Naif Karabatak

Güne Bakış Gazetesi

Genel Yayın Yönetmeni

 

Uğur Işılak’tan tartışılacak sözler

“Solcudan Halk Şairi Olmaz”

 

Giriş

Bir insan eserleri ile ayakta kalıyorsa onu yıkabilecek hiç bir güç yoktur” derlerdi Uğur Işılak için. Aslında bu söz, işini iyi yapan herkes için söylenir, söylenmesi gerekir.

Güçlü sesi, efendi duruşuyla tam bir Osmanlı delikanlısıydı. Özüne bağlı, vakur duruşu,  efendiliği, kaba görüntüsüne karşı kibarlığı, müzikteki seçiciliği, eserlerini kendi kaleme alması, halkın duygularını yansıtması, mistik havasıyla insanı bir yerden alıp, bambaşka bir âleme götürmesi nedeniyle olsa gerek ki, ilgiyle takip edildi.

Ancak “yaftalama” burada da kendisini gösterdi. Kimi ülkücü dedi, kimi Türkücü. Oysa o ne ülkücüydü, ne de sadece Türkücü. Bu toprakların insanıydı, bu toprakların hamuruyla yoğrulmuş, geçmişinden aldıklarını, geleceğe taşımaya kararlı bir sanatçıydı.

Çocukluğumuzdan bu yana şiirleriyle beslendiğimiz Necip Fasıl Kısakürek’in yeniden doğuşu, Uğur Işılak’ın senfonik besteleriyle başladı.

Bugüne dek, yürekten okuduğumuz, önemli toplantıların en coşturucu bölümünde okunan Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in şiirleri, şimdi farklı bir yorumla dinleme şansını yakalıyorduk.

Eleştiriler oldu elbet.

Zaten bu tür zor çalışmada eleştirinin olmaması yadırganmalı. Üstadın uzun şiirlerine beste yapmak, herkesin harcı olmazsa gerek. Yapan olsa da, ticari kaygı nedeniyle kimse bu riski göze alamazdı.

Uğur Işılak bunu göze aldı, çünkü ancak bu bir deli işi olabilirdi ve bunun deli işi olduğunu da Işılak kendisi söylüyordu.

Her sanatçı aslında biraz delidir. Delilik, riski göze almayı gerektirir. Buradaki risk, aslında parasal anlamda değil, sanatsal anlamdadır.

Zoru başarmak gibi güzel şey olmazsa gerek. Işılak, bugüne kadar yapılmayanı, belki de yapılmaya cesaret edilmeyeni denedi ve büyük bir ilgi gördü.

Necip Fazıl Kısakürek, vefatının 29. Yılında, Türkiye`de ilk kez, 60 kişilik orkestra eşliğinde, Konya’da senfonik bir konserle anıldı. Usta şiir diliyle halkı ayağa kaldıran Uğur Işılak; Konya’da başladığı yolculuğunu Adıyaman’da sürdürdü.

Hem Necip Fazıl eserleri, hem Uğur Işılak’ın yorumu Adıyaman semalarında çalkalanırken, onunla bir söyleşi yapma fikri doğdu.

Konseri organize eden ekipte yer alan Muhammed ve Cihat Şimşek kardeşlerden söyleşi için görüşme ayarlamasını istediğim ve olumlu cevap aldım.

Adıyaman’ı tümden gören Karadağ Seyir Tepesinde, çiğköftemizi yerken, çayımızı yudumlarken Uğur Işılak’la kısa da olsa sohbet imkânı buldum. Kısalığı, zaman darlığındandı. Konser geç başlamış, Adıyaman’dan Gaziantep Havaalanına gidilecekti. O sıkışık zamanda, rahatsız olduğu halde, bütün sorularıma içtenlikle, güler yüzüyle ve olabildiğince geniş cevaplar verdi.

Zevkle okuyacağınızı umduğum söyleşiyi geciktirmem ise tamamen kendi yoğunluğumdan kaynaklıydı.

Editör: Adıyaman Haber