Bir çoğumuzun çocukluktan  kalma korkuları vardır aslında,  ana ve babaların aman dışarda öcü var!  yahut en küçük yaramazlıklarda kulağımıza çınlar akşam baban gelir elbet!  Yalnız evde kalmak gibi! Sesler ile ilgili korkular! Hayvanlar ile ilgili korkular, Şimşek çakması yada evde hayalet var! Karanlığa maruz kalmak gibi, tek başına bir yerlere gidememe, aman birileri seni kaçırır söylemleri, çocuğun tek başına uyuyamaması alışılagelmiş dışında yapılan hareketler v.b. çocukluğumuzdaki korkularla ilgili lüzumlu lüzumsuz daha bir çok şey sıralanabilir aslında;
           Korku, öfke yada kızgınlık, sevinç yada üzüntü  gibi bir duygudur aslında, her insan duyguları ile yaşar. duygular yaşama aittir. Korku yaşayan tüm canlıların görünen, görünmeyen tehlikeler karşısında gösterdikleri doğal reaksiyondur. Çocuklar içinde korku normal bir gelişimin doğal parçasıdır. Korku bir insanın normal yaşantısına engel teşkil etmediği sürece doğaldır ve tabidir.
        Gençlik evresinde ise korkularımız gibi cesaret de doğaldır ve gereklidir. Bu ikisi terazinin kefesi gibi denge unsurudur, unutulmaması gereken bir şey var ki tarih korkakları yazmaz, cesur yürekli insanları yazar, tarihimiz ismini altın harflerle yazan nice civan mert babayiğitlerle dolup  taşar, çocuklarımız babalarının korkaklığıyla mı övünür yoksa cesaretiyle mi soruyorum sizlere…?
         Genç yaşına rağmen Fatih Sultan Mehmet’ in cesareti ve azmi olmasaydı İstanbul fethedilebilir miydi,  Nene Hatunlar, Ulubatlı Hasanlar, Sütçü İmamlar, 276 Kg. top mermisini tek başına kaldıran Seyit Onbaşılar birer cesaret abidesi değil midir? Düşünün Tarık Bin Ziyad Endülüs’ü baştanbaşa fethetmiş islam orduları İspanya’ya kadar ilerlemiştir, şimdiki adıyla  “Cebelitarık boğazına” kadar gelmiştir. Öte de nasıl bir düşmanın kendilerini beklediklerini bilmediği halde o cesur komutan ardındaki bütün gemileri yakmıştır. Yanındakiler buna hiçbir anlam veremezken o cesur komutan artık geriye dönüş yoktur demiştir. Arkamızda düşman gibi bir deniz önümüzde deniz gibi bir düşman vardır fakat ne olursa olsun geriye dönüş yoktur dememiş miydi ordusuna,  aklında korkunun emaresi dahi yoktu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün cesareti, azmi ve kıvrak zekası  olmasaydı bu gün Cumhuriyet kurulabilir miydi, Şanlı Türk tarihimiz 15 Temmuz Kahramanı Ömer Halisdemir gibi kahramanları ilelebet unutmayacak unutturmayacaktır.!!!
      İstiklal Marşının ilk mısrası KORKMA diye başladığına göre, ey insanoğlu neden korkarsın be Allahın sana emanet ettiği canından mı, malından mı, makam ve mevkiinin elinden gitmesinden mi, işsiz kalmaktan mı,  şehidine dahi sahip çıkamayan, etliye sütlüye karışmayan sünepe bir hayatı benimseyen insanlara soruyorum? Bin bir mazeretlere sığınıp korkak ve esaret altında bir hayatı mı, yoksa cesareti  aklıyla birleşen bir hayatı mı tercih edersiniz? Güzelim ülkemin dış mihraklı, alçak terör eylemleriyle yıkmaya çalışanlara karşı, gün birlik olma günüdür!!! Sevgilerimle…
 
 
                                                    Necip AYDIN

                                                 [email protected]