Bir masalınız olsun. Bir varmışla başlayan, bir yokmuşu içinde hiç barındırmayan. Size ait, içinde sadece siz olan bir hikayeniz olsun..

Başrolünde siz olun. Ana karakteri de oynayın, yardımcı karakteri de. İstediğiniz gibi şekillendirin hikayenizi.. Olmasını istediğiniz herkesi birer birer oturtun yerine ve görmek istediğiniz tüm güzellikleri serpiştirin cömertçe. Hikayenin dışında bırakın sevmediğiniz herşeyi.. Bırakın ki dış kapının dış mandalı dokunamasın hikayenize..

Ne güzel olurdu değil mi? Masalımızı kendimiz yazsak, kendimiz oynasak ve sonsuza kadar mutlu yaşamışlar diye bitirip, sonsuza kadar mutlu olsak..

Belki de yapabiliriz.. Kendi hikayemizi kendimiz yazabiliriz. Neden olmasın? Bir varmışla başlayan cümleden sonra şu ana kadar olan bölümü bir kenara bırakıp, sil baştan bir masal yazabiliriz. Üstelik de adını istediğimiz gibi seçer, istediğimiz yerini değiştiririz..

Hikaye bizim, kalem bizim elimizde, silgi bizim, kahraman biziz.. Bol bol kullanalım kalemi, hiç üşenmeden istediğimiz şekli verelim. İçine bolca da mutluluk ekleyelim. Beğenmezsek silelim, tekrar tekrar yazıp, çizelim. Her bir ayrıntıyı bir daha gözden geçirelim.. Nerede başlıyorsa masalımız, bitmeyen yerlere götürelim..

Kendi masalımızı, kendimiz yazalım hadi. İçine bir de bolca mavi ekleyelim.. Masalın kahramanı da yazarı da bizleriz. Elimizden kalemi hiç düşürmeyelim. Bize iyi gelen ne varsa aklımıza geldikçe ekleyelim..

Arada bir gökyüzüne gülümsemeyi de ihmal etmeyelim.. Masalımız olsun. Sadece bize ait, sadece bizim için ve bir de mutlu sonlarımız..

Belki de farkında olmadan masalımız aynı kelimeleri barındırmıştır. Belki anlamadan birbirimizin masalına şöyle bir uğramışızdır..

Mutlu sonlarla biten masallara imza atmanız dileğiyle.. Hoşça, dostça, mavinin huzur tonuyla kalın.. 

               Emine ÖZEL SUMMAK