Karakuş, en büyük hedefinin yaptığı Dioramaları sergileyecek bir müze oluşturmak olduğunu söyledi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde geçmiş yıllarda insanların yaşam kültürünü ve yaşam şartlarını anlatmak isteyen Karakuş, tarihi alanlar ve geçmiş yıllardaki insanların çektiği zorlukları ilmek ilmek emek harcayarak, alanlar, kerpiç evler ile köşk gibi geçmiş dönemlerin yaşantısını minyatüre çevirerek, evini sergiye dönüştürdü.
Abdullah Karakuş, 2 yıl önce arkadaşının çocuğunun ödevi için başladığı minyatür çalışması sonrasında evinin bir odasını atölyeye çevirdiğini anlattı.
İmkan verildiği taktirde bölge turizmine yapacağı minyatürlerle büyük katkı sunacağını vurgulayan Karakuş, şöyle devam etti:
"Diorama, gerçek veya kurgu bir olayın, anın veya hikâyenin ışık oyunlarının da yardımıyla üç boyutlu olarak maket çalışmasıdır. Diorama'yı internet üzerinden gördüm çok yaygın değil internetten araştırırken de fark ettim. Bir arkadaşımın oğluna ödevi vardı bir rahatsızlığı vardı hemde ona psikolojik olarak bir katkısı olsun diye başladım. İlk maketimi o zaman çalışmıştım. Şuanda 30'un üzerinde çalışmam var."

-"EVLERİ GÖREN HERKES KENDİSİNDE BİR ŞEYLER HİSSEDİYOR"

Karakuş, çalışmalarından insanların etkilendiğini belirterek, “Ben eskiye dair her şeyi seviyorum özlüyorum. Özellikle çalışmalarımda dikkat ederseniz tarla kenarı, köy evleri, eski toprak evler bizim dedelerimiz, annelerimiz, nenemiz bizimde bir dönem yaşadığımız evlerde bunlar bu evleri gören herkes kendisinde bir şeyler hissediyor. Duygusal açıdan etkileniyor insanlar. O yüzden özellikle bunları tercih ediyorum. Her çalışmayı yaptıkça insan biraz daha kendini geçmişe karşı insanların bir birine olan saygısı sevgisi, örfü, adetleri, insanın bu gözünün önüne geliyor. O zamanki yokluk işte insanların çalışarak 8-16 saat çalışarak bir emek kazandığı aklına gelince bu çalışmalar bende biraz daha yoğunluk kazanıyor."şeklinde konuştu.

-"TURİZME KATKI SAĞLAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

Diorama ile tarihi geçmişe değerin biraz daha artacağına turizme katkı sağlayacağına inandığını ve imkan verdirdiğinde açık veya kaplı bir müze oluşturabileceğini belirten Karakuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tabi ki; ben Adıyaman tarihini de ön plana çıkarıyorum destek olunursa daha çok ön plana çıkartırım Adıyaman'ın Kahta kalesi, Cendere köprüsü, Nemrut Dağı, Pirin Mağaraları bunların Dioramasını çalışıp halka açık yada kapalı bir müze ortamında sergisi yapılsa dışardan gelen insanların daha çok ilgisini çeker çünkü Diorama’da genel detay var bire bir aynısının ölçeklendirilmişi çalıştığımız için insanların bakış açısı daha fazla oluyor ve tarihi geçmişimize değerin biraz daha artacağına turizme katkısı olacağını düşüyorum."

 

Kaynak : PHA
Kaynak: pha