Adıyaman eski Valisi ve şuanki Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, yaptığı açıklamada, bir yıl süre ile Adıyaman’da Valilik yaptığı süre içerisinde halka ve  hakka hizmet etme konusunda kendilerine her türlü desteğini, yardımını esirgemeyen ve doğrularının yanında bulunan Adıyaman basınına, ulusal ve yerel basının temsilcilerine teşekkür etti.

Adıyaman basını ile herhangi bir sıkıntılarının olmadığını aktaran Erin, görev yaptığı süre içerisinde doğruları vatandaşlara ulaştırmada basının olağanüstü bir gayret gösterdiğini dile getirdi.

15 Temmuz ihanet teşebbüsünden bir ay önce Adıyaman Valiliği görevine başladığını hatırlatan Erin, "Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimizin uygun gördüğü bir kararname ile Adıyaman Valiliğine başladıktan çok kısa bir süre sonra Ramazan ayıydı. Ramazan ayının ortasında göreve başladım. Ve ramazandan çıktıktan kısa bir süre sonrada bu ihanet teşebbüsü ile karşı karşıya kaldım. Üzerinden 365 gün geçti, yıl dönümünü kutluyoruz, anıyoruz, milletimizin göstermiş olduğu destansı o duruşu ve kahramanlığı vaad ediyorum. 249 tane Şehidimizi rahmet ve minnet ile anıyoruz. 2 bin üzerinde gazimiz var, onlara da Cenabı Allah tan’da sağlık, huzur sağlık ve esenlik ve uzun ömür diliyoruz. Onlara çok şeyler minnet borçluyuz. Sizin aracılığınızla o aziz şehitlerimize rahmet dilerken, gazilerimize de şükran ve minnetlerimizi iletmek istiyoruz"dedi.

- DEVLET-MİLLET KAYNAŞMASINA YOĞUNLAŞTIK

Adıyaman Valiliğine başladıktan hemen sonra devlet millet kaynaşmasını temin etmeye yönelik özellikle bölgede yoğun bir şekilde ihtiyacını hissettikleri ve milletin kendisini idarecisini de yönetiminde kendisini bulabilmesi ve kendisini onunla özleştirmesine yönelik bir tutum sergilemeye çalıştığını vurgulayan Erin, "İlk günden itibaren Adıyaman merkez basta olmak üzere merkeze bağlı köylerimiz, mezralarımız ve ilçelerimiz, ilçelerimize bağlı köylerimizde yoğun ziyaret ve vatandaşlarımızla temaslar kurmaya çalıştık.Vatandaşlarımızı dinlemeye, onların çözülebilecek dertlerini, sıkıntılarına derman olmaya gayret gösterdik. Ve bu özellikle ülke genelinde de ihtiyacını hissettiğimiz devlet millet kaynaşmasını temin etmeye ve daha güçlü bir toplum, daha güçlü bir devlet oluşturma yolunda mutlaka tesis etmemiz ve kurmamız gereken ve yeniden canlandırmamız ve hayata sokmamız şeklinde hareket etmeye çalıştık. Ramazan ayını da büyük bir ölçüde sahura kadar vatandaşlarımızın merkezde ve ilçelerde oturdukları ve sahuru bekledikleri açık alanlarda, çay evlerinde, esnafımızı iş yerinde ziyaret etmelerimizi alışkanlık haline getirmiştik" ifadelerini kullandı.

- 15 TEMMUZ'U ÇARŞIDA ÖĞRENDİK

15 Temmuz'daki darbe kalkışmasını esnaf ziyaretinde öğrendiklerini anlatan Erin, şöyle devam etti:

"15 Temmuz gecesi erken saatlerde saat 20.00'ye doğru Jandarma Komutanımız ve Emniyet Müdürvekilimiz ile beraber valilikte o gün içerisindeki vatandaş ve devlet işlerini tamamlayıp ardından yine her zaman yaptığımı gibi  çarşıya, vatandaşlarımızla buluşmaya gitmek üzere valilikten ayrıldık. Saat 20.00 civarıydı. Çarşıda esnaflarımızla sohbet edip, hal hatırlarını sorup, en sonunda bir çay evinde vatandaşlarımızın bulunduğu bir alanda oturduk. Vatandaşlarımızla sohbet etmeye başladık, sorunlarını, dertlerini dinlemeye başladık. Saat 21.30 civarında Emniyet Müdürvekilimize gelen bazı telefonlar ve haberler üzerine hemen yanımızda Jandarma Komutanımız Albayımız ve Emniyet Müdürümüz vardı.Yine gelen telefonlar üzerine Emniyet Müdürvekilimiz daha rahat konuşabilmek için müsaade istediler ve yan tarafa geçtiler.Belli bir süre görüşme yaptıktan sonra tekrar geldiler ve darbe girişiminde olduğundan bahsettiler.Tabi bunları vatandaşlarımızın içerisinde değil beni de yan tarafa davet etmeleri üzerine orada bize ifade ettiler"

- HEMEN HAREKETE GEÇTİK

Darbe kalkışmasının ardından hemen harekete geçtiklerini belirten Erin, "Tabi bu bilgi üzerine oturduğumuz sırada bu haberden hemen önce haber merkezinden Jandarma Komutanımıza gelen telefon üzerine Albayımızın haber merkezine davet edildiğini bize ifade etti. Albayım da benden müsaade istedi, acil bir konu olduğunu ve alaya geçmesi gerektiğini ifade etti. Bende önemli olan nedir, vatandaşlarımızdan daha önemli ne olabilir, konu ne ise kendilerine aktarmalarını ve varsa yazılı bir doküman oturduğumuz yere Albayımıza getirmeleri gerektiğini rica ettim.Albayımız da tamam dediler, bir süre sonra tekrar telefon geldi ve Genel Kurmaydan gönderilen bir faks emrinin olduğunu ve acil gereğinin yerine getirilmesini gerektiğini, onun için müsaade ederler ise bir gidip baktıktan sonra tekrar döneceğini ifade ettiler. Biz de o dönemde 14 Haziran'da Valilik görevine başlamıştım ve çok kısa bir süre sonra merkeze bağlı Boğazözü köyü mevkiinde hain terör örgütü PKK hain terör örgütü tarafından kurulan pusu sonrası Mücahit Şimşek kardeşimizi şehit vermiştik.O şehidimizin kanının yerde kalmaması ve o bölgede faaliyet ettiği ve faaliyet gösterdiğini bildiğimiz terör örgütü grubunun etkisiz hale getirilmesine yönelik arkadaşlarımızla birlikte yoğun gayret ve çaba içerisindeydik.Gün gün her gece gelişmeleri ve gelen bilgileri değerlendirmek sürati ile terör örgütü mensuplarına yönelik operasyonlar gerçekleştiriyorduk. Ve gelen bilgiler ve haberleri değerlendirmek üzere esas bir araya geliyorduk. O açından o bölgeden beklediğimiz bazı haberler vardı. O çerçevede gelen bir emir veya bilgi olduğunu düşünerek Albayımıza müsaade ettik ve Albayım ayrıldı." dedi.

- SİLAH BIRAKILMAMASI TALİMATINI VERDİK

Silah bırakmama talimatını verdiklerini dile getiren Vali Erin, şunları kaydetti:

"Ondan sonra Emniyet Müdürümüzün bu bilgisi bize ön bilgi olarak gelince tabi vatandaşımızdan müsaade istedik. Acil yapmamız gerek işlerimizin olduğunu, sohbetimize, görüşmemize daha sonra devam edeceğimizi ileterek kendilerinden müsaade istedik ve oradan hızlı bir şekilde Emniyet Müdürüvekilim ile beraber ve yanımızda bulunan koruma arkadaşlarımızla beraber aynı araca binere hızlı bir şekilde ayrıldık ve seri bir şekilde Emniyet Müdürvekilimize, bütün emniyet teşkilatına, hiçbir emniyet personelinin kesinlikle silahını teslim etmeyeceğini bunu telsiz ile anons etmek süratiyle arkadaşlarımıza bu konuda sağlam ve cesaretli duruş sergilemelerini gerektiği talimatını verdim ve aynı anda Emniyet Müdürüvekilimiz bu talimatı verirken önce Özel Harekat Şube Müdürlüğü binasına gitmeye karar verdik ve oraya ulaştığımızda iletişim ve haberleşme konusuna sıkıntı yaşayabileceğimizi değerlendirerek, binadan hızlı bir şekilde ayrılıp Emniyet İstihbarat Şubesinin bulunduğu harekat merkezi alanına geldik. Yolda gelirken Belediye Başkanımız ve o dönemde ilimizde bulunan Salih Fırat Milletvekilimize ulaşılması ve onlarında davet edilmesini aynı zamanda Başsavcımızın da haberdar edilmesini sağladık"

- TAM KADRO HAREKET ETTİK

Erin, "Ve kısa bir süre sonra Emniyet İstihbarat Şubede Belediye Başkanımız, Milletvekilimiz, Emniyet Müdürvekilimiz,Başsavcımız ile birlikte orada olaya ilk olarak müdahale etmeye çalıştık ve tabi o toplantı sırasında il merkezinde karar verici durumunda olan ve herhangi bir gelişme olması halinde bu gelişmenin seyrini değiştirmesini bilecek amirlerimiz, görevlilerimiz oraydaydılar. Albayımız dışında, Albayımız da biraz öncede anlattığım gibi Alaya geçmesi konusunda talebini olumlu yanıtlama sürati ile Alaya gitmesini sağlamış olduk" diye konuştu.

- ALBAYIMIZ TALİMATIMIZI HARFİYEN YERİNE GETİRDİ

İl Garnizon Komutanı Albay Ercan Atasoy'un valiliğin talimatını yerine getirdiğini vurgulayan Erin, şöyle konuştu:

"Tabi darbe teşebbüsü olduğu şeklinde haberler geldikten sonra biz araca binip vatandaşlarımızın bulunduğu alandan ayrıldıktan sonra Alay Komutanımıza ulaşmaya ve onu da bir an önce Alaydan harekat merkezine, kriz merkezinin oluşturacağımız alana  gelmek üzere, davet etmek üzere, sürekli aramaya ve ulaşmaya çalıştık. O telefon yoğunluğu içerisinde istihbarat şubeye gelince kadar irtibat  kuramadık. Ardından bu aramalar üzerine kendileri bize dönüş sağladı. Ve bende kendisine derhal gelen faks emri ile birlikte istihbarat  şubeye hızlı bir şekilde intikal etmesi emrini verdim.Oda verdiğimiz emri harfiyen uygulamak üzere kısa bir süre sonra o da harekat merkezinde toplanan arkadaşlarımızın arasına katıldı.Ve birlikte duruma vaziyet etmeye çalıştık"

- SAĞLAM BİLDİĞİMİZ ARKADAŞLARI MÜHİMMATLARIN ORAYA YÖNLENDİRDİK

Ağır mühimmatların olduğu yerdeki çalışmalara da değinen Erin, "Bizim biliyorsunuz Adıyaman’da Jandarma Özel Harekat birliğimiz var ve ağır diyebileceğimiz mühimmat ve silahların bulunduğu yerde orası ve biz yolda gelirken Emniyet Müdürvekilimize verdiğimiz talimatla özel harekatın bulunduğu alana hem iş makinelerini hem de polis özel harekattan sağlam bildiğimiz arkadaşlarımızı o alana sevk etmek üzere oradaki hareketliliği terör şube müdürümüzle birlikte  yakından takip etmelerini ve en ufak bir olumsuz  gelişmeye müsaade etmemelerini, olması halinde ise bize bilgilendirmelerini talimatını verdik ve arkadaşlarımız kısa bir süre içerisinde yerlerini almışlardı." dedi.

- İLÇELERİMİZDE SIKINTI OLMADI

İlçelerdeki duruma da değinen Erin, "Albayımız da gedikten sonra biz tabi bu arada ilçelerinde kontrol altına almaya, adli idari askeri bütün amirlerimizi bir arada bulundurmak ve o ihanet teşebbüsüne karşı oluşabilecek olumsuzluklara hep birlikte karşılık vermesini sağlayacak bir birliktelik sağlamamız gerekiyordu. Diğer işlerin yürütülmesi ile ilgilenirken tek  tek Kaymakamlarımızı arayarak, hepsi ile irtibat kurmak sürati ile derhal bir harekat kontrol alanı belirlemelerini, o alanda aynen ilde olduğu gibi Jandarma Komutanı, Emniyet Müdürü, Başsavcı ve Belediye Başkanı ile davet edilmek en seri şekilde alana ulaştırılmasını sağlayarak birlikte harekat etmelerini ve Valilikten gelecek talimatlar doğrultusunda en  ufak bir ihmale sebebiyet vermemelerini, itiraz edecek veya bu teşebbüse  karşı duruşu sekteye uğratacak en ufak bir davranışa tolerans göstermemeleri konusunda Kaymakamlarımızı talimatlandırdık. Ve Kaymakamlarımızın tamamı bu emre harfiyen rivayet ettiler. Bu bizi rahatlattı, çünkü il merkezinde o sağladığımız bütün kurum ve kuruluşların amirlerini bir araya getiren o anlayışın ilçelerimizde de harfiyen uygulanmış olması ilimizin tamamını bir anlamda kontrol altına aldığını ve bunun çok erken saatlerde gerçekleşmiş olduğunu ifade edebilirim" şeklinde konuştu.

- DAVETE 1 YARBAY GELMEDİ

Davete bir yarbayın gelmediğine dikkat çeken Erin, o süreci şöyle anlattı:

"Tabi bu arada yaşanan birkaç gelişme var onlarda değinmek isterim. Albayımız hareket merkezine geldikten sonra kendisine bizlerle birlikte seçilmiş meşru otorite ile birlikte hareket etmesini doğru olduğunu ve bu konuda hiçbir tereddüt göstermemesi gerektiğini, doğru tarafta yer aldığını, milletin iradesine, istiklaline, istikbaline yönelik gösterilmiş olan bu tehdide ve harekete karşı günün bugün olduğunu ve bugün milletimiz ve devletimiz adına göstermemiz gereken o asıl duruşu hep beraber göstermemiz gerektiğini ifade ettim. Albayımız da sağ olsunlar bu konuda hiçbir şüphemizin olmaması gerektiğini, bizler ile beraber olduğunu ve millet ile beraber olduğunu çok açık bir şekilde ifade ettiler. Ardından Albayımıza, Jandarmanın içerisinde daha alt rütbede ama sorumluluk makamının Yarbaylarımızın, Binbaşılarımızın olduğunu  ve bunlardan bu ihanet teşebbüsü ile  ve bunun failleri ile birlikte hareket eden herhangi birilerinin olup olmadığını sordum.Çünkü bizde yeniydik ve personelin çoğunluğunu tanımıyordum. Albayım genel itibari ile çok sıkıntı olmayacağını ifade etmesinde ben kendisine Jandarma Komutanlığındaki Albay ve Yarbay rütbesindeki bütün arkadaşların harekat merkezine davet edilmesi talimatını verdim. Ve hepsinin bulunduğu alana gelmelerini istedim. Bunun üzerine Albayımız Yarbaylarımızı aramak süratiyle o alana davete ettiler.Tamamı olumlu yanıt verdiler. 1 kişi ise gelemeyeceğini ifade etti. Rahatsızlandığını ve gelemeyeceğini ifade etti, diğer albaylarımız geldiler, tekmillerini verdiler, milletin ve devletin emrinde olduklarını söylediler. Bizde hızlı bir şekilde tekrardan görevlerinin başına dönemlerini hazır ve hazırlıklı olmalarını ve gelecek talimatları aynen uygulamaları gerektiğini kendilerine ifade ettik ve görevlerinin başına gönderdik"

- DAVETE GELMEYEN YARBAY İÇİN İŞLEM YAPTIK

Davete gelmeyen yarbay için işlem yaptıklarını belirten Erin, "Bu davetimize olumlu yanıt vermeyen Yarbayımız o gün Başsavcımızın desteği ile hakkına idari işlemler, daha o gece, o saatlerde gerekli idari işlemler ve aynı zamanda adli işlemler başlatıldı. Ve 15 Temmuz'dan sonra gözaltına alınıp, adalete teslim edildi."dedi.

- KONUTUMA 2 POLİS GELİP, GÖREVLİLERDEN SİLAH BIRAKMASINI İSTEDİLER

Valilik konutunda meydana gelen olaya da değinen Erin, şunları aktardı:

"Yine o kriz diyebileceğimiz olayların  geliştiği ve yaşandığı saatlerde Valilik konutuna Emniyet Koruma Şube Müdürlüğünde görevli bir iki polis memuru noktadaki polis memurlarına gidip darbe girişiminin başladığını ve bunun başarılı olacağını, onun için  konutta görevli polis memurlarına biraz sonra gelecek kuvvetlere herhangi bir direniş göstermemelerini bunun kendilerinde hayrına olacağına ifade ettiklerini bize ilettiler. Bunun üzerine arkadaşlarımız konutta ailemde vardı. Eşim, çocuklarım da o konutta idi. Arkadaşlarımız, eşim ve çocuklarımın daha güvenli bir yere nakil edilmesinin uygun olacağını söylediler. Biz o gece vatandaşımızın eşlerinin ve çocuklarının güvende olmadığı bir ortamda bizim güvenli bir yer aramamızın doğru olmayacağını ve ailemin kalması gereken ve onlarında gerekiyorsa direnmesi gereken yerin bulunduğu nokta olduğunu ifade ederek, bunu reddettik"

- EŞİMDEN HELALLİK İSTEDİM

Eşinden helallik istediğini aktaran Erin, "Ve eşimi de aramak suretiyle hakkını helal etmesini, böyle bir olayın yaşandığını ama Allahın izni ile bunun içinden anlımızın akıyla, devletimizin, büyüklerimizin, hükümetimizin çıkacağını söyleyerek herhangi bir yere götürülmeyeceklerini ve çocuklarımı eşime emanet ederek, telefonu kapattım. Ve oraya birkaç tane kahraman kardeşimizi göndermek süratiyle konuta gerekli önlemlerin alınmasını sağladım" dedi.

- O POLİSLER HAKKINDA İŞLEM YAPTIK

O polisler hakkında işlem yaptıklarını bildiren Erin, "O polis memurlularına gelip cesaretini kırmamaya yönelik ve silahlarını teslim etmeye davet eden emniyet personelini de yine aynı gün haklarında işlemler başlatıldı"dedi.

- VATANDAŞLARIMIZ AKIN ETTİ

Vatandaşların olayı duyar duymaz alana akın ettiğini ifade eden Erin, şunları söyledi:

"Biz genel olarak ilin koordinasyonunu, ilçeler ile tam bir birlikte hareket etme anlayışını yapmaya çalışırken, vatandaşlarımız Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi biliyorsun Adıyaman’da da meydanlara akmaya başlamıştı. Adıyaman’da bu  ayaklanma erken saatlerde oldu ve bu darbeye teşebbüs haberinin duyulmaya başladığı andan itibaren o gerçekten asil sürekli, devletinin yanında yer alan, bayrağına, milletine, temel değerlerine her zaman saygılı olduğunu gösteren Adıyaman halkı alevisi ile sünlisi ile  farklı etnik insanları ile Kürt-Türk ile meydana akmaya başladıkları ve bu yönden de bize haberler gelmeye başladığını ifade edebilirim. O arada biz Belediye Başkanımız vatandaşlarımızı düzenli ve sabırlı bir şekilde farklı bir noktaya götürmesi noktasında bir alanda toplaması adına toplantından ayrıldılar. Bizde çalışmalarımızı tamamladıktan sonra Alay Komutanımızı Emniyet Müdürüvekilimizi yanımıza almak suretiyle Valilik ve Emniyet arasındaki mesafeyi de araçla geçelim demeleri üzerine rağmen biz yürüyerek askeri ile polisi ile el ele vererek oraya yürüyeceğimizi ve vatandaşlarımızın karşısına çıkıp bu hainlerin ve ihanet teşebbüsünün içerisinde yer alanlara karşı sonuna kadar direneceğimizi bunlara kesinlikle yol vermeyeceğimizi ifade edeceğimizi söyledik. Ve yürüyerek alana kadar geldik.Alana kadar geldiğimizde vatandaşlarımızın binlerce insanın Valilik önünde toplandığını ve oradaki bizi duygulandıran milletimizin Adıyamanlı hemşerilerimizin, 'biz Valimizi biz Cumhurbaşkanımızı, biz devletimizi kimseye teslim etmeyeceğiz' şeklindeki sloganları ile bizleri karşıladılar. Ve o yoğun kalabalık ve gerçekten o güne kadar rastlamadığımız bir şekildeki kahramanlık cesaret ve gözlerinde nerede ise şimşekler çakan bacılarımızın, çocuklarımızın, gençlerimizin yer aldığı topluluk içerisine kendimizi teslim ettik. Ve hükümet binasın balkonunda çıkmak suretiyle orada Albayımızın üniforması üzerindeydi. Belediye Başkanımız, Alay Komutanımız, Emniyet Müdürümüz ile birlikte el ele, kol kola vererek ve halkımızın karşına çıkarak, askeri ile, emniyet personeli ile, sivil idaresi ile, yerel yönetimi, Milletvekili ile birlikte toplumun ve devlet yönetiminin bütün kesimlerini temsil eden kişiler ile bir araya gelerek milli idareye sahip çıktık ve  Cumhurbaşkanımızın ikinci bir emrine kadar meydanları boş bırakmadık"  

Kaynak : PHA
Haberin Videosu :
Kaynak: pha