Bir Anı
Yıl 1955.İlkokul üçüncü sınıfa gidiyorum.Öğretmen karneleri dağıttı.Arkadaşların tümü sınıfı  geçmiş, tek ben sınıfta kalmıştım. Bu mümkün değildi.Mutlaka bir yanlışlık olmalıydı.Ben tembel değildim,hatta çalışkan da sayılırdım.Geceleri ,gaz lambasının önünde,ekmek tahtasının üzerinde ,arasıra çalıştığım  olmuştu.Dünya başıma yıkıldı.Hiç okuma yazmayı  bilmeyenler geçmişti Hiç okuyamayan,tahtada basit bir toplama işlemini yapamayan Osman da geçmişti.Tek ben kalmıştım.Demek ki ben geri zekalıydım.Arkadaşlarım,  koşarak karnelerini annelerine götürdüler ,gösterdiler .Bir ben koşarak gidemedim Ayaklarım adeta gerisin geri gidiyordu .Bir ben geride kalmıştım..Hem, neyi gösterecektim ki anneme.O bana her gün, öğretmen olacak benim oğlum diyordu.Anneme ;’’Bu geri zekalı oğlundan, bir halt olmaz’’ desem ,yıkılır kalırdı kadın.Kapıdan içeri girdim,bana bakmadı bile.Ama şiiri hazırdı..


Karnemi aldım elime,
Göstermedim velime.
Şimdi oturur ağlarım ,
Şu perişan halime.


Demek ki ,sınıfta kaldığımı duymuş dedim, kendi kendime.İçeri girdim, gizli gizli ağlamaya başladım.Köyün en geri zekalısı ben miydim?.Evet evet bendim.Koca köyde, benden başka sınıfta kalan yoktu .Biraz sonra evdekiler yemek yediler. Benim yemek yemeye hakkım yoktu,yemedim.Daha sonra sınıfı geçenler ,coşkuyla bağrışarak sokakta oyun oynamaya başladılar..Benim ,oyun oynamaya da  hakkım yoktu .Oynamadım.Günler geçti ,haftalar, aylar,yıllar geçti ,ama benim ,o  andaki yaşadığım duygular,hiç geçmedi.Yıllar sonra öğretmen okulunu kazanmıştım.Hem de ilk sıralarda .Koşarak gittim Anneme müjdeyi verdim.’’Aferin oğluma, ben biliyordum kazanacağını’’  dedi .Ben ;’’üçüncü sınıfta kaldığım zaman  da mı?böyle düşnüyordun’’ dedim .’’Hee’’, dedi. Çünkü kalmanı öğretmeninden  ben istemiştim.Sınıfta  kalırsa  burnu sürtülür, derslerine daha sıkı sarılır’’ dedim.Üzerimdeki ağırlık  birden kalkmıştı.Kuş gibi hafiflemiştim.Sokaktaki yürüyüşüm bile değişmişti.Arkadaşlarıma bakışım değişmişti.Ben onlardan geri zekalı değildim.Aynıydım.Hatta üstün taraflarım bile vardı.Koca köyde,öğretmen okulunu kazanan  kaç kişi  vardı ki.
     KARNE TATİLİ                                                       
Öğrenciler, karnelerini aldıklarında ,koşarak anne babalarına gösterirler.Karnesine, anne baba bakarken, onlar da, gözlerinin içine bakarlar.Burada ailenin takınacağı tavır çok önemlidir.Aslında çocuğun getirdiği karne sizin karnenizdir.Çocuğunuzu  SAĞLIKLI AİLE  ortamında yetiştirmişseniz, çocuğun başarısız olması mümkün değildir.Yok SAĞLIKSIZ AİLE ortamında ,ZEHİRLİ TERBİYE ile yetiştirmişseniz,çocuğun başarılı olması zordur, önemli de değildir.Çünkü, baskı ile, zorlama ile çocuk, geçici bir süre için başarı gösterebilir.Ama bunu kendi ruhsal yapısından ödün verek ,istemeyerek,zorlamayla yaptığı için ,bir süre sonra bıkkınlık gelir.Çocuğun beyni,azarlamalarla ,aşağılamalarla dolduğu, ve gücünü kaybettiği için,hafızası dolu telefon gibi ,ne kadar zorlasa da, pek bir şey anlamaz.Veya, diğer çocukların  bir saatte yapacağı çalışmayı ,bu 5 saat çalışarak belki kavrayabilir.Çocuğun ailesi ,SAĞLIKLI AİLE  modeli ise,aferin çocuğuma der ,karnesine bakmadan sarılır öper.Çünkü çocuk kendisini ,kendisi olduğu için sevilmek ister. Yok SAĞLIKSIZ AİLE  ise,çocuklarını ZEHİRLİ TERBİYE ile yatiştiren bir aile ise,önce karneye bakılır,kötü ise ,okkalı bir tokat veya fırça gelir.İyi ise hemen bir örnek verilir ‘’komşumuz Ahmet’in karnesi seninkinden daha iyi ,böylede karne mi olur?’’diyerek azarlanır. Ailenin tüm fertleri, tek tek onu suçlar.O çocuğun, psikolojik anlamda iflah olması mümkün değildir.Dört gözle beklediği karne tatili, kendisine zindan edilir.Bahçede yetişen ağaçlardan bazıları,dosdoğru yükselir.Yetişe bileceği en yüksek noktaya ulaşır.Rüzgarlara ,fırtınalara karşı sağlamdır, dayanıklıdır.Bazı ağaçlar da vardır ki,yüksek ağaçların dallarının baskısı ile ,eğik ,yamuk ,yumuk ,çarpık yetişir.Ya da ,hiç büyümemiş, bodur kalmıştır.Alabildiğince ,dosdoğru yükselen ağaçlar,SAĞLIKLI AİLEDE  yetişen çocuklar gibidir.Sürekli mutludur ,huzurludur,hayata karşı direçlidir.Yüksek ağaçların baskısı ile eğik ,yamuk yumuk,çarpık,bodur kalmış  ağaçları da, ,ZEHİRLİ TERBİYE ile yetişen çocuklara benzemektedir.Bu aileler, aslanların kendi yavrularını parçaladığı gibi ,kendi yavrularını  parçalayıp yok ederler.Onlar, çocuklarının iyiliği için ,en doğrusunu yaptıklarını düşünürler.Doğan Cüceloğlu ,İçimizdeki Çocuk adlı kitabında SAĞLIKLI AİLE,SAĞLIKSIZ AİLE,ZEHİRLİ  TERBİYE ile çocuk yetiştiren  aile tiplerini, şöyle açıklamaktadır  . SAĞLIKLI AİLE:Üyelerinin gereksinimleri doğal yollardan karşılanan ve, her bir kişinin, o aileye ait olmaktan mutlu olduğu aile modelidir.Salıklı ailede, görev ve sorumluluklar,doğal olarak yerine getirilir.Kişiler bağımsız oldukları halde, birbirlerine isteyerek ve zevkle yardım ederler.Herkes duygusal bilnçlenme yönünden sürekli gelişim içindedir. Aile toplumla ilişkisini dengelemiştir.Ne toplumdan kopar,ne de topluma tümüyle boyun eğer.SAĞLIKSIZ AİLE:Üyelerin gereksinimleri doğal yollardan karşılanmayan  ,mutsuz ve doyumsuz oldukları halde ,bu hastalıklı durumu devam ettiren aile, sağlıksız ailedir.Sağlıksız aile modeline sahip   olan ailelerde, hakim olan zihniyet, zehirli terbiyedir.ZEHİRLİ TERBİYE:Eleştirme , yargılama ,suçlama ile çocuk yetiştirmeye,  zehirli terbiye denir.Anne baba olmak ,çocuklarına esir muamelesi yapmak için yeterli bir nedendir.Ne kadar haksız olurlarsa olsunlar ,anne babaya her zaman, her  konuda boyun eğilmelidir. Sizin aile düzeniniz, bu iki aile tipinden hangisine benzemektedir.Çocuklarınızı zehirli terbiye ile yetiştiriyorsanız ,çocularınız,kişiliksiz özgüvensiz yetişir. Ya tamamen pısırık, içine kapanık ,mutsuz bir birey olarak yetişir ,ya da saldırgan ,agresif ,mutsuz bir birey olarak yetişir.Bunların ikisi de, huzursuz mutsuz kıskanç,uyumsuz bireylerdir.Düzeniniz ,SAĞLIKLI AİLE modeline benziyorsa ,kişilikli sağlıklı ,özgüveni gelişmiş,sağlam ve dayanıklı,aynı zamanda başarılı bireyler olurlar..Bunlar sağlam bünyeye sahip oldukları için,hayatta karşılaşacakları  olumsuzluklar, kolay kolay yıkamaz.Hayat sizin ,çocuk sizin ,tercih sizin,takdir sizindir.En iyisi ,yanlış yoldaysanız,vaz geçip,doğru yola başlamanın tam zamanıdır.Yani ,SAĞLIKLI AİLE modeline .Zararın neresinden dönülürse  kardır.

                                                                                                                                                                                                  Recep ESMER