Google‘da kendi çalıp kendi oynamak’ deyiminin anlamı şöyle verilmiş; konuya herkesin ilgisini çeken de işine kimseyi karıştırmayıp ortalığı gereksiz telaşa ve heyecana sürükleyen de odur.

Annem geçenlerde Face’de şu paylaşımı yapmış:

“Kendi kendime konuşurken

Çok mutlu oluyorum lan.

Sözümü kesen yok,

Araya giren yok

Cevapları da ben seçiyorum.

Ohh mis valla!”

Bu paylaşımı beni haftalar önce cebime aldığım ses kaydına götürdü. Onu da aynen aktarayım ondan sonra mesajı varın siz anlayın.

“Maskeler bu işe yarıyor İzban’ da. Hoplayıp zıplayan yeşillik alanda yavru kedileri görünce sevinçten kendi kendime konuşmaya başladım. Mutluluk, huzur gelsin bizimle. Nasıl coşkuluyum anlatamam. Zaten kedi, köpek görmeyeyim hemen ağzım kulaklarıma varır benim. Bu da benim, diye kendimle barışmak için mücadele verirken birden toparlandım toplu taşımada olduğumu anımsadım. Sonra da maskemi. Maskenin varlığı ilk defa bana iyi geldi. Rahat rahat konuşuyorsun kendinle, dudakların kıpırdıyor ve sana deli diyecekler korkun yok. Büyük özgürlük. Kardeşlerimden biri yolda şarkı mırıldanarak gidiyormuş bir gün. Uzak akrabalardan biri ‘ deliliği yakıştırıvermiş’ erkek adam ciddi olmalı ya sokakta belde. Kulağıma gelince bir kadın olarak ödediğim bedel erkek kardeşlerimle eşitlenir oldu gözümde. Anneme sıçradı zihnim oradan. Son doktor ziyaretlerimizde en büyük korkusunu dillendirdi nihayet psikiyatriste; ‘ Ben kendi kendime çok konuşuyorum be evladım!’

Eee dinleyecek insan yok anne! Herkes telaşlı, herkes meşgul. Bundan sonra kendimiz konuşacağız kendimiz dinleyeceğiz.”

Kıssadan hisse neymiş kendimiz çalıp kendimiz oynayacağız! Kolay gelsin hepimize.