İlk olarak Kommagene Krallığının şehirlerinden biri olan Perre’nin ismine dair bilgiler aktaran Kaya, şu şekilde konuştu:

“Antik Perre (Pirin), Kommagene Krallığının, önemli şehirlerinden biri idi. Perre adının Kürtçenin de dahil olduğu eski Arien dillerinde köprü manasına gelen Pere kelimesinden geldiği sanılmaktadır. Kommagene krallığının diğer önemli şehirleri sırası ile; başkent Samosata (Samsat), Arsemia (Eski Kahta), Zeugma-Selevkiya Frates (Belkiz), Dolike (Antik Antep), Magnezya (Maraş), Eski Arsemia (Gerger), Turuşe (Turuş), Orakoskum (Sofraz), Halfi (Halfeti) ve Gölbaşı yakınlarındaki Toros Arsemiyası'dır"

-Perre’nin bu kadar önem kazanmasının sebebi Kral Yolu

Perre’nin tarihte bu kadar önemli olmasını sağlayan nedenlerini ise Yazar Kaya, şu ifadeler ile dile getirdi:

“Perre tarihte önem kazanmasını ilk olarak Pers imparatoru Büyük Daryus'un yaptırdığı Kral yolu güzergahında bulunmasına borçludur. Pers imparatoru Büyük Daryus (M.O. 521-486) büyük ticaret yollarını tamir etmiş veyahut yeniden yaptırmıştır. Yaptırdığı en önemli yol, Perslerin başkenti Susa'dan Sardes'e (Manisa- batı Anadolu) giden "Kral Yolu"dur. 2700 Km. uzunluğunda olan bu yol Ninova'da (Eski Musul) Dicle'yi, Samosata'da (Samsat) Fırat'ı geçerek Perre'ye (Pirin) geliyordu. Bu yol Perre'den sonra Antik Melidu'ya (Malatya) uğradıktan sonra Kapadokya'nın başkenti Mazaka'dan (Kayseri) geçerek Antik Frigya üzerinden Batı Anadolu'ya Lidya'nın eski Başkenti Sardes şehrine varıyordu. Altışar kilometrelik Fersahlara (Pers'çe Ferseng) bölünmüş olan bu yol üzerinde kervansaraylar, menzil yerleri ve güvenlik için karakollar vardı. Her menzil yerinde dinlenmiş eğerli atlar bulunurdu. imparatorluk postasını taşıyan ulaklar gece ve gündüz; kış ve yaz demeden bu menzil yerlerindeki atlardan istifade eder, yorulan atların yerine yeni atlar; yorulan posta ulaklarının yerini de yeni dinlenmiş ulaklar alırdı. Tarihçi Heredot hiçbir ölümlünün bu imparatorluk posta Ulakian kadar hızlı hareket edemeyeceğini belirtir. Yine Heredot'un belirttiğine göre 2700 Km.'lik bu yolu kervanlar ancak kırk günde; imparatorluk postası ise bir haftada aşabilirdi. O gün için olağanüstü olan bu hız günümüz şartlarında bile küçümsenemez.”

-Roma İmparatorluğu’nda Hem Ticaret Hemde Piskoposluk merkeziydi

Perre’nin üç imparatorluk döneminde de önemli şehirler arasında olduğunu belirten Tarihçi Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Perre şehri, Pers imparatorluğu ve Kommagene Krallığındaki önemini Roma imparatorluğu döneminde de sürdürmüştür. Perre (Pirin) Roma imparatorluğu yönetiminde hem önemli bir ticaret merkezi hem de Piskoposluk merkezi olmuştur. Şöyle ki, Perre, Samsat'la beraber günümüzdeki Hristiyan inancının şekillendiği, bütün dini toplantılara (Konsiller) delege göndermiştir. Bunlar birinci ve ikinci İznik (Nikea) Konsiller'i, Kadıköy (Kalkedon) konsili ile Birinci ve İkinci Efes (Efesos) konsilleridir. Bu adı geçen konsiller'de, günümüzde geçerli olan Hıristiyan inancının (Akaid) temelleri atılmıştır. Hatta bunlardan Birinci Efes konsili sırasında Perre (Pirin) Piskopos'u Atanasiyus'urı Perre Katedralinin (büyük kilise), gümüş kapılarını ve gümüşten sütunlarını eritip sattığı içtin eleştiriye ve suçlamalara uğradığını görmekteyiz. Böylece Perre'nin (Pirin) ve Perre kilisesinin o dönemdeki zenginliği hakkında bir fikir edinmiş oluyoruz. Neticede Perre Piskoposlugunun üst makamı olan Antakya Patrikliği ve Antakya Polfiği Dumnos M.S. 444 yılında Antakya'da toplagı bir mahalli Sinod (din adamları kurulu) da alman karar ile Perre (Pirin) Piskopos'u Athanasiyus görevinden azledildi.”

Kaynak : PHA
Kaynak: pha