Almanya’daki Kahtalı Şair Nergiz Karakuş‘un ikinci Şiir kitabı çıktı .

İlk şiir kitabı  “Kadının Çığlığı” 2010 yılında yayınlanan Kahta doğumlu ve Berlin’de yaşayan Kahtalı şair Nergiz Karakuş’un ikinci şiir kitabı “Narin Orkide” Ürün Yayınları tarafından yayınlanarak okuyucularla buluştu.
Şiir yazmaya çocuk yaşlarda başlayan Nergiz Karakuş, Adıyaman Kahta’da doğdu. 2000 yılına kadar Kahta’da yaşadı. 2000 yılında aile birleşimiyle Almanya’nın başkenti Berlin’e yerleşti.

Berlin’de 18 yıldan beri iki dilde yayınlanan Merhaba dergisinde editör olarak görev yapan Karakuş, Şiir ve edebiyat adına düzenlenen etkinliklere katılıp aynı zamanda destek veriyor.

Yaşadığı Berlin Spandau Semti’nin “Edebiyat ve Şiir Atölyesi”nde Alman şairlerle birlikte çalışmalarını da sürdüren Karakuş, Şiir festivallerinde Spandau semtini temsil ediyor.

“Dichter der Großstadt 2011″ adlı Geleneksel Berlin Şiirleri Festivali’nde proje yönetmeni Prof. Dr. Michael Speier’in katkıları ile Spandau’yu temsil eden Nergiz Karakuş’un bir şiiri, “be.braVerlag” tarafından yayınlanan “Das Grosse Berlin Gedicht” adlı şiir kitabında da yer aldı.

Ayrıca “Kalır mı” adlı bir başka şiiri de, bir seminerde beğeni kazanarak Almanca’ya çevrildi.

“Narin Orkide adlı şiir kitabıyla edebiyat dünyasına bir ekin daha ektiği için çok mutlu olduğunu kaydeden Kahtalı şair Nergiz Karakuş, yeni şiir kitabı ile ilgili şu açıklamada bulundu:

“Şiirlerin okuyucuları az da olsa, onlara şiirleri sevdirmek istiyorum. Romanlar da güzel, onlar da okunmalı, tabiki şiir kitapları da okunmalı. Şiirleri yetim bırakmayalım. Şiirler, bir romanın sayfalar dolusu anlatımının ötesinde, bazen bir hayatı bir mısrada birkaç kelimede kısa ve öz anlatır. Bundan dolayı şiirleri ve şiir yazmayı seviyorum. Şiirler, gönülden söze, sözden kaleme dökülen duygu yüklü dizelerdir. Bazen de sanki yaşadıklarımızı, kendi şair ruhumuzla harmanlayıp mecazi anlamlar katıp şiir buketleri yaparız. Bu edebiyatın sihirli gücüdür, okudukça yaşama karışırız. Kendimizden bir yaşam buluruz. Şiir bir felsefi, bir ruhani ve bir gökkuşağı gibi renkli kelimelerle süslenmiş bir gelin tacıdır. Başlarda tacın ası ve dillerde söylenesi bir ilhamın ürünüdür. Her okunduğunda içsel dünyamızı ay misali aydınlatan şiirlerdir”
İnsanın kendi içindeki yetenekleri keşfetmesini bilmesi gerektiğini altını çizen Karakuş,  “Ben üretmeyi seviyorum, İnanıyorum ki birçok insanın içinde, daha keşfedilmemiş nice cevherler vardır. İnsan başarıya ulaşmak için biraz cesur olmalı, kendine güvenmeli ve de riski göze almalı. İnsan hedefine ulaşmak için emin adımlarla basamak basamak ilerlemelidir. Benim ileriki zamanda Memleketim olan Kahta ile ilgili yapmayı çok istediğim bir çalışmam olacak. Oradaki şair yüreklilerle tanışmak istiyorum. Kahta güzel bir ilçe, tarihi değerlerle dolu, şiir gibi bir ilçedir. Birçok çalışmalar için kaynak doludur. Bunları işlemek lazım” dedi.
Yaşadığı en güzel şartlara rağmen memleket hasretinin her zaman burnunda tüttüğünüe vurgu yapan Karakuş, “Ben Kahta’da doğduğum için çok mutluyum, Şiir zenginliğim ve şiir sevdam aslında orada doğdu. Bizim insanımız sevdasını, kavgasını, acısını bir başka yaşar. Mezopotamya medeniyetin eşiğidir, yüzyıllar önce bile orada nice medeniyetler yaşamış. İlk şiir kitabım olan “Kadının Çığlığı”nda 77 şiire yer verdim. Genellikle kadın, aşk, özlem, doğa, sevda kısacası hayatın yaşanmışlıklarını işledim. İlk kitabımda iki tane Almanca şiir de bulunmaktadır. İkinci kitabım  “Narin Orkide“de ise 82 şiir yer alıyor. Ayrıca üç tane de Kürtçe şiirime yer verdim” diye konuştu.

Editör: Adıyaman Haber