Hani bazı evlerde yaşlı büyüklerle küçük torunlar aynı evde büyürler, ha bre birbirleriyle didişirler ya!Tıpkı annemin ve benim olduğumuz gibi. Yani ikimiz de biliriz o didişmeyi. Hoş annem iyi anlaştığını söyler durur birlikte yaşadığı büyüklerle ama niye  sokak kedileriyle bu kadar didişir durur anlamış değilim.

Beyaz biraz yer etti kendine. Küllü ise eli kulağında kabul gördü görecek. Fakat diğerleri yavru filan dinlenmiyor, kovuluyor hemen. Resmen sınır dışı ediliyor.

Fakat gözünü seveyim her canlıda olan o yaşama iç güdüsü ne edip buluyor bir çıkış yolu. Annemle oturduğumuz ev müstakil . Üç yanı açıklık, sadece temel komşumuzla olan tarafta onlara ait bir kömürlük var.

Şimdi gelelim bu ayrıntılar ne işe yarıyor? “İpek Yolu “ demek geldi içimden. Hatta esas İpek Yolu’yla ilgili belgesel izleyeyim,  bu yazının başına öyle oturayım dedim. Yine belki öyküleştiririm dedim durdum ve baktım ki yazmaktan kaçıyorum, vazgeçtim. Ne gelirse kalemime, ne dokunursa gönlüme dedim, yazıyorum.

Şimdi annem kedileri kovuyor, onlar kaçıyor, kaldırımdan hızla komşu kömürlüğün demir kapısında bir delik var oradan geçiyorlar, yine kömürlüğün arka tarafındaki havalandırmadan bizim bahçe duvarına ya da benim oluşturduğum yükseltiden arka bahçeye geçiyorlar. Yani arkadan dolaşıp aynı yere verandaya geliyorlar. Annem bu sefer ters yönden kovalıyor ve onlar da izledikleri yolun tersini izleyip aynı noktada buluşuyorlar. Bazen onların kendi aralarındaki çatışmalar, bazen biz ana kızın çatışmaları derken herkes kendisini gerçekleştirme peşinde günler geçip gidiyor.

Neden “ İpek Yolu”? Bolluk ve bereketle anılan yolcuklar benim düş dünyamda. Gerçek bedeli ise şu an odaklanmak istemediğim şeyler. Düşüm benim içimi ısıtıyor. Sokak hayvanlarına da yaşam alanı sağlansın istiyorum. Kendimi, başkalarını da yok saymadan hepimiz için ortak bir alan oluşturulabilir mi? Buradaki kedilerin çizdiği gibi hepimiz aynı çemberin içinde yer alabilir miyiz?Bilmiyorum. Yalnızca hislerime odaklanıyorum. Yine yalnızca bugün için o kanaldan bir akış var hissettiğim. Sevgi ve şefkat diye adlandırdığım. Kolaylıkla ve sevgiyle olsun. Teşekkürler.