Dünya insanının başına bela olan Coronavirüs dur-durak demeden, ağır tahribatıyla yol almaya devam ediyor. 

Uzmanların da dile getirdiği gibi Corona salgını biyolojik etkileri kadar psikolojik ve davranışsal sorunlara da sebep olmaktadır. Bulaşan sadece virüs değil aynı zamanda toplumsal travmanın yarattığı aşırı fobik reaksiyonlar, depresyon, panik, paranoya gibi ruhsal sorunlar ve  yıkıcı davranışlar da göstermeye başladığı bir gerçek.

Ülkenin durumu çok ciddi, salgın hızla yayılıyor, ölümler artış gösteriyor. Hastanelerin doluluk oranı bir hayli yüksek, sağlık çalışanlarımızın içinde bulunduğu zor şartlar vs.

Baştan beri şeffaf davranılıp  gerçek vaka sayısı ve ölümler hakkında doğru bir bilgilendirme olsaydı bugün bu belirsizlik ve güvensizlik olmayacaktı. 

İngiltere'de günlük ortalama hasta sayısı  33 Bin

İtalya 37 Bin

Faransa 33 Bin

 Almanya 23 Bin

ABD 143 Bin bandında seyredeken,

Türkiye 'de Vaka sayısının 3 Binlerde olması ne kadar inandırıcı?....

İBB Başkanı Sn. Ekrem İmamoğlu İstanbul'da bir günde  164 kişi hayatını kaybettiğini söylerken, Sağlık Bakanı'nın Türkiye geneli  için verdiği rakam gerçekten düşündürücü!....

( Sn. Ekrem İmamoğlu'nun depremle ilgili , " Her şehirde bir  deprem konseyi oluşsun  çağrısını ciddi anlamda önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum)

Bu acı tablodan bizi biraz uzaklaştıran, benim de çok sevindiğim ve belki  bugünlerde duyduğum en güzel haber , "BioNTech'in Türk kurucusu Prof. Dr. Uğur Şahin ile eşi Özlem Türeci'nin geliştirdikleri Koronavirüs aşısının yüzde 90 oranında başarı gösterdiği" açıklamasının hepimizde yarattığı heyecan ve umut !...

Prof. Dr. Uğur Şahin, Sağlık Bakanlığı ile yapılacak protokol çerçevesinde 2021'in ilk 3 ayı içinde Türkiye'nin de ihtiyacı kadar aşı dozunu karşılamak istediklerini belirtse de bu aşıyı ve ne  zaman getirteceğimiz, ne kadar getirteceğimiz konusunda doğrusu bir güven henüz oluşmuş değil!...

Kronik rahatsız olanların bile, grip aşısını bulmakta zorlandığı ülkem insanın, Coronavirüs aşısına rahatlıkla ulaşacağı zamanı ben de merak ediyorum. Bu süre zarfında tedbirleri elde bırakmamaya itina gösterin lütfen. ( #MaskeSosyalMesafeHijyenKuralları)

Aşıyla ilgili bir önemli uyarıyı buradan yapma gereği duyuyorum. Bakın günlerdir uzman hekimler konuşuyor. Aşı Türkiye 'ye geldiğinde -70 derece muhafaza edileceği depo eksikliğinden bahsediliyor, dilerim böyle bir sorun varsa derhal çözümüne gidilsin ve alt yapımız buna hazır olsun. Bu sorunu da yüzümüze, gözümüze bulaştırmayalım!...

Bu yaşanılanlardan hepimizin çıkaracağı ders şu olmalıdır;

"Bilimin ışığında hareket etmenin ne kadar önemli olduğunu, ülkemizde beyin göçünün  önüne geçmek için ülke koşullarını iyileştirmek, bilim insanı yetiştirmek zorundayız. Bu iki çağdaş insan tüm dünyada gururumuz oldu. "

İstifa ve Suskunluk!...

Evet, konu başlığımda belirttiğim gibi, sadece deprem sarsmıyor!... 

Ekonomi sarsıyor, can alıcı tahribatlar bırakıyor. 

Halk geçim sıkıntısı çekiyor. Zamların altında eziliyor, sadece  Coronavirüs nefessiz bırakmıyor, ekonomi de bizi nefessiz bırakıyor. İnsanlar ekonomik çıkmazdan kurtulmak için  faiz tuzağına düşüyor, icralık oluyor, evine haciz geliyor. Velhasıl sorunlar derinleşiyor!....

Günlerdir Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak istifa etti mi, etmedi mi!!!

Sosyal medya üzerinde istifa etmesi, daha doğrusu istifa ederken bile mecra bulamaması,

Yandaş medyanın istafayı görmeme durumu, basının bugün içler acısı konusunu bir daha gündeme getirdi. 

Bir bakanın istifası elbette önemlidir, elbette haber olur !...Bizim ülkemizde haber değeri taşımadı!.....Berat Albayrak'ın istifasının bazı yandaş medya kuruluşları tarafından duyurulmamasının ülkedeki basın özgürlüğünün "içler acısı" durumunu da bir kez daha gözler önüne serdi.

Hazine Bakanı giderken, "At izi it izine karıştı dedi." Bu deyimin sözlük anlamı : iyiyle kötünün birbirinden ayrılmasının zor olduğu, karışık durumlardır. 

Bilmem başka söze gerek var mı ?...

Siyasi iktidar kaç bakan değiştirirse değiştirsin, kötü gidişatın sorumluluğunu hangi bakan ya da bakanlara yüklerse yüklesin, gerçek şudur ki, artık bu halkın AKP hükümetine güven duygusunun kalmadığıdır!...

Ekonomik gündem ile ilgili  konuşan Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan, "Gerekirse acı reçete uygulamaktan kaçınmayacağız" diyor.

Ekonomimiz  uçuyor söyleminden sonra ,"Acı reçete "! ..Formülü!....

Bu kadar kemer sıkan halk, "acı reçeteye razı olur mu bilemem" Fakat Milyonlarca insanımız işsiz,esnaf kepenk kapatmış, sosyal bunalımlar derinleşmiş, Engelliler Atama bekliyor, Sağlıkçılar Atama bekliyor, Öğretmenler Atama bekliyor!....

Güçlendirilmiş parlementer Sistem ve Güçler ayrılığı ilkesi, Yargı bağımsızlığı benimsenmedikçe, demokrasi içselleşmedikçe, bu önemli konular güçlendirilmedikçe,

Toplumu ayrıştıran değil birleştiren samimi davranışlar geliştirilmedikçe işimiz çok zor, zor olduğu gibi Güven sorunu da aşılmaz !!! 16.11.2020

Fatma Ulubey