Kadın hamile. 
Bebek erkekmiş.
 
Aile mutlu çok mutlu.
 
Bebek doğdu, pipisini gösterdi amcalara.
 
Amcalarda bayram sevinci. Dünyanın en gerekli organını gördüler çünkü.
Bebek terledi, çırılçıplak soydular, evde misafirlikte, mahallede böyle gezdi. Bu hakka sahipti çünkü pipisi vardı.
 
Bebek biraz büyüdü. Sünnet olacak.
Davullar, zurnalar, hediyeler… Çocuk düşündü;
 
“Sanırım bu çok önemli bir organ”
Çocuk aklının en karanlık köşesine yazdı.
 
Üç beş güzel kız var gittikleri yerde, annesi babası dedi ki:
“Hangisini alayım oğlum sana?”
Çocuk düşündü:
“Sanırım karşı tarafa sormaksızın seçme hakkım var”
Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
 
Çocuk acıktı, sofrasını varsa kız kardeşleri ve annesi hazırladı. Yemek bitince topladılar.
Çocuk düşündü:
“Sanırım kızlar/kadınlar bana hizmet etmekle yükümlü. ”
Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
 
Kalabalık bir yemek daveti, herkes masaya sığmayacak. Erkekler ve yaşlılar masaya oturdu. Çocuğu da masaya oturtturdular. Annesi ve varsa kız kardeşleri yerde oturuyordu.
 
Çocuk düşündü:
“Sanırım önemli olan erkeklerin konforu.”
Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Servis yapılacak, önce erkeklere yemek verildi, erkekler yardım etmedi.
Çocuk düşündü:
“Sanırım öncelikli olan erkeklerin karnının doyması. ”
Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
 
Çocuğun kız arkadaşı oldu.
 
Bütün sülale duydu. Herkesin ağzı kulaklarında. Densiz bir amca:
“Neler yapacan bahim gızlaraaa"dedi.
 
Çocuğun annesi ve babası:
"Oğlumdan daha iyisini mi bulacak?” dediler.
 
Çocuk düşündü:
“Sanırım en iyisini hak eden benim ve bu yüzden kızlara rızasıyla ya da rızasız istediğimi yapabilirim. ”
Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Çocuk büyüdü, arkadaşlarıyla dışarı çıktı, gezdi, eğlendi. Eve geç geldi paşalar gibi karşılandı. Kız kardeşi eve geç geldiği için azar işitirken , dövülürken.
 
Genç düşündü:
“Sanırım eve istediğim saatte girip çıkabilirim. ”
Genç bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
 
Kavga etti, ağzı burnu kan içinde.
 
Annesi, babası:
“Koçum benim helal olsun. ” dedi
Genç düşündü:
“Sanırım güçlüyüm ve sorunlarımı bu şekilde halledebilirim. ”
Genç bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
 
Genç büyüdü
 
Ama bir türlü adam olamadı...
 (alıntıdır)
….
Ve yazılanlar uygulamaya koyuldu…
bold">

Sizce bu çocuğun böyle olmasında yetişmesinde suçlu kim?

Anne, baba, amca, toplum kim suçlu bu çocuğun kendisi mi suçlu yoksa.

Suçlu hepimiziz baylar bayanlar kusura bakmayın hepimiz suçluyuz, hepimiz…

Bir çocuk doğduğunda beyaz bir sayfa gibidir tertemizdir.

O sayfayı dolduralım diye ne yazık ki kalemi biz kirlenmiş, kötü ruhlu,öfke, nefret dolu, ihtiraslı, intikamcı,sevgisiz ve merhametsiz insanların eline verdiler.

O tertemiz kafaları kendi ihtiraslarımızla doldurduk. Kirli olmamız yetmiyormuş gibi o masum, sevgi dolu, savunmasız çocuğa tüm ahlaksızlıklarımızı bizzat biz aşıladık.

Çocuk terbiye etmedik, kendi egomuzu tatmin etmek için küçücük çocukları harcadık.

Erkekler çocuklarını yücelttik, kız çocuklarını aşağıladık, ikinci sınıf insan muamelesi yaptık.

O tertemiz çocukların kalplerine değişik vasıflar, kurallar, kanunlar, yaptırımlar yükledik onlar da uyguladı.

Sonra çıktık dedik ki bu neden böyle oldu!

O çocuk böyle olmadı o çocuğu böyle yapan biz olduk.

O yüzden şikayet etmeye dizimizi dövmeye gerek yok.

Çocuklarımıza her türlü sıfatı yükledik, her türlü ahlaksızlığı hak olarak öğrettik ama insan olmayı, karşı cinse saygıyı, hayvana sevgiyi, kalbe merhametin ne kadar yakıştığını öğretmedik.

Önce dedik bak evladım yalan söylemek hoş bir şey değil, sonra kapı çalınca hoşlandığımız birini delikten görünce evladım kapıyı aç deki annem, babam evde yok.

Sonra çocuk düşündü madem yalan kötü bir şey annem ile babam neden yalan söylüyor hatta bu yalanı bana söylettiriyor. Hımm dedi demek ki yalan söylemek gerekli bir şey..!

Bu çocukları biz eğitiyoruz, biz bitiriyoruz…

Tacizci, sapkın çocuklarımızın günahkarları biziz bunu unutmayın, bunun bilincinde olun ve ona göre çocuk büyütün.

Çocuk doğurmak kolay, önemli olan doğurmak değil ahlaklı bireyler yetiştirmek bunu özellikle size söylüyorum.

Erkek çocuklarınız konusunda yaptığınız hataları saydım şimdiye kadar.

ayrıca değinmek istediğim bir konu daha var.

Kızlarınızı İyi Yetiştirin
Kendi kendilerine yetmeyi öğretin.
Namuslu olmanın yürekten geçtiğini öğretin.
Evden çıkar çıkmaz ilk köşede eteğinin boyunu kısaltmasına gerek olmadığını öğretin.-
İstediğini giymeyi öğretin.
İnsanın ahlakının sadece kendi beyninde olduğunu öğretin.
Kıskanılmanın sevilmeyle aynı olmadığını öğretin.
Kıskanılmanın güzel, saygısızlığın kötü olduğunu öğretin.
Beni çok kıskanır, dışarı çıkarmaz, şunu bunu giydirmez diyen adamla gurur duymamayı bunun aslında kendine hakaret olduğunu öğretin.
Arayıp neredesin; kiminlesin vs. diyen adama seni tanımadan önce nasıl davranacağımı bilmiyor muydum haddini bil demeyi öğretin.
Eşlerini aldatan erkeklerin yanındaki ikinci kadın olmamayı öğretin.
Oğullarınızı İyi Yetiştirin
Karşı cinse saygı duymayı öğretin.
Gece yarısı evine dönen kadının “aranmadığını” öğretin.
Bir kadının omzuna arkadaş olarak da sarılabileceğini öğretin.
Dokunmaktan korkmamasını öğretin.
Sevmenin değer verme olduğunu öğretin.
Sahip çıkmayla sahibi olmanın farklı olduğunu öğretin.
Bulunmaz hint kumaşı olmadıklarını; olsalar bile burun silinen mendillerinde kumaştan yapıldığını; hiç kimseyi küçük görmemeyi öğretin.
Ama bunları önce kendi içinizde ki çocuğa öğretin…

Akıl ve mantıkla kalın..!