Kişilik gelişiminde dönemsel özelliklerin yeri

     Çağımızın en büyük hastalıklarından biri sitres ve sitrese bağlı rahatsızlıklardır.İnsanların olaylar karşısında  verdiği tepkilerin şekli  ,aile içinde  yaşadığı davranış şekilleriyle doğrudan ilgilidir.Çocuğun kişilik gelişimi,ruhsal yapısı ,özgüveninin gelişmesiİ yetiştiği aile ortamından alınır.Yani insanların çocukluk dönemi binanın temelleri gibidir.Sağlıklı bir aile ortamında yetişen çocuklar,  hayata karşı daha dirençlidir.Temeli sağlam olmayan bir binanın   üzerini ne kadar sağlam yapılar yapsanda , bina en küçük bir sarsıntıda yıkılır.Temeli sağlam olan binaların üzerindeki yapılar da sağlam olursa,  o binayı 7 şiddetindeki depremler dahi yıkamaz.Ülkemizde yaşanan depremler bunlara örnektir.İşte buradaki bina çocuğunuzdur.Müteahhidi de sizsiniz. İster sağlam bir kişiliğe sahip özgüveni gelişmiş  çocuklar yetiştirirsiniz ihuzurlu mutlu bir hayatı olur,ister kişiliği özgüveni gelişmemiş çocuklar yetiştirirsiniz iömür boyu huzursuz mutsuz aşağılık duygusu altında ezilen,davranış bozukluğu yaşayan ,çevresine uyum sağlayamayan insanlar olarak yaşamını sürdürür.Aile içerisinde atacağınız her adımın  çocuğun dünyasında mutlaka bir karşılığı vardır..

  KİŞİLİK GELİŞİMİNDE DÖNEMSEL ÖZELLİKLER

0-1    Yaş döneminde çocuk, ihtiyaçları doğrultusunda, anneye veya bakımını üstlenen kişiye bağımlı olsa da, 2 yaşına yaklaştığı dönemden, 3 yaş sonuna kadar geçen sürede kişilik oluşumunun ilk adımlarını atar. Kendi istediğinin olması doğrultusunda ısrar ederek, her şeyi yardım almaksızın, bağımsız olarak yapmak isteyerek, etrafındaki diğer bireylerin durumlarını ve varlıkların gözardı ederek, ben merkezci biçimde hayata dair doneler toplamaya başlar.Bu sırada aileye  düşen rol  çocuğun kendi çabalarını engellemeden, bazı kurallar  koyarak güvenliğini de gözardı etmeden desteklemekdir.Bu dönemde kayıtsız şartsız çocuğun her istediğine evet demek çocuğun gerçek dünyaya dair tecrübe edinmesini engeller.

       4-6 yaş arasında ise, çocuğun ben merkezli tavırlarında  azalma görülmesiyle, kişilik gelişimi edindiği tecrübelerle beslenmesi daha açık hale gelir.Bu dönemde çevreden gördükleri ,aileden gördükleri tam olarak kaydedilir.Kardeşleriyle aynı aileden  ve aynı şartlarda yetişmesine rağmen farklılıklar göstermesi bu dönemde olur.Kişiliğe ait özellikleri bu dönemden sonra daha belirginlik kazanır.  Okul çocukluğu dönemi (7-11) çevreden gelen farklı tecrübeler eşliğinde değişikliklere açık olan bir dönemdir. Bu dönem çevreden kolay etkilenme ,çevredekileri taklit etme dönemidir.Bu dönemde çocuğun en çok etkilendiği kişi öğretmendir.Aile çocuğun öğretmenini seçerken ,ÖĞRETMENİN PSİKOLOJİK YAPISINA ÇOK DİKKAT ETMELİDİR.Özgüven eksikliği  yaşayan bir öğretmenin kendisinde olmayan özgüveni öğrencilerine vermesi mümkün değildir.Bakkal dükkanında olanları satar.Sadece sınıftaki  projeksiyon  cıhazı ile soru ve test çözdüren öğretmen öğrenci psikolojisinden anlamıyorsa ,çocuğa yarar yerine zarar verir.

           Anne babalara düşen görevler

     Çocuğunuzun gelişim özelliklerini ve dönemlere ait değişimleri takip ederek. hangi yaşlarda hangi davranışları sergileyeceği hakkında fikir sahibi olmak, ona karşı olan tutum ve davranışlarımızı ona göre sergilememizi sağlar. Çocuğunuzun kendi başına bir şeyler yapabilme becerilerini geliştirmek,  sorunları onun için çözmek yerine, kendisinin çözüm yolu bulmasını desteklemek gerekir.  Önemli olan, şartsız bir biçimde onun yanında olduğunuz mesajını vererek, bireysel gelişimini desteklemektir.Kişiliklerinizin ayrıldığı noktaları fark edebilmeniz ve bunlar üzerinden çocuğunuzu ayrı bir birey olarak kabul edebilmeniz önemlidir

     Eleştirinizi kişiliğine yöneltmek yerine, davranışı hedef alın. "Sen zaten işe yaramazın  tekisin ‘’yerine ‘’sen istersen başarırsın’’ denmelidir. Aksi halde, kişiliğe yönelik yapılan saldırıyı tamir etmek kolay olmayacaktır       

     Sağlıklı bir çocuk yetiştirmek tel üzerinde yürüyen cambaza benzer.Çocuğa aşırı ilgi gösterip her istediği  karşılıksız yerine getirilirse, narsist(sadece kendini seven kendine aşık) kişilik bozukluğuna sahip bir çocuk yetiştirmiş olursunuz.Bu çocuğun kişiliği gelişmez öz güveni gelişmez .Uyumsuz, huzursuz,  mutsuz,dayanıksız  olur.Doğan Cüceloğlunun dediği gibi zehirli aile tipinde bir çocuk yetiştirirseniz (yani aşırı baskıcı kavgacı bir aile)çocuk yine aşağılık duygusuna sahip,özgüne eksikliği yaşayan,huzursuz mutsuz ,uyumsuz bir çocuk yetiştirmiş olursunuz. 

     Bu konuların uzmanı değilim.Eğitimci olduğum için,  okullarda  meslek derslerinde  okuduğumuz  kitaplardan, daha sonraki meslek  hayatımda öğrencilerimin sorunlarına doğru çözümler bulmak için okuduğum kitaplardan ,yaptığım araştırmalardan edindiğim bilgileri  ,tecrübelerimi  sizlerle paylaşmak istedim.Ukalalık yapmak istemem .Kusurumuz olduysa affola.

                                                                                              Recep ESMER