Sokrat, öğütleriyle gençleri putlara tapmaktan alıkoyma suçuyla yargılanıp ölüm cezasına çarptırılmıştı. Cezası baldıran zehri içmek suretiyle ölümdü. Karısı son saatlerini yaşayan Sokrat’ ı ziyarete geldi, gözyaşları içinde eşine sarıldı. “ Seni haksız yere öldürüyorlar “ dedi. Sokrat halsizce baktı karısına: “ Sevin karıcığım! Ya haklı yere öldürselerdi… “

Buradan gelelim sadede; ben de zehirli sözler işitiyorum, özellikle son günlerde. Daha doğrusu her ekonomik dar boğaz yaşadıkça bu sözleri duyuyorum. Nedir bunlar? İşte çok para kazanırken neden “ suyun başını tutmadığıma” dair sözler. Dağarcığınızda bunları zenginleştireceğinize inanıyorum ve o yüzden detaylandırmıyorum.

Ben ise her zaman bu durumda savunmada oluyorum nedense! Aslında nedenini biliyorum tabii. Canım yanıyor. Çünkü o Özlen’ i ben bile affedemezken, başkalarının affetmesini nasıl bekleyebilirim ki!

Fakat baktım ki, savundukça kendini kabullenmelerim yerinde sayacak; BEN DE KARAR VERDİM:

İtiraf ediyorum!

Paramı har vurup harman savurduğum için; parayı özellikle sevdiklerim üzerinde kontrol aracı olarak kullandığım için çok üzgünüm.

Umarım bu itiraf en başta beni rahatlatır. Haklı olup olmadığım kısmından çıkmak istiyorum. Çünkü o zehirli sözcüklerin beni yavaş yavaş öldürdüğünü hissediyorum ve tek isteğim, buna “ dur “ diyebilmek.

Ayrıca “ para yaşamımda özgürce akıyor “ şeklindeki inancı benimsemek için; her geçen gün kendi kendimi ikna ediyorum. Yalnızca bugün için bulabildiğim çözümler bunlar. Teşekkürler.