Bir grup hain biber ve patlıcanın ülkede yarattığı olaylar neticesinde, marketlere giden bir grup asgari ücretli ağır yara aldı. Zamansız üretim oldukları her halinden belli olan, kaba saba patlıcan ve biberin lideri olduğunu iddia eden PATLACONİ BİBERYON adlı azılı katil, sosyal medyadan ülkeye tehditler savurdu. Yerel seçim atmosferinden dolayı medyada görülmeyen asgari ücretliler, hükümetten yardım talebinde bulunurken ekonomi bakanı ülkemize domates BRUNSON’dan sonra, PATLACONİ BİBERYON adlı teröristi de halkımızın azim ve kararı neticesinde inşallah ortadan kaldıracağız dedi. Yaralıları semt pazarında ziyaret eden sayın bakan, bir grup soğanın kendi aralarında fısıldaşmalarını görünce, ülkemizde yeşil terörü inşallah makarna ve bulgurun yardımıyla ortadan kaldıracağız. Bugün gizli gizli kendi aralarında terör propagandası yapanları, halkımız görüyor dedi.  Soğanlar hemen kenara çekilip “ bu seneki yağışlardan” söz etmeye başladılar. Havuçların bakanı görünce attığı taklalar,  neşeleri dakikalar geçirtirken, maydanozların Sudan çıkarken çırpınışları çocukları gülmekten kırdı geçirdi. Ben mevsim ürünüm diye halkı galayana getiren “LAHANA” linç edilip yaprakları ortalığa saçıldı. Saçlarını  arkaya atıp ayaklanan pırasa ise herkesi ciddiyete davet etti...

GÖRMÜYON LAYLAYLOM bey otuz kırk Mercedes eşliğinde başka bir semt pazarına doğru yol almaya başladı. Market fiyatları ateş pahasıydı. Bunu mutlaka öğrenmesi gerekiyordu. Hangi vatan haini sebzeydi? Hangi kalleş meyve yapıyordu bunu? Zabıta ekipleri kovaladıkları seyyar satıcıyı bakan Mercedes’inin önünde zor da olsa durdurdu. Tezgahında patlıcan biber domates vardı. Ülke ekonomisini allak bullak eden hain patlıcanlar ülkeye pasaportsuz girmiş el altından mutfaklara uzanacakken yakalanmışlardı. Bakan arabadan inip önce patlıcanın birini yere vurup işte bu vatan hainleri yüzünden ekonomimiz batıyor dedi. Ardından seyyar satıcının gözlerine baktı. Bu fiyata neden satıyorsunuz bunu? Bakanım her şeye zam geldi buna gelince mi sorun? Benzin de çok yüksek ona niye bir şey yapmıyorsunuz? Bize akıl verme kardeşim  her şey bu hain patlıcan ve biber yüzünden ekonomimiz uçuyor yoksa. Valla bakanım her şey pahalı giyiminden tut çayına kadar her şey zamlandı. Bir biz fakirlerin değeri artmıyor. Bu da sizin yüzünüzden.

- Öyle mi? 

- zabıta susturun, dağıtın şu tezgahı... 

 Oh bee ekonomi nefes aldın yahuu! EJDER AROMALI SMOOTHİE verin de içelim. Meclis lokantayı da arayın erik suyunda beklettikleri etleri teftişten sonrasına hazırlasınlar. Önce gündeme vuralım sonra etlereee. Hahaha var ya iyi de espri yapıyorum! 

Ekonomiye tuzaklar dur durak bilmiyordu. Bir grup kuru soğan ve patates girdikleri depolarda ülke ekonomisini çökertme planları yapıyorlardı. Tarih böyle şerefsizlik görmemişti. Patatesin biri adını “la patate kızarte” koymuş, ülke gündemine bomba gibi dalmış, fiyatlara tavan yaptırmıştı. Hükümetin hiç bir suçu yokken, kendiliğinden fiyatlarını uçurtmuşlardı. Sayın bakan GÖRMÜYON LAYLAYLOM bey operasyon emri vermiş bizzat başında bulunduğu ekiple depoyu ablukaya almıştı. Mercedes’ler ardı ardına depo bahçesine dalıp ani frenlerle patinaj yapıp durdu. Patatesler soğanlar pencerelere yuvarlandılar. Bir kaç acı soğan kendini doğratıp göz yaşartıcı bomba olmak istedi. Sayın bakan kapıyı kırıp içeri girince ülkede enflasyon güm diye yere düştü. Terini sildi sayın bakan ve aldığı bıçakla patates soğan demeden hepsini tak tak tak diye doğradı. La patate kızarte binanın üstüne çıkıp kendini kaynar yağa attı.. cızzzzz

Sayın bakan GÖRMÜYON LAYLAYLOM,  hain PATLACONİ BİBERYON’dan sonra SOĞANİÇİ PATATİYO örgütünü de darmadağın etmişti. Enflasyon düşmüştü. Herkesin parası olmuş dış güçler içerideki işbirlikçileri ile beraber türlüye çevrilmişti. Hükümet artan zamlarla bir ilgisinin olmadığını kanıtlamıştı. Hamdolsun denmiş herkes ayağa kalkıp kimi alkışladığını bilmeden saatlerce mutluluk gözyaşları dökmeye başlamıştı. Son olarak da bir grup patates ve soğan Ege kıyılarından denize dökülüp vatan işgalcilerden kurtarılmıştı. Bakan ağlamaklı olmuş gözlerini silip bir kaç kefenini giymiş vatanseverle duygulu saatler yaşarken borsa İstanbul rekor üstüne rekor kırıyordu. Acı patlıcanı kırağı çalmıyordu. Biber biberon olmuştu. Herkesin bir kısmı mutlu olunca, herkes mutlu sayılmıştı. Anlatılanlar ninni gibi gelince herkes uyumuştu. Tatlı rüyalar! Düt dütttt ! tanzim satış aracı geldi... 

DİPNOT: 

PAPAZ, iki metre ilerisinde Zangoç’a sormuş:‘Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı?’ Zangoç’ta derin bir sessizlik. İyice köpürmüş Papaz: ‘Sana soruyorum be adam! Duymuyor musun?’ ‘Hayır. Buradan hiçbir şey duyulmuyor efendim!’ ‘Olacak şey mi! İki adım öteden beni duymuyorsun...’ 

Zangoç
 bıyık altından gülmüş: ‘İsterseniz yer değiştirelim, anlarsınız...’

Yer değiştirmişler. Bu kez Zangoç seslenmiş:‘Kilise için toplanan yardımları kim iç ediyor?’

Papaz kendi kendine söylenmiş:

‘Hakikaten yahu! Buradan hiç bir şey duyulmuyor.’