Halinden memnun olan, sıkıntılı olmayan, derdi ve tasası olmayan, sanki yok gibidir. 

Her insan kendince birtakım anlamlar yüklüyor olanlara ya da yüklemiyor ve suçlayacak birilerini arıyor. 

Hâlbuki hayatta birçok şeyin gidişatının kendi ellerinde olduğunu bildiği halde, sürekli birilerini suçlayarak, kendini suçsuz görmesi, sıkıntılarla yaşamasına sebep olmaktadır. 

Kendisinin sorumlu olduğunu düşünmeden, hesap etmeden, özellikle suçu kadere yıkarak, aslında hayatımızın gidişatının ve düzene sokulmasının bizim elimizde olduğunu unutuyoruz. 

Yüce yaratanın her şeyin bir ölçüsünün olduğunu bizlere bildirmesine rağmen, ölçüsüz olmamız ve dengesiz ve tutarsız davranmamız neticesinde, olanların bir tercih meselesi olduğunu bilmek gerekiyor. 

Kendimizi düzelttiğimiz, suçu biraz da kendimizde aradığımız sürece, daha güzel, standarttı yüksek, kaliteli bir hayata süreceğimiz muhakkaktır. 

*** 

İnsan geçmişini sürekli beyninde ve sırtında taşımak zorunda kalıyor. Sürekli olarak hayatını, geleceğini şekillendiren bu kimi zaman altında ezildiğimiz, kimi zaman huzura ve feraha eriştiğimiz bu refakatçilerimiz, âdeta bize ayna görevi görmektedir. 

Kimi zaman parlatarak yolumuzu aydınlatırız, kimi zaman kendi haline bırakarak, karabasanlarla, karanlık dehlizlerde kayboluruz. 

*** 

Bazen insan, derin bir uykuda olduğunu düşünerek, uyandığında her şeyin bir rüyadan ibaret olduğunu düşünmek ve görmek istiyor, ancak kaderde ne varsa, o yaşanıyor. 

*** 

Kim neyle uğraşırsa, o kokar.