Cem Yılmaz TWitter'dan duyurdu, sağlık çalışanlarına moral desteği vermek için ücretsiz gösteriler yapmak istediğini hesabından. Sağlık bakanı Fahrettin Koca'da olumlu bakıyormuş. Gösteri için hazırlık yapılıyormuş.

        Sayın bakanım: İnsanların çok çalışmaları morallerini bozmaz. İki şey moral bozar: 1-Can güvenliği olmayan bir ortamda çalışmak.  2-Çalıştığının karşılığını alamamak.Yani sağlık çalışanlarının virüsten dolayı can güvenlikleri zaten yok, bari emeklerinin karşılığını verirseniz onları ancak o zaman mutlu edersiniz, streslerini o zaman atarlar, çocuklarının yanına sarılamasalarda elleri kolları dolu dolu giderlerse, onlar ancak o zaman mutlu olurlar. Yoksa göreceksiniz çoğu proğramı yarıda bırakıp çıkacaktır. Onlar gülmeyi çoktan unutmuştur.

    Rakamları  küçük göserince sağlık çalışanları hariç, diğer insanların  tümü bunun farkına varmayabilir. Ama o hergün kahraman ilan ettiğimiz  sağlık çalışanlarının yükü kat  kat arttığı için, bunu fazlasıyla hissederler. İşte o sağlık çalışanlarının işlerindeki zorluk 5-10 kat  artarken, ücretlerinde bir değişiklik olmamış.. Doktorlara 13 000 tl, aile hekimlerine 3000 tl ek iyileştirme  yapılmış. Yardımcı sağlık çalışanı dediğimiz hemşirelerin teknikerlerin, hasta bakıcıların, yani hergün  hastalara hizmet eden sağlık çalışanlarının durumlarında bir değişiklik yapılmamış..Halbuki esas işin hamallığını yapan onlar, hastalarımızla daha uzun süreli ilgilenen onlardır.  Her ne hikmetse onlar unutulmuş. Çünkü, uzay astronotu görünümlü o elbisenin içinde 8 saat, hatta 24 saat çalışmanın ne demek olduğu bilemediğimiz  için unutulmuş. O ağır şartlarda çalıştıktan sonra, çoluk çocuğundan uzak kalmanın  zorluğu  bilinmediği için unutulmuş. Bilmeyebiliriz, ama adaleti sağlamak için, onların o sıkıntılarını gidermek  zorundayız. Her akşam televizyon ekranlarında sağlık çalışanları kahraman ilan edilirken, onların sosyal hakları ile tek cümle söylenmemektedir. Onların kahraman gösterilmekten çok ekonomik  durumlarının iyileştirilmesine ihtiyaçları vardır Onların, çoluk çocuğunun yanına, eli kolu dolu gidebilmesi için, sosyal haklarının iyileştirilmesine ihtiyaçları vardır. Emeklerinin  karşılığını almaya ihtiyaçları vardır. İşte şimdi bu çok zor şartlarda çalışan kahramanların 3600 katsayısı verilmesinin ve  1000tl- 2000 tl maaşlarında iyileştirme yapmanın tam zamanıdır. Bunları verirseniz, kahraman ilan ettiğiniz o insanları gerçekten onurlandırmış olursunuz. Kış mevsimi yaklaştığı için günlük vaka sayıları kat kat artacaktır. Zaten çok ağır şartlarda çalışmak zorunda kalan sağlık çalışanlarının yükü, katlanarak daha da artacak O kahramanlarımızın, o emektarlarımızın, maaşlarında iyileştirme yapmanın  tam zamanıdır. Bu gecikmiş bir hakkı hak sahibine teslim etmektir. Bu bizim boynumuzun borcudur..Bu çalışanın emeğinin karşılığını nispeten vermektir. Bu, o mazlum insanları bir nebze olsun sevindirmektir. Bu kul hakkına girmemektir.                                                                                                                                     

        Dünya’nın en iyi korunan insanı A.B.D. başkanı Donald Trump ‘da korona virüse yakalandıktan sonra ,dünyada herkes virüse yakalanacak demektir. Bize düşen kendimizi daha iyi koruyarak zamanı geciktirmek, aşıyı beklemektir.

       Korona virüsle ilgili mücadeleyi en iyi  yapan ilk üç ülkeden biriydi Türkiye. Fransa gibi gelişmiş ülkeler, bakım evlerinin kapılarını dahi açmazken,Türkiye Cumhuriyeti  Sağlık Bakanlığı, bütün hastalarla tek tek ilgilenmiş, ihtiyacı olana tedavi uygulamıştır. Dünya’nın hiçbir yerinde uygulanmayan filyasyon  ekibi sayesinde, testi pozitif çıkan hastaların  kimlerle  temas  kurduğu  kısa sürede araştırıp bulunuyor.Testi pozitif çıkan hastalar  hastalık belirtileri gösterdiğinde, evde tedaviye  başlanıyor, ağırlaşan hastalar  hastaneye kaldırılıyor. İşte tüm başarılı çalışmalar sağlık çalışanlarımız sayesinde yapılmaktadır.

       Sağlık bakanı Sayın Fahrettin  Koca, yeni  vaka sayılarını  açıklarken gazetecilerin soruları üzerine, COVİD 19’lu hasta sayılarını 29 temmuzdan bu yana farklı bir yöntem uygulandığını belirtmişti.Testi pozitif çıksa bile semptom, yani hastalığın belirtilerini göstermeyenler, açıklanan günlük vaka  sayılarına dahil edilmiyormuş. Belirti gösteren hastaların da testi pozitif çıkmayanlar, yine hasta sayılarına dahil edilmiyormuş. COVİD 19 hastalarının yüzde 80 i, bilhassa gençler, hastalık belirtisini göstermiyor.Yani açıklanan rakamlar pozitif çıkan rakamların yüzde 20 si. Yani o günlük açıklanan testi pozitif çıkıp hastalık belirtisi gösterenlerin  sayısı  2000 ise, gerçek rakam  2000  in  5 katı, 10 000 olur. Tabi bu rakamlar tahmini rakamlar. Sağlık bakanının  29 temmuzdan bu yana vaka sayılarını  bu şekilde  hesapladığı için, şu andaki vaka sayıları açıklanan rakamların  çok üzerinde olmakla birlikte, gerçek rakam tam olarak bilinmemektedir. Rakamlar ne kadar az gösterilirse gösterilsin, gerçek rakamların ağırlığı tümüyle sağlık  çalışanlarının omuzlarına binmektedir.Yani bizim düğünlerde, taziyelerde, sokakta takmadığımız her maskenin cezasını sağlık çalışanları çekmektedir.

                                            GALİBA  BİLEKLİK DÖNEMİ GELİYOR

         Testi pozitif çıkıp hastalık belirtisi göstermeyen hastalar, virüsü en çok yayan hastalardır. Bunlar virüs dağıtıcısı gibidir. Hastalık belirtisi hiç göstermediği için kimse bunlardan sakınmaz. İşta gerçek virüsü yayan bunlardır. Bunların önlenmesi  için Sağlık Bakanlığı basında öğrendiğimiz kadarıyla bileklik yöntemi düşünülüyormuş. Çalışmalar bu yöndeymiş. Sağlık Bakanlığı  bileklik takarak bunların  takibini yapmayı  düşünüyormuş..Bu veya buna benzer tedbirler alınmazsa, yani bu gezen virüs yayıcıları engellenmezse, rakamları ne kadar küçük gösterirsek gösterelim, sayılar kat kat artmaya devam edecektir.

Recep Esmer