Bazen insanların çok sıkı fıkı olan insanlardan bir an da uzaklaştığına şahit olursunuz.

Belki ilk başlarda, bir anlam veremezsiniz!

Düşünürsünüz, acaba neden böyle oldular, “ayran içtiler ayrı düştüler” misali neler yaşadılar.

Elbette her şeyin muhakkak bir sebebi vardır.

Derinlemesine düşündüğünüzde iki şey aklınıza gelir.

DİL ve CEP!

Konuşulanlar ve cüzdan şişkinliği derecesi.

İnsanlar konuştukları ve yedirdikleri nispette birbirleriyle samimi olabiliyorlar.

İstisnalar hariç tabi.

Her şeyin bir istisnası vardır eminim!

Konuştuklarınızın ve cüzdanınızdan çıkanların hesabını-kitabını iyi yapın.

Yalnızlığınızın, yaşadıklarınızın vesilesi müsebbibi olabilirler.

***

Köklerin sağlam değilse, istediğin kadar yüksel, sonuçta yerle yeksan olursun.

Sakın bulunduğun yerle ve sahip olduklarınla övünme.

Yükseklerde övüneneler, alçaklarda dövünürler.

Unutma ki ; Kibirlikte yükselenler, kabirlerde alçalırlar.

***

Hayatında hiç çiftlik, tavuk inek görmemiş.

Tezek kokusu gelmesin diye 1 km uzağından geçiyor.

Sanal alemde hayali çiftlik kuruyor.

İnek, tavuk besliyor, ahır temizliyor, yem veriyor.

Vay anam vay!

Seni bir gün gerçek köye çiftliğe götüreydim, görürdün anyayı  Konya’yı da, neyse!

Sen yine devam et.

***

Züğürt adam.

Cebinde beş parası yok.

Başkasının cebindeki parayla iş yapmaya kalkıyor, yapıyor.

Uyanıklık mıdır, üçkağıtçılık mıdır, yoksa başka bir şey midir bilemiyorum!

Böyle nereye kadar gider, bir muamma.

***

Uçan bolunun içindeki yanıcı gazla çok çokkk yukarılara çıkabilirsin!

Unutma, bir an da gaz biterse, yerin dibine çakılırsın.

Kimse sonsuza dek havada, yukarılarda kalamaz.

Malum her çıkışın bir de inişi var.

Artık neye mal olur, işte orasını bilemem!

Kerim BAYDAK

[email protected]