Tunç, yaptığı açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Mahkmesini (AİHM)nin bu kararının memnuniyet verici olduğunu söyledi.

İzzettin Doğana emeklerinden dolayı teşekkür eden Tunç, bunun zaten belli olan bir durum olduğunu ifade etti.

Yıllardan beri bunu dillendirdiklerini anlatan Tunç, şunları kaydetti:

Bizim söylediğimiz ve olması gereken bir durumdur. Ancak devletin yapısı, yönetimi, anlayışı, zihniyeti yıllardır bizim önümüzde bunu bir engel olarak getirdiler. Ben de yaklaşık 25 yıldır bu alevi örgütlenmesi içerisindeyim. 18-19 yıldır genel merkez yöneticiliği yaptım. 7-8 yıldır Adıyaman şube başkanıyım. Yani yılarını bu Alevilik mücadelesine vermiş bir insan olarak şunu söylüyorum, biz bunu falanca hükümetin yetkilileri ile görüştük, bu işi demokrasi içinde, uzlaşı içinde çözelim dedik. Ancak hükümetin tavrı kendi Alevisini yaratma çabası içerisinde gibi gözüktü bize ve bu Alevi inancını da tabiri caizse sulandırma yoluna gitti. Dolayısıyla biz sadece bu son mahkeme kararı değil, bu son mahkeme kararı çok önemli. Devletin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin uymak zorunda olduğu bir karar oldu 

- HÜKÜMETTEN BİR HAK ALAMADIK

Hükümetten bir hak alamadıklarını belirten Tunç, Ancak bu 25 yıllık mücadele hayatım da benimde gördüğüm şu, biz hükümetten, devletten rızayen Alevilik adına bir hak alamadık ne yazık ki hep mahkeme kararları ile kendimizi yasallaştırma mücadelesini verdik. Bunun sonuçlarını alıyoruz. Dolayısıyla haklarımızı hep mahkeme yoluyla aldık. Yani siyasi partiler tabi bunun en önemli sebebi de AK Parti’dir. Çünkü AK Parti yaklaşık 14 yıldır iktidardadır. Bu 14 yıllık süre içinde isteseydi bu sorunu çok rahatlıkla çözebilecek bir sayıya ve güce sahipti. Ancak bizi hep oyaladı. Hep oy alma yöntemleri kullandı. Bunun için sağlıklı sonuçlar alamadık dedi.

- HAKLARIMIZI HEP MAHKEME YOLUYLA ALIYORUZ

Alevilerin haklarını hep mahkeme yoluyla alındığını savunan Tunç, şöyle dedi:

Biz haklarımız için hep mahkeme kapılarını aşındırdık. Biz bu ülkede bakın bir alevi kelimesini kullanmak için mahkeme kararı çıkartırdık. 1999’lara kadar Türkiye Cumhuriyeti devletinde Alevi kelimesini kullanmak yasaktı. Biz onun için kurduğumuz örgütlere Pir Sultan Abtal Kültür Derneği dedik, Pir Sultanın ismini verdik. Hacı Bektaş’ı veli Anadolu Kültür Vakfı dedik. Alevi örgütleri diyemedik. Alevi derneği diyemedik. Alevilik kelimesi yasaktı, biz bunu da mahkeme yoluyla aldık. Bazı AK Parti çevreleri tarafından deniliyor ki bakın biz demokratız, alevi açılımı yaptık, Kürt açılımı yaptık sonuçlarını görüyoruz. Kesinlikle Alevilik için AK Parti bize destek olmamıştır. Sadece bizi oyalamıştır. Sadece oy alma taktiği olarak bunu uygulamıştır

Tunç, Aralarında iyi niyetli bizim belediye başkanı gibi iyi insanlar belki bir takım maddi yardımlar yapıyorlardır, yapmışlardır. Çünkü bizim belediye başkanı da Apaziz Dede türbesine ciddi bir iller bankasından para çıkardı. Karapınar cemevine de destek olmuştur. Bizim cemevine bir sözü vardır dedi.

- HÜKÜMET BİRAN ÖNCE ALEVİ DEDELERİ İLE GÖRÜŞEREK BU SORUNU ÇÖZMELİ

Hükümetin biran öne Alevi dedeleri ile bu sorunu çözmesi gerektiğini dile getiren Tunç, konuşmasını şöyle bitirdi:

Avrupa insan hakları mahkemesi de bu durumu gayet iyi bilmektedir. Ve bildiği için bu kararı vermiştir. Umarım ve dilerim ki hükümetimiz biran önce bu işi sulandırmadan, Alevi inancının önderleri ile dedeleri ile görüşerek bu sorunun olması şekilde çözer, kendi bildiği anlayış gibi değil. Alevilerin istediği şekilde bu sorunu çözer ve bu anlamda Alevilere yasal bir alt yapı oluşturur. Biz bunun beklentisi içindeyiz. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de karar verse, kim karar verirse versin, bizim hükümetimiz kendi düdüğünü çalacağına inanıyorum. Bu kadar da karamsarım. Umarım yanılırım

Kaynak : PHA
Haberin Videosu :
Editör: Adıyaman Haber