Bazı kesimler Lozan Barış Antlaşmasını büyük bir başarı olarak nitelendirip, büyük bir zafer olarak kabullendiler ve Milli Şef İsmet İnönü'yü de bu Zaferin Fatihi olarak gösterdiler...
Ayrıca Lozan Barış Antlaşmasının imzalandığı 24 Temmuz 1923 Tarihinden 1950'ye kadar olan tek partili dönemde, her yıl gayri resmi de olsa 24 Temmuz Lozan Barış Anlaşması gününü "24 Temmuz Lozan Barış Bayrımı" olarak kutladılar.
Resmi bir bayram olmayan ve belli bir kesim tarafından, gelenek haline getirilen bu sözde bayram, 1950 yılından itibaren dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından bir daha kutlanmamak üzere yasaklanmıştır.
Aslında Lozan'da sanıldığı gibi mutlak bir başarı elde edilmemiştir.
Elbette ki Lozan'da elde edilen kazanımlar inkar edilemez. Örneğin; Yedi duel ve Birleşmiş Milletler, bizim Devlet olmamızı kabul etmiş, Kapitülasyonlar kaldırılmış ve bu günki "Misaki Milli" sınırlarımız elde edilmiştir. Ancak bu kazanımlar Lozan'a giden 36 kişilik heyetin başarısı değil, "Türk Askerinin Milli Mücadele Döneminde, Savaş Meydanlarında Gösterdiği Üstün Başarının Neticesidir...
Ama Lozan'da Kaybettiklerimiz bu gün elimizi kolumuzu bağlamakta ve bizi kilitleyip hareketsiz bırakmaktadır, kısacası haklı olduğumuz halde, Birleşmiş Millerler Cemiyeti karşısında Ülkemizi zor durumda bırakmaktadır...
İşte Lozan'da Kaybettiklerimiz;
1. Kaş İlçemizden bakıldığında seslenme mesafesinde olan Meys Adası.
Adalar konusunda, Lozan'a giden Türk Heyetinin, 12 adanın Türkiye'nin olduğu konusunda diretmesi başarı sayılırdı. Ancak en kötü ihtimal Deniz mili olarak, Yunanistan ile Türkiye arasında karadan, karaya orta çizgi bulunup, çizginin doğusuna düşen adaların Türkiye'ye, batısına düşen adaların ise Yunanistan'a verilmesine razı gelip, orta yol bulunması bile başarı sayılırdı. Ancak Gökçe Ada ve Bozca Ada hariç tüm adaların Yunanistan'a bırakılması çok büyük bir başarısızlıktır.
2. Türklerin yoğun olarak yaşadığı Batı Trakyanın Yunanistan'a ve Bulgaristan'a bırakılması çok büyük bir başarısızlıktır.
3. Suriye tarafında kalan, Kürtlerin ve Türklerin yoğun olarak yaşadığı Haseki, Kamışlı, Tel Tamer, Kobani ve Afrin bölgesinin Suriye'ye bırakılması çok büyük bir başarısızlıktır.
3. Lozan'da, sonradan Türkiye ile İngiltere arasında yapılacak görüşmelere bırakılan ve 1925 Ankara Antlaşması ile Irak'a bırakılıp, İlhak edilen ve aynı zamanda çok büyük petrol yataklarına sahip olan ve yine Kürtlerin ve Türklerin yoğun olarak yaşadığı Musul, Kerkuk, Erbil, Zaho, Dahok bölgesinin İngilizler tarafından Irak'a İlhak edilmesi çok büyük bir başarısızlıktır.
4. Türklerin yoğun olarak yaşadığı güzelim Batum Şehrinin ve yine Kürtlerin ve Türklerin yoğun olarak yaşadığı Kars İlimiz ile takas edilmesi çok büyük bir başarısızlıktır. Aslında ikiside bizim olan iki güzelim şehrimizden biri olan Batum'u Gürcistan'a bırakmamız çok üzücü bir durum...
Eğer ki yukarıda saydığım, kaybettiğimiz bölgeler o gün kazanılmış olsaydı, Türkiye petrol ülkesi olurdu. Türkiye bu günkinden daha güçlü ve ekonomik olarak daha müreffeh bir ülke olurdu...
Fadlı DOĞAN