastanın semptomları ve röntgen bulguları , hastalıktan şüphelenmeyi sağlar. Kesin tanısı ise balgamda verem mikrobunun gösterilmesi ile konulur. Basilin mikroskopta gösterilmesi ya da kültürde üretilmesi gereklidir. Tanı konulan hastalar, gizlilik kuralları içinde dispanserde kaydedilir.

-"VEREMİN TEŞHİSİ VE TESPİTİ ÜCRETSİZDİR"

Öz, Toplum Sağlığı Merkezi Verem Birimlerinde veremin teşhis ve tedavisi ücretsiz olduğunu anımsatarak, "Tedavi standarttır. tedavide verilen ilaçların düzenli içilmesi çok önem taşır. Çünkü hastaların bir kısmı tedaviyi terk etmekte ve toplumda basil saçmayı sürdürmektedir. Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için her doz ilacı sağlık personeli gözetiminde alması en uygun yoldur. Buna 'Doğrudan Gözetimli Tedavi' denilir. Tedaviyi sonlandırana kadar özenle sürdürmek gerekir."dedi.

Hasta olmayan fakat verem olma riski taşıyan kişilere koruyucu ilaç tedavisi verildiğine dikkati çeken Öz, şöyle devam etti:

"Koruyucu ilaç tedavisi tek ilaçla ve 6 ay süreyle verilir. Bu tedavinin hastalanmayı yüzde 90’a varan oranda önlediği bilinmektedir. BCG aşısı özellikle çocuklarda kanla yayılan ve ağır seyreden (menenjit ve miliyer TB) verem hastalığını önlemede çok etkilidir. Ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra 2. ayını bitiren bebeklere Toplum Sağlığı Merkezlerinde ve Aile Hekimlerimizce yapılmaktadır. Hastaların yaşadığı ekonomik sorunlar, sosyal dışlanmışlık ve yaşamlarını zorlaştıran diğer unsurlar önemlidir. Beslenme, barınma ve düzenli iş bulmada sorunlar yaşayan hastalarımız vardır. Tümüyle tedavi edilen bir hastalıkta bu çağda damgalanma ve dışlanma olmamalıdır.

Bu hafta boyunca, ilimiz genelindeki sağlık kuruluşlarımız tarafından halkımızın sağlık eğitimine yönelik olarak çeşitli eğitim toplantıları düzenlenecek ve tüberküloz (verem) hastalığı ile ilgili afiş ve broşürler il genelinde topluma dağıtılacaktır. Ayrıca bu hafta boyunca il genelindeki görevli sağlık personeli tarafından okullarda, cezaevlerinde, sağlık kuruluşlarında verem hastalığı ve korunma yollarına ilişkin olarak eğitimler düzenlenecektir."

Kaynak : PHA
Kaynak: pha