Kovuldukça Kapıdan Bacadan Giren  Şiddet

Analık ve aile kavramına yüce değer veren özde anaerkil bir varlık (kadın)

Ekonomik,  sözel,  cinsel,  psikolojik,  medya

hep  kadın üzerinden estirildiğini bilmezden gelenlere.

Bilin ulan!

Kadın kim ki?

Kadın ne anlar?

Kadın dediğin; konuşmaz, susar!

Kadın dediğin; sorgusuz,  sualsiz  söz dinler ve itaat eder!

Kadın dediğin; karşı cinsin (hayvan olsa da) emrine amade olur!

Kadın dediğin; hak-hukuk miras arayamaz, alamaz!

Kadın dediğin; kan kussa kızılcık şerbeti içtim der!

Kadın dediğin; dayaktan moraran yerleri için “çarptım” der!

Yazmayla bitiremeyeceğim kadar “kadın dediğin”ler uzar da uzar.

Kadın dediğin nedir ki arkadaş?

Canın istediğinde patlat tokatı gitsin.

Kadın kimdir ki; erkeğe hesap soracak ya da sözünden çıkacak!

Doğurduğu çocuğu ola ki kendi annesine, kardeşine benzetse suç yahu!

Hem zaten kadınsan doğurduğun çocuk kendi ailence torun kabul görmezken!

Yoruldum ve hastayım bir de.

Çok eksiklerimi erkekler tamamlar zaten.

Ben kısaca “dövün ulan, dövün” diyorum.

Kocanın vurduğu yere güller, laleler sümbüller bilumum börtü

 böcek ve çiçek açar anasını satayım.

Tarifi zor bir acı

Yani tadılmadan anlaşılmayacak bir sancı

Bünyem hak etmediği olaylara tanık oluyor

ve ben susu(yorum)!

Anam, kardeşim susuyor

İstanbul susuyor ışıklar yanınca her gece!


Utandığım çok zaman oldu.

 Kadın oluşumdan ya da olamayaşımdan utandım!

Çok kez bakmaya cesaret bulamadım kendi  yüzüme.

Kendimi kendime ele vermekten  çok korktum!

Çok sevdim okumayı yazmayı fakat;

yazamadım, içimi önüme koyarım diye yazamadım.

Ayser ÖZBAKIR