TOBB Yavuz Selim Ortaokulu Rehber Öğretmeni Yancar, Liselere Geçiş Sistemi  (LGS)  ve bir hafta sonrasında da Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) olduğunu hatırlattı.

Yancar, Perre Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs nedeniyle eğitimde online olarak evlerde eğitim gören çocukların sınav kaygısı yaşadığını ifade etti.

Kaygının yanı sıra velilerin çocuklar arasında ayrım yapmaması gerektiğine dikkat çeken Yancar, şunları dile getirdi:

"Şimdi bu sene Türkiye tarihinde artı dünya eğitim tarihinde ilk olan bir olay oldu uzaktan eğitim sürecine geçtik, Milli Eğitim Bakanlığımız hazır, daha önceden EBA dediğimiz program üzerinden çalışılıyordu zaten. Öğrencilerin bir kısmı da aktif olarak kullanılıyordu onun büyük avantajını gördüler tabi öğrencilerin ilk karşılaştığı bir durum öğretmenlerinde ilk karşılaştığı bir durum ilk başta böyle bir adapte olmada sıkıntı yaşandı yani ama daha sonra online eğitiminde faydalı olabileceğini olunca öğretmende, öğrencide tecrübesini arttırınca oldu.

Tabi sınav var yani şimdi bizim ülkemizde sınav odaklı eğitim, her ne kadar Milli Eğitim sınav odaklı bir eğitim yapmasa da maalesef bizim toplumumuzda velimizde algı sınav üzerine tabi şimdi çocuklar 3 ay okuldan uzak kaldılar. Eğitimden uzak kalmadılar ama ve önümüzde bir sınavları var tabi bu sınavların çocuklarda bir kaygı var bu sene yani benim kendi oğlumda sınav öğrencisi çünkü 3 aylık bir süreç var bu süreçteki konulardan muaf yani bu süreçteki konulardan soru sorulmayacak ama motivasyonlar, adaptasyonları nasıl olacak, sınav kaygıları nasıl olacak biraz muamma bu saatten sonra önümüzdeki hafta ilk olarak LGS sınavı var ondan bir hafta sonrada üniversiteye giriş sınavı var."

"Çocuğunuzu kıyaslamayın"

Üniversite öğrencilerini uyaran Yancar, "LGS’ye girecek öğrencilerde biraz üniversite öğrencilerine göre biraz rahat olmaları gerekiyor işin açıkçası çünkü bu sınav telafisi yani girdiniz sınava istediğiniz okula gidemediniz dünyanın sonu değil çünkü üniversite sınavında bu hatanızı telafi edebilirsiniz. Sınav kaygısı yaşayan öğrencilerimiz oluyor aslında biz hep sınav kaygısını öğrencinin kendisine bağlarız ama, yaşadığımız toplum itibariyle sınav kaygımız biraz dışarıdan kaynaklı yani anne, baba ve çevredekilerin beklentisi özellikle kıyaslama işte dayının kızı, amcanın oğlu, üst komşunun oğlu bak geçen sene bu puanı aldı bu okula gitti sende onu yapmalısın gibisinden kıyaslama en fazla yapılan hata bu bizim okulda da en fazla karşılaştığımız hata bu şimdi ben buradan velilere şunu söylemek istiyorum; her çocuk kendine özeldir yani çocuğunuz tek yumurta ikizi olsa da ikisi farklı özellikler gösterebiliyor onun için çocuğunuza kesinlikle kıyaslama yapmamaları yani çocuğunuz kendine özeldir çocuğunuz çalışmışsa, emek vermişse bu sınavda karşılığını alır."ifadelerini kullandı.

Sınav kaygısının psikolojik ve fiziksel etkileri

Yancar, öğrencinin yeterli, verimli çalışmadığı zaman sınav sonucunda başarısız olduğunu düşündüğü için kaygılandığına işaret ederek, şöyle devam etti:

"Kaygının bir diğer nedeni ise çalışmamak, zaten öğrenci yeterli, verimli çalışmadığı zaman sınav sonucunda başarısız olduğunu düşündüğü için kaygılanır. Bu kaygı  zihinsel olarak ilk önce ortaya çıkabilir, kendi kendine ben yapamayacağım, bu iş olmayacak işte nasıl olsa başarısız olacağım kötü bir liseye gideceğim, meslek lisesine gideceğim gibi bunu bazen dil davranışlara dökebilir. Bunu nasıl döküyorlar ders çalışmayı bırakıyor yani umutsuzluğa kapılıyor ben nasıl olsa kazanamayacağım, yapamayacağım, sınavda başıma bir kötülük gelecek bu şekilde ders çalışmama şeklinde de bir tavra giriyorlar."

Sınav kaygısının fiziksel yan etkilerinin olduğuna değinen Yancar, "Sınava girmeden önce çocuğun midesi bulanır veya aşırı terler, karın ağrıları olur buda sınav kaygısının psikolojik etkileridir. Şimdi üçü de aynı yere çıkıyor. Burada yine büyük görev veliye düşüyor yani, veli çocuğuna şunu söylemesi gerekir; sınav sonucun ne olursa olsun sen benim kızımsın, sen benim oğlumsun yani sınavdan kötü yaparsan ben seni evlatlıktan reddetmem sınavdan iyi yaparsan seni diğer kardeşlerinden çok daha çok sevmem. Yani bunu bir kere her çocuğun bilmesi gerekiyor onlar bizim evladımız onlar bizim öğrencimiz değil sonuçta ve sınav sonucu ne olursa olsun bir evladımız yine bizim evladımız bunu çocuğa dillendirmek çocukta sınav kaygısını büyük ölçüde düşüreceğini inanıyorum biz hep bu yönde de tavsiyelerde de bulunuyoruz okulda çocuklarımıza, velilerimize yine bu şekilde bir uyum sağlanıyor."şeklinde konuştu.

Yancar, LGS 'nin bir hafta sonra ise üniversite sınavının yapılacağını belirterek, "1 hafta sonra tabi üniversite sınavının dinamikleri liseye geçiş sınavından biraz farklı yani bir kere sınırsız haklarınız var yani ömür boyu girebilirsiniz o sınava bu sene girdiniz beğenmediniz işte 2’nci sene girebilirsiniz."dedi.

Barajı geçtikten sonra bir bölüme yerleşememe gibi bir durumun yaşanmayacağını hatırlatan Yancar, şunları ifade etti:

"Çünkü o kadar çok bölüm, fakülte, üniversite var ki yeter ki isteyin yani biz hep onu söylüyoruz ama istediğiniz bölüm olsun yenilikçi bölüm olsun yani mesela ben öğrencilerime şuan diyorum ki bu süreç salgın süreci bizde iki şeyi öne çıkardı sağlık ve gıda yani sağlık ve gıda üzerinde yani her şeye hükmedebilirsiniz sağlıkla gıdaya hükmedemiyorsanız petrolünüzün de boş olduğunu gördük, teknolojinizin de, savaş cihazlarınızın da boş olduğunu gördük."

Yancar, velilerin evde çocuklarla 3 ay süresince zorlandıklarını ancak, farklı bir tecrübe edinildiğini yeni dünya ya adapte için ön hazırlık yaptıklarını belirterek, şunları dile getirdi:

"Yani antrenmana çıktık artık maça hazırız ben öyle tabir ediyorum yani önümüzdeki yıl bu salgın tekrar işte 2’nci dalgası olabiliyor veya artık farklı virüslerle farklı durumlarla mücadele edeceğiz yani bu konuda da tecrübeliyiz en azından velide bu süreçte ne yapacağını, ne yapabileceğini gördü bu senede iyi yani iyi adapte olduk diye düşünüyorum. Öğrencinin biz evde ne kadar ders çalıştığını bilemiyoruz ama çalışan öğrenci için yani geri dönüt aldıklarımızda iyi demiyorum ancak daha çok çalışan öğrencilerimiz bu sürecin çok iyi olduğunu kendileri için sürekli dillendiriyorlar."

Öğrencilerinin tüm gün 8-9 saat ders çalışabildiklerini ifade ettiklerini anlatan Yancar,"Hatta velilerin hepsi de söyledi; 'hocam çok fazla kaynak aldık yani bu sene en fazla neye harcama yaptınız derseniz diyorlar kaynak kitapları yani devletin verdikleri bitti, internetten indiriyoruz,  kırtasiyelerden alıyoruz' gibi çalışma yolu izlediklerini ifade ediyorlar.

Tabi bu süreçte bide şu online sınav olayı girdi hayatımıza yani şimdi dershaneler kapalı, okullar kapalı çocuk deneme sınavı nerede yapacak online denemeler geldi ha zorlandılar mı zorlandılar, çünkü bizim öğrencimiz kağıt üzerinde karalamaya çizmeye alışmış ama karşınızda bir ekran var ve ekranı çizemiyorsunuz ama buna da zamanla adapte oldular.

Online deneme sınavı hani biz hep yurt dışında bahsederiz işte ehliyet sınavı veya şu sınavına evden giriyor mesela Amerikalıların evden oy kullanmaları gibi hani bunların hepsi gelecekteki Türkiye’nin teknolojik olarak bize sunacağı bir ön çalışması gibi oldu iyi oldu yani ben teknoloji kullanımı işte şey kullanımı eğitimde adapte olmaları konusunda bu süreci olumluya çevirdik yani ben öyle düşünüyorum."şeklinde konuştu.

"Burada fırsat eşitliği oldu"

Süreçten herkesin zorlandığını ve eskiden bazı öğrencilerin ek ders aldığını bazı öğrenciler ise özel öğretmen ile destek aldığını fakat şimdi ise online eğitim ile tüm öğrenciler eşit duruma geldiğini anımsatan Yancar, şunları kaydetti:

"Tabi veliler içinde bir tecrübe oldu yani onlar biraz zorlansa da herkes zorlandı yani bu süreçte biliyorsunuz şimdi burada bir fırsat eşitliği oldu şimdi yani Türkiye’de bu konuda anneler sağ olsunlar yani bizlerden daha fazla yük aldılar bide dediğim gibi aslında fırsat eşitliği oldu şimdi yani bakıyorsun maddi durumu iyi olan öğrenci şimdi dershaneye gidip takviye alıyordu, özel dersle takviye alıyordu veya işte bu sanal eğitim portalların açık değildi ücretliydi ama işte bu süreçte EBA’yla beraber özel olarak yayın yapan eğitim kurumları da açtılar şeyleri ve öğrenciler buna ulaşabilir zaten Milli Eğitim Bakanlığı ücretsiz internet tanımladı tüm öğrencilere hani burada fırsat eşitliği oldu yani özel ders, dershaneyi ders alamayan dershaneye gidemeyen öğrenci diğer öğrenciyle aynı seviyeye geldi yani aynı kulvarda yarışacaklar yani dezavantajlarını avantaja çevirebilirler işte bu sene sınav sonuçlarında göreceğiz hani çok kestiremiyoruz şuanda nasıl oldular, nasıl girecekler, ne durumdalar ama o açıdan dezavantajlarını yani fırsat eşitliği açısından ben iyi olduğunu düşünüyorum."

"Akrabalar sınav öncesi başarı dilemek için telefon açmasın"

Sınavdan bir gün önce ben kesinlikle çocuklara daha önce yemediği yeni şeyler tattırmamalarını isteyen Yancar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ben sınavdan önce bir şey söyleyeyim şimdi hem salgın sürecindeyiz hem sınav sürecindeyiz kesinlikle sınavdan bir gün önce işte cumartesi günü sınavları sınavdan bir gün önce ben kesinlikle çocuklara daha önce yemediği yeni şeyler tattırmamalarını istiyorum veya işte amca, dayı, teyze büyük baba yemeğe davet ederse gitmemelerini tavsiye ediyorum yani o gün rutin nasılsa yani çocuk bugüne kadar o gün saat kaçta yatıp kaçta kalkıyor kaçta yemek yiyorsa aynı şekil davranmalarını ve mümkünse telefonla işte akrabalarıyla arkadaşlarıyla başarılar dilemek için aramamalılar. Stres kaygı oluşturan bir şey yani çocuğunuz o gün kaçta kalkıyorsa kalksın kahvaltıda ne yiyorsa onu yesin o şekilde gitsin.

"Çocukları en az 1 ay serbest bıraksınlar "

Sınavdan sonrası için de tavsiyelerde bulunan Yancar, Benim tavsiyem çocuklarını en az 1 ay serbest bıraksınlar çünkü 3 aydır evdeler ders çalıştılar deşarj olamadılar zaten geri aldığımız dönütlere göre hepsi kilo almış yani evde yemek ve çalışmaktan başka bir şey yapmıyorlar yani biraz spora yönlendirsinler o enerjilerini boşaltsınlar aldıkları kiloları versinler bilgisayar ve cep telefonu kullanımına mutlaka kısıtlama getirsinler çünkü sınırsız önüne koyduğunuz zaman sıkıntı çıkıyor artı bağımlılık boyutunda da maalesef bilgisayar bağımlılığı, teknoloji bağımlılığı artık bir sigara, uyuşturucu bağımlılığı alkol bağımlılığı gibi literatürde var yani biz bunları anlatıyoruz işliyoruz bilgisayar kullanımını sınırlandırıp çocukları fiziksel olarak daha aktif tutacakları işlere yönlendirirlerse daha iyi olur."şeklinde konuştu.

Kaynak : PHA
Haberin Videosu :
Kaynak: pha