Muş’ta 1983 yılında göç ederek Adana’ya yerleşen Edip Çetinkaya, orada öğrendiği meyvecilik mesleğini köyüne taşıyarak 12 dönümde elma ekimi yapmaya başladı.
Merkeze bağlı Akkonak Köyünde yaşayan 38 yaşındaki çiftçi Edip Çetinkaya, Adana’da öğrendiği meyvecilik kültürünü bin 550 rakım yüksekliğindeki köyüne taşıdı. Ailece Adana’ya göç eden ve 17 yıl sonra köyüne geri dönüş yapan 3 çocuk babası Edip Çetinkaya, meyve bahçelerinde çalıştıktan sonra büyük şehirde umduğunu bulamayınca kendi topraklarını değerlendirmek amacıyla köyüne dönüş yaptı. Maddi imkanlar nedeniyle 1983 yılında Adana’ya göç eden ettiklerini ifade eden Çetinkaya, ”Adana’daki ortamda bir türlü ilerleyemedik. Ancak orada meyvecilik kültürünü geliştirdik. Ben henüz ilkokulda okurken ailem Adana’ya göç etti. Bir taraftan okul okudum bir taraftan da meyve bahçelerinde çalışmaya başladım. 15 yıl süre ile meyve bahçelerinde amelelik yaptıktan sonra tekrar köye dönüş yaptık ve köydeki 12 dekarlık alana başta Amasya, Arjantin, yeşil elma, gold elması olmak üzere yaklaşık 950 değişik meyve fidanları diktim. Köyümüz bin 550 rakım yüksekte olmasına rağmen her çeşit meyve yetişiyor. Benim derdim burada kaliteli ürün yetiştirmektir. Kaliteli ürün elde ettiğimiz takdirde pazar sorunu kalmaz. Burada yetişen meyvenin aroması başka yerdeki ürünlerden farklı. Tamamen organik üretim yapıyoruz. Şu anda dördüncü ilaçlamayı yapıyorum. Ürünlerimiz tamamen organik. Meyvelerin ilk hasadını 2 ay sonra yapacağız ve yaklaşık 10 ton civarında ürün bekliyorum” dedi.
Köyünde meyveciliği geliştirmek istediğini anlatan Çetinkaya, ”Çok zor koşullarda kimse anlamadığı için tek başıma çalışmalara başladığım zaman köylüler, ’burada meyve yetişmez.’ diye beni eleştirdi. Buna rağmen çalışmaya devam ettim. Buraya meyveciliği getirdikten sonra köylülerimizde kendi alanlarında yavaş yavaş meyveciliğe başladı. Şu anda köyde meyvecilik gelişmeye başladı. Vatandaş heyecanla meyve bahçesini kurarak ağacı dikmeye devam ediyor. Ben de kendilerine yardımcı oldum. Şu anda köyümüzde meyvecilik kültürü yerleşmeye başladı. Yani Çukurova meyvecilik kültürünü köyümüze yerleştirdik diye bilirim” ifadelerini kullandı.
