Sendika binasında bir araya gelen Adıyaman İl Kadın Platformu üyeleri çocuk istismarına karşı tepki gösterdiler. Toplanan üyeler adına açıklamada bulunan Eğitimsen Kadın Sekreteri Eylem Yıldırım,"İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın onursal başkanı Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı, babası tarafından 6 yaşındayken evlendirildiğini, çocukluğu boyunca istismara maruz bırakıldığını anlatarak şikâyetçi oldu. Bir kadının çocukluğu boyunca üstelik ‘ailesinin onayıyla’ istismara maruz bırakıldığına dair beyanlarıileadları taciz, tecavüz ve katliamlarla anılan cemaat, tarikat ve dini vakıflar, bir kez daha bir çocuğun çaresizliğe mahkûm edilmesine, yıllarca istismara maruz kalmasına yol açtı. Öte yandan söz konusu skandal, artık neredeyse her gün bir yenisiyle karşılaştığımız kadına ve çocuğa yönelik şiddetve istismarın korkunç boyutunu gözler önüne seriyor.  Söz konusu vakfın Milli Eğitim Bakanlığı ile‘iş birliği’içinde yürüttüğüeğitim projelerinin bilinmesi, en önemli faaliyet alanının eğitim olması, 7.sınıftan itibaren öğrencilerin kaydını alarak hafızlık dersi vermesi de durumun ne kadar vahim olduğunu bir kez daha gösteriyor.   
Eğitim sistemi, özellikle AK Parti iktidarı döneminde, siyasi iktidarın kendi dünya görüşüne ve yaşam tarzına uygun nesiller yetiştirme yönündeki politikalarının bir sonucu olarak dini faaliyetlerin; MEB, Diyanet İşleri Başkanlığı, dini vakıf ve cemaatler eliyle örgütlenmeye çalışıldığı bir alan haline getirildi. Bu zihniyetin kadınlara ve özellikle kız çocuklarına reva gördüğü yaşam tarzı ise eğitim sisteminden ve toplumsal hayattan dışlayarakkadını, yok sayıldığı bir yaşama hapsediyor. 
Türkiye’de milyonlarca kız çocuğu, hâlâ eğitime, sosyal ve yasal haklara erişemiyor, erken yaşta evlenmeye zorlanıyor. Özellikle kız çocukları, çocuk işçiliğine, ev içi emek sömürüsüne, yoksulluğa, şiddete, istismara ve ayrımcılığa daha fazla maruz kalıyor. Siyasi iktidarın, sorunu çözmek yerine katmerleştiren politikaları ise süreci giderek ağırlaştırıyor. Öyle ki iktidar; çocuk evliliklerinin yolunu açan, şiddet ve istismar faillerinin elini kolaylaştırıp cesaretlendiren yasal düzenlemelerle kız çocuklarını eğitimden, toplumsal hayattan koparıp güçsüzleştiren, geleneksel ataerkil rollere hapseden politikaları meşrulaştırıyor.
Bu bağlamda, okula erişemeyen kız çocuklarına dair son resmi veriler durumun ne kadar vahim ve kaygı verici boyutlara ulaştığını gösterdi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2021-2022 eğitim öğretim yılı okullaşma istatistiklerine göre, ilkokulda 195 bin, ortaokulda 298 bin, lisede 373 bin kız çocuğu eğitimin dışındadır.  Açık öğretimde okuyan kız çocuğu sayısını ise 636 bin 270 olarak belirten istatistikler, toplamda 1,5 milyonu aşkın kız çocuğunun eğitim sisteminin dışında bırakıldığını gösteriyor. Eğitime devam etmeyen kız çocukları; şiddet, istismar riski altında yaşamlarını sürdürüyor, çocuk yaşta evliliğe maruz bırakılıyor. MilliEğitim Bakanlığı ise bu konuda hiçbir çalışma yürütmüyor; aksine cemaat, tarikat ve vakıflarda yaşanan istismar vakaları ortadayken protokoller imzalayarak, gerici zihniyetin okulların içine girmesine izin vererek çocukları istismara açık hale getiriyor."dedi.
Laik, eşit ve demokratik bir eğitim, çocukların özgür bir dünya bırakma mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini belirten Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Siyasi iktidar bloğu eliyle eğitimin dinselleştirildiği bu süreçte, dini tarikat ve cemaatlerin çocuklara ve topluma karşı işlediği suçlar ise siyasi iktidar ve yargı tarafından sürekli hasıraltı yapılıyor, bu suçların üstü örtülmeye çalışılıyor. Nitekim Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık’ın, bakanlığın bu davaya müdahil olacağını duyurmasından sonra yaptığı ilk açıklamada "Çocuğun istismarı, kadına yönelik şiddet siyaset üstü bir meseledir." demesi; bu davada çocuğun istismarından çok siyasi kaygıların ön plana çıktığınıgösteriyor. Ancak bizler KESK olarak çocuklarımızı bu karanlığa teslim etmemek için gerçeği ısrarla söylemeye devam edeceğiz. Çocuğu koruyan uluslararası sözleşmeleri uygulamayan, failleri aklayan, cezasızlık politikalarında ısrar eden yargı; çocukları korumayan kolluk kuvvetleri, evlilik yaşının 12’ye düşürülmesini isteyen Diyanet İşleri Başkanlığı, laik ve eşit eğitim hakkını yok sayan, cemaatlerle işbirliği yapan MilliEğitim Bakanlığı, tekçi, gerici ve cinsiyetçi temelde bir toplum inşasını hedefleyen siyasi iktidar, çocuk yaşta evliliklerin ve istismarın suç ortağıdır. 6 yaşındaki çocukları evlendiren, istismarı meşrulaştıran gerici, ataerkil zihniyetinizi kabul etmiyoruz. Çocuklarımızı karanlığınıza teslim etmeyeceğiz. Laik, eşit ve demokratik bir eğitim, çocuklarımıza özgür bir dünya bırakma mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz."
Yapılan açıklamanın ardından üyeler sessizce dağıldılar.

 

Yeşilay'dan gençlere kısa film yarışması Yeşilay'dan gençlere kısa film yarışması
Kaynak: PHA
Haberin Videosu :

Kaynak: pha