Çoğu zaman kitapların pahalı olduğundan şikâyet ederiz.Konuşmalar esnasında; “bu hayat pahalılığında zaten geçim sıkıntısı çekiyoruz, bir de kitaba nasıl para ayıralım” diyerek serzenişlerde bulunuruz.

Aslında bazı karşılaştırmalar yapınca, kitabın hiç de pahalı olmadığını göreceksiniz.Kitapların çoğunluğu bir sigara fiyatınadır.Sigara içen bir insan bir paketle idare etmeyip iki paket içtiğini düşünecek olursak, bu iki pakete fevkalâde bir kitap alınabilir.Hele bir birkaç gün, hafta, aylık ve yıllık paralarla, nasıl farklı kitaplar alınabileceğini  bir düşünün bakalım.Hele her gece kahveye giderek, oyuın esnasında hem zamanını ölderen hem de fuzuli para harcayanları söylemiyorum bile...

Vücuda zararlı olan bir tiryakilikten kurtulup, belki de bir kitap kurdu olabilecek faydalı bir alışkanlık edinebilirsiniz.İnsanların kendi sağlıklarını tehlikeye atmak yerine, bilgilenerek, ufuklarının açılmasına vesile alacak  bir alışkanlığın edinilmesindeki faydayı  göreceklerdir eminim.

Kitap okuyan kişiler zamanla  belli bir noktadan sonra seçici olduğunu görecektir.Farklı  duygu ve düşünceler deryasında her geçen daha ileriye yol alacak, özlenen hedefe bir adım daha yaklaşacaktır. “Belki bu kadar kitap okuyorsun ne işine yarıyor” diyecekler. Belki “ayaklı kütüphane geldi” diyecekler.Bunu diyenler zamanla yanınızda bilgi eksiklerinin farkına vardıklarında kendilerinden utanacaklarder elbet.Bilgisizliğin, ezikliğin ve eksikliğin nedameti içerisinde olacaklardır.

Artık evimizde bir kitap köşesi hazırlamanın zamanı gelmiştir sanırım. Saklı ve hapis kitaplarımızı gün ışığına çıkararak faydalanmalıyız.Çünkü oluşturulacak bir kitaplıkta mevcut kitapları okumadıktan sonra, kitaplık oluşturmanın bir anlamı olmayacak. Sürekli göz önünde olabilecek bir kitaplıkla ilgilenmenin ve faydalanmanın  sonuçlarını zamanla bizde ve çocuklarımızdaki etkilerini rahatlıkla görebiliriz.

Bakılmayan, okunmayan kitaplığın varlığı evimizin bir köşesinde dekor vermekten ileri gitmeyecektir.İşte o zaman ev hanımlarının haklı şikâyetlerine maruz kalırız.

Çevremize örnek olabilecek bir kitap alışkanlıyla, kitaba olan bakış açısı da değiştirilmiş olacaktır.Artık herkes kitaplıktan çok olumlu ve faydalanılabilir bir kütüphane varlığından söz edecektir eminim.

 Biz ve çocuklarımız için bu yeterli olabilir mi?

Elbette hayır.

Çeşitli ihtiyaçlar neticesinde  büyük il veya ilçe kütüphanelerine gtimek gerekebilir.Çocuklarımızı kütüphaneyle tanıştıracak çalışmalar içerisine girmeliyiz.Çocuklarımız kitapla tanıştırdığımız gibi, kütüphaneyle de tanıştırmalıyız.

Çocukların gidebileceği yerlere kütüphaneyi de dahil etmeliyiz. Kişilik geliştirme, kendi kendine olumlu bilgi edinme, meraklarını giderme gibi çeşitli konularda bilgi sahibi olmalarını sağlayacak kütüphanelere yönlendirmeliyiz. Onlara kütüphane kültür  ve adabını öğretmeliyiz.

Geleceğimiz olan ve yarınlarımızı büyük bir mutluluk ve hevesle  vicdan, gönül  rahatlığıyla teslim edeceğimiz çocuklarımıza faydalı olabilecek olumlu olan herşeyi öğretmeliyiz.

Onları zararlı her türlü alışkanlıklardan korumalı ve kollamalıyız.

Unutmayın ki, okumak eğitim sürecinin en etkili yoludur ve edinilmesi gereken en önemli alışkanlıktır.

SAYGILI OLALIM

Kimi kitap yazıyor, hep okusunlar diye.

Kimisi  fırsat bulup, hiç okumazlar niye.

Okunmayan kitaplar, hep tozlanır raflarda.

Beslenmeyen gönüller, can kalır hep gaflarda.

Okumak  uyandırır, hep  ruhu canlandırır.

Beyinler beslenince, bedeni  hızlandırır.

Gece yatmadan evvel, hep oku biraz kitap.

Beyin cimnastiğiyle, kalp düşmez hiç bitap.

Hep tefekkür ederek, hep yazıp okuyalım.

Hem çizen, hem yazana, hep saygılı olalım.

Kerim BAYDAK

[email protected]