CHPli Fatma Ulubey, Anayasadaki değişikliklerin parlamentodan geçmemesi gerektiğini söyledi.

Ulubey, yaptığı açıklamada, Cumhuriyetin Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’’ temel ilkesi ile ülkenin   kuruluş ve kurtuluş  felsefesi olduğunu ifade etti.

Egemenliğin halka ait olmasının, halkın milletvekillerini seçmesi, milletvekillerinin halkının adına yüce Meclis çatısı altında kanun yapmasının demokrasinin önemli mihenk taşı olduğunu vurgulayan Ulubey, Anayasa ve Başkanlık sistemi parlamentodan geçmemelidir. Çünkü, Çağdaş demokrasilerde anayasa değişiklikleri geniş ve toplumsal mutabakata dayandırılarak, geniş mutabakat hedef alınarak, toplumda olgunlaşarak hayata geçirilir dedi.

Tasarıyı eleştiren Ulubey, şunları kaydetti:

Cumhurbaşkanı’nın hiçbir gerekçe göstermeden Meclisi Fesih Yetkisi var. Parlamentoyu fesih yetkisi var. Oysa Meclis  tüm siyasi partilerin temsiliyetinden  dolayı , Meclis’in temsil oranı Cumhurbaşkanından daha yüksektir. Sınırsız yetkilerle donatılmış partili bir Cumhurbaşkanı’nın fesih etmesi, yürütmenin yasama üzerinde baskı kurmasına neden olacaktır.  Ülkenin kurtarıcısı M. K. Atatürk’e bile bu yetki verilmemiştir. Tüm devrimleri Milletin Meclisiyle birlikte yapmıştır. Yetkilerinden arındırılmış bir Meclis oluşacaktır. Mevcut 550 Milletvekili sayısını 600 ‘ e çıkarmak hiçbir şeyi değiştirmez. Yürütme üzerinde hiçbir etkili denetim olanağı kalmayan, işlevsiz bir Meclis yaratılacak.  Güçler ayrılığı ilkesi ortadan kalkacaktır. Şöyleki, Yargı tamamen bağımsızlığını  yitirecek. Yüksek mahkemelere, HSYK üye atayacak, yargıyı belirleyecek. Bütün bunları yaparken hiçbir şekilde hesap vermeyecek. Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 13 üyeden oluşacak. Cumhurbaşkan’ı  Kurulun 6 üyesini (Adalet Bakanı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı ve dört üyeyi) doğrudan belirleyecek. Kalan 7 üyeyi de parti başkanı sıfatıyla kontrol ettiği Meclis aracılığıyla seçtirecektir. Bütün yargı örgütünün başı olan kurul, böylece Cumhurbaşkanı ve onun siyasi anlayışına uygun oluşacaktır.  Burada bir tarafsızlık olur mu sizce? Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanı olacak . Tabiî ki, tarafsız davranmayacaktır. Bunu bilmek için müneccim olmaya gerek yoktur. Denetleme mekanizması sadece bir kişinin elinde olacak, herkese dokunan ama kendisine dokunulmayan, sınırsız yetkilerle donatılmış bir Cumhurbaşkanı düşünün. Oysa Anayasalar siyasi iktidarı denetlemek için yapılır. Kontrol ve denetleme mekanizması ortadan kalkacaktır. Halkımız bilmelidir ki, bu anayasa ile Amerika gibi bir başkanlık sistemi değil. Yasama, yürütme, yargı birbirinden tamamen ayrıdır. Ve birbirini denetleme mekanizmaları  vardır. ABD’de başkan yaptığı her atamayı, Senatodan, komitelerden geçirmek zorundadır. Tüm atamalar Senatodan geçer. Yargı’ya yapılan atamalar . başkan atamaları senatodan geçer. Çok önemli bir nokta daha: Amerikan başkanı Parti başkanı değil. Anayasa değişiklikleri gizli oyla yapılır ama bizde öyle olmuyor. Hukuka aykırı davranılıyor. Bunun örneklerine tanık oluyoruz. Amarika’da yüksek Mahkeme atamaları sıkı bir denetimle yapılır. Bu kural kim gelirse gelsin değişmez. Amerika’da kişiler değil kurumlar güçlüdür. Bizde böyle olmayacak. Bu kesinlikle Amerikan tarzı bir başkanlık sistemi değildir. Türk tarzı hiç olamaz . Bunun tarihte de bir örneği yoktur. Kimse bu yanılgıya girmesin. Bu uygulamayla Hukuk devleti ortadan kalktığı gibi siyasetteki kirlilik yüksek seviyede artar. Toplumda var olan kutuplaşma derinleşir kanısındayım. Bizde yetkiler tek kişini elinde toplanacak ve bu bizi otoriter, tek adam rejimine  götürecek. Bu anlamda çok tehlikeli görüyorum.  Cumhurbaşkanı yürütme yetkisini tek elde toplayacak. Yani devletin yönetimi tek başına Cumhurbaşkanına devrediliyor. Başbakanlık ve  Bakanlar Kurulu kalkıyor. Cumhurbaşkanı istediği kişiyi yardımcı olarak atayabilecek.Hangi bakanlıkların kurulacağına kendisi karar verecek ve bakanları da kendisi atayacak. Ve İstediği zaman bunları görevden alabilecek yetkisi de kendisine ait olacak. Devlet teşkilatı yeniden yapılandırılacak. Kurumların geleceği belli değil.
Meclis’in bütçe yapma yetkisi Cumhurbaşkanına geçiyor. Kısıtlanan sadece Meclis’in iradesi değil, Milletin iradesi de ortadan kalkıyor.
Bugün başbakan ve bakanların kullandığı bütün yetkileri kullanabilecek. Bakanlıkları, kamu idaresinin tamamını istediği gibi Kararnamelerle düzenleyebilecek. Bakanlıkları, devlet dairelerini, kurumları kuracak, kaldıracak, görevlerini belirleyecek, atayacak, azledecek, soruşturma yapacak, disiplin işlerini düzenleyecek, ihale yapacak, üniter yapıyı bozacak idari düzenlemeler yapabilecek, ne kadar devlet yetkisi varsa kullanacak

Ulubey, şöyle devam etti:

14 yıldır ülkeyi tek başına yönetenler güçlü bir parlamenter sistem için kurumsal önlemler pekâlâ alabilirlerdi, bunu yapmadılar. Üstelik OHAL yaşanırken , ülkemiz çok zor koşullar altındayken yangından mal kaçırırcasına , halkın ne olduğunu anlamadan oldu bittiye getirmeleri oldukça manidardır. Bu değişiklikle, Cumhurbaşkan’ı yardımcıları ve bakanlar, sadece Cumhurbaşkanı’na karşı sorumlu olacaklar. Atanmaları ve görevden alınmaları tamamen Cumhurbaşkanı yetkisi dâhilinde olacak. TBMM’nin bakanların atanmalarında hiçbir onama yetkisi yok. Ayrıca görevden alınmalarını isteme, düşürme ya da başka bir şekilde denetleme yetkileri de yok. Meclis, Cumhurbaşkanı’nı denetleyemeyecek, hesap da soramayacak. Cumhurbaşkanı Kimseye hesap vermeyecek. Ama herkesi denetleyecek yetkiye sahip olacak. Cumhurbaşkanının tarafsızlık ilkesi tamamen ortadan kalkacaktır.  Milletimizin Sn. Milletvekillerine sesleniyorum, zaman varken gelin, zaten zor günler yaşayan ülkemizi karanlığa götürmelerine müsaade etmeyiniz! Bu tasarı geçerse Türkiye büyük tehlikelerle karşı karşıya   kalacak. Yüce Meclis’te bu tasarı ret edilmelidir

Kaynak : PHA
Editör: Adıyaman Haber