“Sevmek eskidenmiş güzelim

Sanki yıllar öncesinde kalan aşkımız bir masalmış bir tanem

Düş yerine gerçekmiş yaşanan

Yarınlar bizim için geç artık çok geç artık sana dönmek

Hani giderken bana demiştin ya sen

Yolcu yolunda gerek…”

Yani yolcularımızı alıp yola devam ediyoruz  öyleyse.

Önce bir araç temin etmeliyim. Bu herhangi bir araç olabilir. Tabii, köpeğim ya da köpeklerimle konforlu bir yolculuğa uygun olsun. Sonra en önemlisi kendimi de yanıma almam gerekir.Bu o kadar zor ki! Çünkü ben beni o kadar hırpalıyorum ki kaçacak delik arıyorum kendimden. Kaldı ki aynı yolu birlikte yürüyeceğiz. Zor dostum zor!

Kitaplarım var bir de yolculukta yanımda olmasını istediğim. Zaten yok ki başka da mal varlığım… Rahmetli babam da mirası olarak bakardı kitaplarına. Çocuklarım kitaplarımın başında kavga etsin derdi paylaşmak için. Öyle bir şey olmadı tabii.

Bir de rengarenk ojelerim olsun isterim.Çünkü ne duvarları ne de tuvalleri boyayabilirim.Renklerle ancak ojeler sayesinde haşır neşirimdir.Ne kadar saçma gelirse gelsin tamamlayacağım listemi. Çünkü bu benim yolculuğum. Her ne kadar uzun yolculuklar tek başına üstelik, kadın başına riskli olsa da çıkacağım bu yola. Belki yolda katılanlar olur bana. Sıkış tepiş olsa da her yer, zorlansam da açarım yan koltukta ona da bir yer. Ne güzel!

Bir de “Kesik Kulak”ı almak isterdim yanıma. Fakat o bir sincap ve onun yeri orman kampı. Zorlamak olmaz, adı üstünde “ yolcu”larımızı alıp yola devam ediyoruz. Zorla yolcu kılmıyoruz kimseyi.

Geçmişten bir uygulamamı anımsadım. Bir otobüs yolculuğuna çıkıyoruz hep birlikte benim seçtiğim hayali yaratıklarla. Onlara çeşitli isimler verip giydirip süslemiştim zihnimde. Zaman zaman mola yerlerinde benimle iletişime geçmek isteyen biriyle de sohbet etmiştik yakından. Onlar benim görmek istemediğim olumsuz özelliklerimdi. Onları da yanıma alarak ne kadar büyüyeceğime tanık olmuştum. Hoş bir deneyimdi benim için. Yolculuklar böyle büyütür insanı, tek başına çıkılsa bile. Önemli olan yola çıkmaktır, yol yolcusuna kıymaz.