Minyeli Abdullah diye meşhur bir kitap ve sinema filmi vardı, hatırlar mısın..??

Ben hatırlarım, hele bir sahnesi vardı ki hiç unutmam..!!

Kitabın da, filmin de ortasından gireceğim ama idare et...

Önemli bir Bakan, komiser olan Abdullah'ı evine davet eder.

Bakanın oğlu, soygundan yakalananlar arasındadır.

Bakan bir yanlışlık olduğunu, içeri tıkılanlar arasında yer alan oğlunun serbest bırakılmasını ve bunun için de Abdullah komiserden karakola telefon etmesini ister.

Abdullah; telefona gerek olmadığını, karakola gidip, durumu tetkik edip, suçu yoksa bıraktıracağını söyleyince... 
Bakan efendi hiddetlenir..!

Koskoca bakanın sözü karakoldaki birkaç kişinin sözünden değersiz mi??? mealinde atarlanır...

Yanında duran müdür ya da müsteşar (tam emin değilim), Abdullah komiseri işiyle tehdit edince, "kanunların olmadığı yerde zulüm vardır" der, düzenden rahatsızlığını, adalet anlayışını ve buna ters durumları sıralayan Abdullah; istifasını sunar...

Bakan efendi hiddetle, "sen kime güveniyorsun?!?" dediğinde de tek kelime eder...

"İpime..!"

Buraya kadar fena hatırlamıyorum sanırım.
Ama aslında çok iyi hatırladığım kısım şimdi geliyor...

Minyeli Abdullah, evindedir ve hamal kıyafetlerini giymiştir. Eşi ona sevgiyle bakmaktadır. (boyun posun devrilsin herif, gül gibi işi sırf hak, hukuk, adalet saçmalıkları için teptin. Başımıza devlet kuşu konmuştu, dünyayı sen mi kurtaracaksın bre deli herif demez. Aha da anamın evine gidiyorum, bundan sonra hak ve adalet sana yemek pişirsin hiç demez. Vallahi demiyor yani...)

Neyse...

Minyeli Abdullah, İpini alır, boynuna atar ve etkilendiğım, unutmadığım ve işte belki yirmi yıldır ota boka defaatle alıntıladığım o muhteşem sözü eşine söyler...

"Bir İp, 
İnsanı, 
Memleketin En Forslu Bakanından,
Daha Kuvvetli Yapıyor..!"

Bak bir daha yazayım...

"Bir İp, 
İnsanı, 
Memleketin En Forslu Bakanından,
Daha Kuvvetli Yapıyor..!"

Ne alaka şimdi, nerden geldi aklına bu "İp" ve "Minyeli Abdullah" meselesi diye sorarsan azizim...

AQP yöneticilerinin birkaçı ile başı kıçı kalın bazı vekiller varlığımızdan ve sözlerimizden pek rahatsız olmuşlar...

Aklıevvel bir kaç yeni yetmeye ve ruhsat, izin, denetim, kontrol ehli bazı makam işgalcilerine iki ellerini açıp, gözlerini kocaman yapıp, birşeyler demişler.. 

Neyse...

Sana Minyeli Abdullah'ınki kadar olmasa da hatırında kalacak bir replik söyleyeceğim...

İşi, aşı, maaşı ya da şiddeti korku aracı olarak kullanmaya alışmış bu zerzavata cevabım olarak iletmeni rica ediyorum...

İyi dinle bak...
İpim, kuşağım ............

Ve sevgili dostum, bir de şunu ilet lütfen...
Minyeli Abdullah filmini oturup tekrar izlesinler...

Nasıl oldu da dünün mazlumları, şimdinin zalimlerine dönüştü..??
Tefekkür etsinler..!

Bu herif neyine güveniyor da bizim ahlaksız, adaletsiz, rantiyeci ve Allah ile aldatan, arap mukallidliğimize, amerikan mandacılığı ile terörist pazarlıkçısı, bop uşaklığımıza söz söyleyebiliyor diye sorarlarsa da...

Kulaklarına fısılda..!!!

"İpine!!!"


(Ülkücü Şehidimiz Sami Nakiboğlu Ağabeyimiz İçin Bir Fatiha Hediye Eder misiniz.?!!!)

Allah Türk'e Yar Olsun..!

Abdurrahman AKÇAL 
[email protected] 
10.03.2017