“EVET” NASIL KAZANDI?

Şu konular “EVET”i kazandırdı.

*** HOLLANDA-ALMANYA gerginliği,

*** CHP’li bir M.Vekilinin anlamsız, gereksiz, lüzumsuz “Denize dökeriz” çıkışı ,

*** CHP Lideri sayın KILIÇTAROĞLU’nun yine Referandumla ilgisi ,alakası olmayan 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili “Kontrollü Darbe” iddiası..

*** C.Başkanı Tayyip ERDOĞAN

Evet… Bütün Medyanın , Başta sayın C.Başkanı olmak üzere, hükümetin ve Devletin tüm gücüne, desteğine rağmen yukarıda maddeler halinde belirttiğimiz hususlar olmasa EVET kazanamazdı.

Bir defa şu husus kesin; Başbakan ve Sayın C.Başkanı bu referandum kampanyasında söz konusu 18 maddenin içeriğine fazla girmediler. Bu değişikliğe neden ihtiyaç duyulduğunu; 18 maddenin Dar gelirliye, işçiye, memura, esnafa, sanayiciye, turizmciye , çiftçiye vs. “Yeni” denebilecek hangi hakları vereceğini ,hayatlarında ne gibi bir iyileşmenin olacağını anlatmadılar veya anlatamadılar.

Örnek vermek gerekirse;

Mesela Hem 15 yılda ;

Yapılan bölünmüş yolların,

Yapılan Hastanelerin,

Eğitim konusunda yapılan Dersliklerin,

Kurulan yeni Üniversitelerin,

Açılan yeni Hava alanlarının,

Denizin altından yapılan tünellerin,

Yapılan köprülerin,

Milli gelirde meydana gelen artışın;

Bütün Cumhuriyet döneminden kat kat fazla olduğunu dile getirdiler ..

Hem de ;

Bütün bu yapılan hizmetlere rağmen;

Prangalardan kurtulacağız” dediler.

Hem bu hizmetleri anlattılar hem de "Prangalar"dan bahsettiler.

Bu iki söylem arasındaki çelişki Toplumda karşılık bulmadı..

Kendileri de bu çelişkiyi bırakın topluma anlatmayı; kendi seçmenlerine bile anlatamadılar.

Ayrıca bir türlü ;

15 yıldır iktidarsınız.. Ne yapmak istiyorsunuz da yapamıyorsunuz.. Kim size engel oluyor?” söylemine doyurucu ,tatmin edici bir cevap veremediler.

Tabi bunları anlatamayınca bu sefer de “HAYIR” diyecek olan vatandaşları PKK,IŞİD,DHKPC, FETÖ gibi Terör örgütleri ile aynı kefede olmakla suçlayıp daha da yanlış bir strateji uygulamaya çalıştılar.. Bir süre , yaklaşık bir hafta kadar Miting meydanlarında ve TV programlarında bu konuyu işlediler;

Siz bu terör örgütleri ile nasıl bir olursunuz, nasıl HAYIR dersiniz” dediler.

Sonra Toplumdan tepki alınca bu söylemi bıraktılar.

Bu sefer de nasıl çıktığı tartışmalı olan HOLLANDA-ALMANYA konusunu işlemeye başladılar. Günlerce miting meydanlarında ve TV’lerde bu konuyu işlediler;

Ey HOLLANDA, Ey ALMANYA… Siz kimsiniz ?” diye…

Bilindiği gibi AKPARTİ’li bir vekil TV’de; bu HOLLANDA konusunun kendilerine yani EVET’e 2 puan getirdiğini, hatta HOLLANDA’ya teşekkür etmeleri gerektiğini dile getirmişti.

Bu da bitti bu sefer de CHP adeta “can simidi” gibi yetişti ve hem C.Başkanı hem de Başbakan o “Denize dökme” işini çok çok iyi işledi. 5-10 gün de bununla gitti..

Ve nihayet son düzlükte de CHP liderinin “Kontrollü Darbe”iddiası devreye girdi. Miting meydanlarında bol bol bu konuyu dile getirdiler.

Yani AKPARTİ,Başbakan ve Sayın C.Başkanı Anayasa değişikliğinin niçin gerekli olduğundan, Topluma ne vereceğinden ziyade bu konular üzerinden Oy toplamaya çalıştılar.

Ve son olarak sayın C.Başkanı olmasaydı bu referandum en az %70-75 oy oranıyla HAYIR lehine sonuçlanırdı.

Ve sonuç olarak Sayın C.başkanımız ; “Maçın 1-0 veya 5-0 olması önemli değil; önemli olan 3 puan” diyor ya…

Evet…Kazanan daima haklı… “Tekerlek farkıyla” da olsa EVET kazandı.

Devam edeceğiz…