Adıyaman ve Çevre İller Metropoliti Griğorios Melki Ürek, Müslümanların Ramazan ve Kurban Bayramlarına katılır, böylece dinler arası hoş görünün sürekli aktörlerinden biri olurdu.

Paskalya Bayramı’nın kutlandığı 2011 yılı Nisan ayında adı geçen metropolitliğinin merkezi olan Mor Petrus Mor Pavlus Kilisesini ziyaret ettiğim esnada Allah selamet versin, dönemin Valisi Ramazan Sodan ve İl Emniyet Müdürü Mehmet Bilici geldiğinde Süryani hemşerilerimiz,  yüzlerine yansıyan tarifsiz sevinçle adeta ”ikinci bayram” yaşamıştı. Metropolit Melki Ürek yaptığı konuşmada “bayramın yalnızlığa terk edilenlerin teselli olmaları için vesile olmasını dileme” yürekliliğini göstermiş, ziyaretle de Süryani vatandaşlarımıza adeta “Yalnız değilsiniz” mesajı verilmişti. 
Kilisede yapılan ek bina ve restorasyon sonrası 2012 Aralık ayında düzenlenen açılış törenine katıldığımda ise Adıyaman Valisi ve Belediye Başkanı için ayrılan iki koltuk, “sahipleri” gelmediğinden “boş beşik” gibi maalesef “boş” kalmıştı. İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Ekinci’nin de katılanlar arasında bulunduğu törende konuşan Metropolit Ürek, İl Müftüsü Mehmet Ali Öztürkçü ile Alevi Dedesi Ali Büyükşahin eşit yurttaşlık temelinde birleştirici mesajlar vermişti. 
Görev süresi bittiğinden il dışında olan, lakin hala yokluğu ciddi şekilde hissedilen ilimizin üst düzey akademik yetkililerinden bir dostum ildeki Süryaniler konusunda “Kalan on ailenin neyinden çekiniyorsunuz da uzak duruyorsunuz?” demişti bir sohbetimizde... Nitekim atalarımız Osmanlıların “üç kıtada at koşturmalarının” sebebi imparatorluk sınırları içerisindeki tüm halkları dil, din ve inançları ile kültür, gelenek ve göreneklerinde serbest bırakmaları değil mi idi? Demek ki onlar da “çekinmemişti”
İşte, protokole Kilise’de yemek daveti haberini 12 Kasım 2014 tarihli Yeniyol Gazetesinde okuduğumda yukarıdaki anekdotları hatırladım. Ev sahibi Metropolit Melki Ürek’in davetine katılan Vali Mahmut Demirtaş, Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Ulvi Yılmaz, Üniversite Rektörü M. Talha Gönüllü, İl Emniyet Müdürü Fikret Salmaner, İl Müftüsü Mehmet Ali Öztürkçü ve bazı STK başkanlarının, her ne kadar haberde yazmasa da idrak ettiğimiz Muharrem ayı vesilesiyle davet edildiklerine kanaat getirdim, bu arada davet eden kadar davete icabet edenleri yürekten takdir ettim. Ankara ve İstanbul’daki Adıyaman Tanıtım Günlerine ilimizdeki inançlar arası barış ve hoşgörünün simgesi olarak katılan Metropolit Ürek’in bu görev ve sosyalliği devam ettiği sürece bu kez de benzer bir iftar davetini Ramazan ayında yapacağını umuyorum.
N asıl olsa “Gönül ne yemek ister ne yemekhane / Gönül muhabbet ister yemek bahane”
Yeter ki ilimizi dinsel ve siyasal inançlar arası hoşgörünün mevcut olduğu barış ve huzur kenti haline getirme adına artık “ön yargıları yıkarak” bu ve benzeri “bahane”leri en iyi bir şekilde değerlendirmeye çaba gösteren Valimiz Demirtaş ve protokolün diğer değerli üyeleri gibi “Gönül İnsanları” var olsun…