Geçen yıl 19 Haziran’da , yani tam bir yıl önce yapılan MHP olağanüstü kongresi Ankara 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin bugün (20 Haziran 2017) aldığı kararla iptal edildi.

O Kongrede Delegelerin çoğunluğu ile alınan tüm kararlar yok sayıldı..

Peki neydi bu olay...Neler olmuş, neler yaşanmıştı.. Unutanlara kısaca bir hatırlatalım;

1 Kasım genel seçimlerinde MHP’nin Meclisteki M.Vekili sayısı 80’den 40’a düşünce Partide ve Ülkücü tabanda bir rahatsızlık meydana geldi ve olağanüstü kongre sesleri yükselmeye başladı.

İlk etapta 549 Delegenin imzası ile Genel Merkeze başvuru yapıldı.

MHP Genel merkezi bu yasal başvuruyu dikkate almadı.

Genel Başkan Devlet BAHÇELİ ; “Değil 549 , 1000 delege de imza verse Kongre mongre yok, gidin hakkınızı mahkemede arayın” dedi.

Bunun üzerine Mahkemeye gidildi. Sulh Hukuk Mahkemesi Kongreyi uygun buldu ve Kurultayı toplamak üzere 3 kişilik “Çağrı Heyeti”ne görev verdi.

Daha sonra MHP olayı YARGITAY’a götürdü ve "YARGITAY kararına uyacağız karar beklensin" dedi..

Derken GEMEREK ve TOSYA Mahkemeleri devreye girdi. BİRER kişinin yaptığı itiraz başvurusu bu Mahkemelerce uygun bulundu ve Kongre süreci DURDURULDU.

Tabi bu arada Ankara İcra Daireleri devreye girdi.. 2.ci ve 25.ci İcra Daireleri Birbirine ZIT kararlar verdi. Anlayacağınız bir sürü hukuk garabeti yaşandı..

Ve Nihayet ;

YARGITAY 18.Hukuk Dairesi de Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesinin aldığı Kongre kararını uygun buldu ve Çağrı Heyetinin kongreyi toplaması gerektiğine hükmetti.

YARGITAY’ın bu kararına istinaden Çağrı heyeti 19 Haziran 2016 günü Olağanüstü Kongreyi topladı ve Kongre NOTER ONAYLI 652 delegenin katılımı ile yapıldı.

Yapılan bu Kongre bütün Hukuk otoriteleri ve Hukuk Prof.larınca da yasalara uygun bulunarak nizami yapılmış bir Kongre olarak kabul edildi.

Fakat "YARGITAY kararına uyacağız ,karar beklensin" diyen MHP yönetimi , yine tek 1(bir) kişiye Mahkemeye itira başvurusu yaptırdı. 

Söz konusu mahkeme de hemen bu başvuruyu kabul ederek yapılan kongreye “Tedbir” koydu ve beklemeye aldı.

İşin enteresan tarafı şu ; Sözkonusu bu kişi davayı "Çağrı Heyeti"ne karşı değil; “Kongreyi tanımıyorum, kongre geçersizdir” diyen Genel Merkeze karşı açmış..

Yani adam hem DAVACI hem DAVALI... Ve Mahkeme bu duruma rağmen davayı kabul etmiş.....

Ve bu dava tam bir yıl sürdü..Bir yıldır bekletiliyor..

Bir yıl neden beklendi? Delil mi toplanamadı, Çok mu karmaşıktı? Anlaşılmayan ne vardı ? Neden ? Niçin ?

Bir yıl bekletilen davanın yapılan duruşmasında, yasa gereği tarafların dinlenmesi gerekirken, hiç kimse dinlenmemiş, Noter onaylı 652 delegenin talebi yok sayılmış ve bu kadar önemli, Türkiye’nin kaderini etkileyecek olan bu davanın kararı 10 dakikada; evet sadece 10 dakikada verilmiş. Ve hem Kongre; hem de Delegenin çoğunluğu ile alınan tüm kararlar İptal edilmiş.

Ne diyelim ; Yaşasın "Tarafsız" ve "Bağımsız" Yargı.. Karara herkes uyucak....

Bundan sonra ne mi olur veya ne olabilir?

Ona da bir sonraki yazımızda bakalım..Ü