İnkâra, cehalete, baskıya, haksızlığa karşı bayrak açanlar bağırlarını oklara, kurşunlara, iftiralara da açan insanlardır.

Hayırlı işlere, yardımlaşmaya, birlik ve beraberliğe, İslâmi hizmetlere ön ayak olanlar yollarına bin türlü tuzağın kurulacağını bilerek çıkanlardır.

Kurtuluş gemisinin kaptanlığına soyunanlar, dümeni ele alanlar, dağlar kadar dalgaları da göze alanlardır. Bin bir çiçeği dolaşarak bal yapmaya çalışanlar, zımbır tehlikesini hesap ederek ortaya çıkanlardır.

            Mazlumların başına geçenler, başından geçecekleri göze alanlardır.

Küfrün karanlığından insanları imanın aydınlığına çıkarmak için yol gösterici durumunda olanlar karanlık koridorlardan, küflü beyinlerden geçerek, küf koklayarak onları da aydınlatmak durumunda olduklarını bilen insanlardır.

Yollarına güller sersek hakkını veremeyeceğimiz sevgili peygamberimizin gül gibi yüz, bal gibi sözlerinden rahatsız olup yollarına diken döküyorlardı.

Yusuf’un güzelliğinden gözleri kamaşanlar onu kuyuya atarlarken, dürüstlüğünden rahatsız olanlar onu hapse atıyordu.

            Ama önderler, yollarının İbrahim gibi ateşe uğramasından korkup geri adım atmadıkları gibi, gülistanı görünce de gevşeyip kalmazlar ve Sırat-ı Müstakim üzerinde durmadan yürürler.

            İbrahim Aleyhisselam, Nemrut’un zulmüne baş kaldırmasa  bir eli yağda bir eli balda yaşayıp gidecek ama insanlığın onurunu kurtarmak, insanı hayvanlardan daha aşağı düşmesine engel olmak için Nemrut’a baş kaldırır. Bu dünya hayatında birçok bela ve musibetlerle karşılaşır ama sonu gelmez senelerde cennetin nimetlerini kazanır. Ayrıca kıyamete kadar put insanlara baş kaldıran  hürriyet sevdalılarına  önder olur.

İslam’ın aydınlığını karartma ekibini, haram yayıcı haramileri tereyağından kıl çeker gibi çekmeye çalışanlar kıl adamların hücumuna uğrayacağını bilerek girer bu temizlik işine.

            Kendileri meydan yerinde bir olarak dikildiklerinde solda sıfır hayatı yaşayanlar, sağ tarafına geçip dizildiklerinde 10, 100, 1000, 10000, 100000, 1000000, 10000000’larca çokluk oluşturduklarında cesareti artmaz, silgi silindir gibi üzerlerinden geçtiğinde solda sıfır olmaya kaçanlar onun kahramanlığına zarar veremez.

Aslana zincir vurmakla onun değeri düşmediği gibi, aslanın yokluğunda çakallar aslan olamaz.

            Bülbülü kafese koyan kargalar kendilerini bülbül diye satamazlar.

Körler, gören birini meşale olarak yaksalar karanlıktan kurtulamazlar.

Cahiller, bir bilgini darağacına assalar cahilliklerinden kurtulamazlar.

Korkaklar, bin tuzakla kahramanı tuzağa düşürseler korkuları giderilmez artar.

“Mevlâ’nın mabedinde zikir çekenin tespihi zincirden olur” demişler.

Güller, gülyağı olup güzellerle beraber olabilmek için yola çıkar ve kaynayan kazanlardan, cenderelerden geçtikten sonra sevdiğine kavuşurlar.

Bu dünyaya bağlanan haramiler bile seksen yıllık yaşamları için banka hortumlarken, çete kurarken, soygun yaparken hapishaneye girmeyi, namlunun ucunda can vermeyi göze alarak işe girişiyorlar.

            Enes bin Malik’in haber verdiğine göre Sevgili peygamberimiz buyurur: “Cennetin etrafı hoşa gitmeyen şeylerle çevrilmiştir, cehennemin etrafı da hoşa giden şeylerle…”

            Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…

Bilal KARADAĞ

                                                                                                 [email protected]