Misafirperverlik kişinin değer verdiği insanları evinde, iş yerinde en güzel şekilde ağırlayıp, nezaket ve görgü kuralları çerçevesinde izzet-i ikramda bulunarak onları en iyi şekilde ağırlamak demektir…

     Misafirperverliğin dostluk ve kardeşliğimizi pekiştirici özelliği yadsınamaz bir gerçektir. Geçen gün istemeden de olsa bir konuşmaya şahit oldum, bayanın günü varmış başlıyor ballandıra ballandıra anlatmaya 3 çeşit börek, 2 çeşit tatlı, üstüne kısır yapmış bilmem daha neler neler varmış menüde bilmem hangi bayandan geri kalamaz mıymış şeklinde ifadede bulununca şaşırdım doğrusu bir an düşündüm bu bayan bir iş yerinde çalışıyor olsa bu kadar har vurup harman savurmaz ve paranın nasıl kazanıldığını bilir ve bu kadar da vakit harcamazdı.“amacı misafir ağırlamak değil gösteriş yapmak” Ayrıca bir insanın yiyip içtiğini anlatması da abesle iştigal etmektir. (A’RAF-31: yiyiniz içiniz fakat israf etmeyiniz çünkü ALLAH israf edenleri sevmez ) Hadisi şerifinden pek haberi yok sanırım…

     Evlerimizde özen gösterilen yerlerin başında salonlar gelmez mi, sırf misafir ağırlamak üzere dekore edilen alandır, bu durum misafirperverliğin en açık kanıtı değil midir…

     Misafir dokuz rızkıyla gelir birini yer sekizini ev sahibine bırakırmış geçenlerde akşam vakti dostlarımı çiğköfte yoğurarak yemeğe davet ettim, misafirliğe gelen dostlarım kendileriyle birlikte iki kişiyi daha getirdi çokta memnun oldum, eşim ile birlikte çiğköfte ikramımız yetmez diye tereddüt ettik sonrasında ise arkadaşlarla bir güzel çiğköfteleri yedik fazladan da arkadaşımın biri evine götürdü, ikramlarımız arttı ve ertesi güne de bir güzel yedik Rabbim affetsin o günden sonra bu sözün gerçekliğine bir kez daha inandım…

     Bu dünyada kendimizin de birer misafir olduğunu hatırlatır, şimdiki zenginliğin getirmiş olduğu fakirlik gönüllerde ukde olarak kalsa da misafiri en güzel şekilde ağırlamanın verdiği huzurun tarifi eksik kalır. Esenlikler dilerim...