Bir odasının tamamını eski tarım aletlerinden tutun, eski müzik çalar aletine varıncaya kadar birçok alet edevatla süsleyen Adıyamanlı Ahmet Çelik,müzelik evinin kapısını gazetemiz muhabirine açtı. Oluşturduğu mini müzenin yanı sıra, günlük yaşamında Adıyaman’a özgü kıyafetler de giyerek, adeta bir Adıyaman sevdalısı olduğunu gösteriyor. Hem şark köşesiyle, hem de Adıyaman’a özgü kıyafetiyle İstanbul’da önemli bir kitlenin ilgi odağı haline gelen Çelik, tam bir Adıyaman sevdalısı olduğunu her halinden hissettiriyor.
Gazetemiz muhabirine demeç veren İstanbul’daki Adıyaman sevdalısı Çelik, aslen Adıyaman’ın Kahta ilçesine bağlı Pıleş köyünden olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Çok uzun yıllar önce İstanbul’a geldik. Burada yeni bir hayata başladık. Her ne kadar memleketimizden uzak olsak da, gelenek ve göreneklerimizi hiç unutmadık. Kültürümüzü burada yaşatmaya çalışıyoruz. Bizim evde Türkçe’nin yanı sıra Kürtçe de konuşulur. Ailece giyim ve kuşamımızı Adıyaman’a has kıyafetlerle oluşturuyoruz. Özel günlerde mutlaka şalvar giyerim. Gittiğim her ortamda memleketimizi gündeme getiriyor, en iyi şekilde yaşatmaya gayret ediyorum. Dünyanın hangi coğrafyasında olursak olalım, memleketimizi yaşatmak önceliğimiz olmalı diye düşünüyorum. Adıyaman benim vazgeçilmez sevdamdır.”
Evinde oluşturduğu mini müzeden de bahseden Ahmet Çelik; “Eski eşyalara yönelik her zaman büyük bir merakım var. Nerede eskiyi andıran alet edevat görürsem mutlaka alıyor, evimde diziyorum. Bir odamı mini müzeye dönüştürmüşüm. Evime gelen her misafirim merakla göz atıyor. Bu da beni mutlu ediyor. Eski araç ve gereçleri almak, onlara doyasıya bakmak benim için hobi haline gelmiştir” dedi.
Haber-Resim: Bilal KARADAĞ
