İnsanlar yalnız yaşayamazlar. İlla ki birilerinin dostluğuna, arkadaşlığına ihtiyaç duyabiliyor. Hayatınıza giren arkadaşların iyi olabileceği gibi, kötü olanları da olabiliyor. Hayatını iyi veya kötü olarak etkileyen bu arkadaşlar, kişinin toplumdaki yerini belirleyebiliyor. Bu ilişkiler, yer, zaman, mekân ayırmaksızın doğumundan ölümüne kadar ki tüm yaşantısını belirlemektedir.

Hiç kimse hayatında arkadaşlarının olmadığını, olanların önemli olmadığını söyleyemez. Arkadaşlarımız, bizleri kimi zaman eğlendiren, kimi zaman güldüren, kimi zaman akıl veren, kimi zaman başını belâya sokan, kimi zaman belâdan çekip alan hayatımızın en önemli unsurlarıdır.

Arkadaşlarımız bazen hiç konuşmasa bile, yanı başımızda hissettiğimiz an da varlıkları bile bize huzur verir, bize güven verir, bize kendimizi iyi hissetmemizi sağlar.

Bir gün bile görüşmesek, merak ettiğimiz arkadaşlar, bir tarafımızı eksik olduğunu hissettiğimiz, kendimizi huzursuz hissettiğimiz, sırdaş, gönüldaş, yoldaşlarımız bulunmaktadır.

Arkadaşlarımızın hepsi bir olmayabiliyor. Arkadaşımızla olan samimiyete, güvene, irtibatımızın sıklığına/sıkılığına göre bir sıralama yapabiliriz. İş arkadaşı, sokak arkadaşı, kahve arkadaşı, hayat arkadaşı, çocukluk arkadaşı, okul arkadaşı, mevki, makam, sınıf arkadaşı, arkadaşınızın arkadaşıyla olan müşterek arkadaşlık gibi… Bu arkadaşlarımızla olan iletişim ve etkileşimimiz nispetinde, ölçüde, açılırız, derdimizi anlatırız, sırlarımızı veririz, özelimizi paylaşırız. Az ve çok olur, doğru veya yanlış olur, mutlu veya mutsuz olur; ama sonuçta muhakkak bu türden arkadaşlarımız mevcuttur.

Kimi zaman kendimize örnek aldığımız, onun gibi olmaya çalıştığımız birçok kişiyle arkadaş olmak ister, onun için her yola başvururuz.

Çeşitli nedenlerle sıkıntıya girdiğimiz, çözümsüz sorularla boğuştuğumuz zamanlarda, farkında olmadan başımıza gelen ya da başkalarına sıkıntı yarattığımız zamanlarda; bizleri, uyaran, yanlışımızı bize anlatan, doğru yolu bulmamıza vesile olan arkadaşlarımızın olması, herkesin istediği, beklediği ve özlediği durumlardır.

Doğru, dürüst, ahlaklı, inançlı olan arkadaşlarımız muhakkak bizleri dinleyecek, anlayacak ve doğruysa hak verecek, yanlışsa bizi uyaracak, anlatacak, eleştirecek, sağlıkta hastalıkta, sevinçte, hüzünde, kaygıda, kahırda yanınızda olan kişiler çevresinde eminim vardır. Arkadaşlarımız elbette vardır, ama bu kriterlerde olan birkaç arkadaşımız ancak vardır.

Gerçek arkadaş, dürüst arkadaş, seni uyaracaktır, seni eleştirecek, yanlışın varsa eğip bükmeden yüzüne söyleyecek, gerekirse dövebilecek samimiyette ve kapasitede olmalıdır. Böyle arkadaş ve arkadaşlara sahip olduğunuzda, ne kadar büyük bir değere sahip olduğunuzu düşünerek, bu değerlerin kıymetini en iyi şekilde bilmeliyiz.

Kimi zaman kendini arkadaşlardan soyutlayarak, karanlık bir dünyaya kapatan insanları gördüğümüzde; onlardaki olumsuz enerjiyi, kendine olan güvensizliğin, zehir zemberek olan negatif yaşam tarzının farkına varabilirsiniz.

Nasıl arkadaşlar edindiğinize, ne kadar arkadaşınıza güvendiğinize, ne kadar sırdaş olabildiğine, sizinle ne kadar sevinip, ne kadar üzüldüğüne, samimiyetine, ahlâkına ve inancına çok dikkat etmelisiniz.

Benim böylesi arkadaşlarım var, eminim sizin de böylesi olan birkaç arkadaşınız vardır.

Herkese arkadaşlarının en iyisine rast gelmelerini ve muhabbetlerinin daim olmasını temenni ediyorum. Güzel arkadaşı olan ne mutlu. Güzel arkadaş olana ve arkadaşı güzel olanlara selâm olsun.

Kerim Baydak

[email protected]