CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu beraberinde kurmayları ile Kahramanmaraşta düzenlenen il başkanları toplantısına katıldı.

81 il başkanının katılımıyla bir otelde düzenlenen toplantı öncesi, farklı dinlere mensup kişilerin bir araya gelerek oluşturduğu Antakya Medeniyetler Korosu tarafından çeşitli dillerde eserler seslendirildi.

Kısa konserin ardından kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraşın istiklal madalyalı ilk şehir olduğunu ve yabancı sermaye olmadan kendi gücüyle bölgesinde tarih yazdığını ifade etti.

İstikrar kavramının ne olduğunun düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, 14 yıllık iktidarı süresince Ak Partinin istikrarı getiremediğini söyledi.

- İSTİKRAR BİR TÜRLÜ GELMEDİ

Ak Partinin istikrarı getiremediğini belirten Kılıçdaroğlu, Bize istikrar olarak hep şunu anlattılar; tek parti olsun, koalisyon olmasın istikrar bu dediler. 14 yıldır yönetiyorlar. 14 yıl Allah aşkına istikrar mı geldi memlekete? Elinizi vicdanınıza koysun. Herkes elini vicdanına koydu 14 yıldır bu memlekete istikrar mı geldi? Tek başına iktidarsın, ekonomiye bakıyorsun rakamları çıkardım gerçekten felaket. İşsizlik, her dört gencin biri işsiz. Annelerin, ailelerin en büyük kaygısı o. 14 yıldır ülkeyi yönetiyorsun işsizliği çözememişsiniz. Üniversiteyi bitirmiş çocuk, askere gidip gelmiş ama işsiz. Daha iki gün önce gazetelerde vardı İslahiyede 40 geçici işçi alınacak 500 kişi başvuruyor. Kim bunun sorumlusu? Kahramanmaraşlı Ökkeşi mi sorumlu tutacağız? Hayır. Sorumlusu var bu işin eğer sorumlusu yoksa o iş yürümez. Sorumlusu derken; sorumluluğu üstlenen birisi. Vatandaş borç batağında, ay başını nasıl getireceğini düşünüyor. 2002de ekonomik krizi düşünün, vatandaşın borcu 6 milyar 605 milyon lira. Şimdi aradan geçti 14 yıl geçti, 399 milyar yani 400 milyara çıktı. İstikrar dediler tamam denildi, tek parti dediler vatandaş oyunu verdi. Oturun memlekete huzur, barış, kardeşlik getirin. Vatandaş görevini yaptı, görevini yapmayan iktidardakiler, sorumlu orada. Faizlerden hep şikayet ettik, son 8 yılda vatandaşların bankalara ödediği faiz 251 milyar lira. Hani faize karşıydı, faiz kıskacından, işkencesinden vatandaş kurtulacaktı. Sürekli, istikrar, istikrar, istikrar dediniz ama 14 yıl süresince istikrarsızsınız. 14 yıldı istikrarı getirmediyseniz kaç yılda getireceksiniz? Kaç yıl mücadele edeceksiniz istikrar için. İstikrarsızlık istikrar haline geldi. dedi.

- TERÖR OLAYLARI ZİRVE YAPTI

Ekonomide iyi bir yönetim sergilenemediği gibi terörde ve dış politikada da ülkenin durumunun iç açıcı olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

2002de terör sıfırdı, şimdi ülke terör batağında. Eskiden PKK vardı şimdi IŞİD, FETÖ. Her gün bir terör, her gün bir örgüt çıktı. Ne oluyor arkadaşlar, ne yapacağız ülkede? Ben Kahramanmaraştan Türkiyeye sesleniyorum; ben size huzuru, barışı, kardeşliği getirmek için söz veriyorum. Herkesin huzura, barışa, birlikte yaşamaya ihtiyacı var. Herkesin evinde, bahçesinde, mahallesinde, ülkesinde huzura ihtiyacı var. Ben bunu istiyorum ve huzuru getireceğiz sözüm budur. Sadece bu mu, sadece terör mü, dış politikada da yanlış yaptık. Suriye ile ne işimiz vardı. Allah aşkına niye kavga ettik Suriye ile? Akan kanın sorumlusu kim Suriyede? Yazık, günah değil mi memlekete. Emevi Camisinde namaz kılmaya gidilecekti, şimdi 3,5 milyon Suriyeli Türkiyede ve hepsi perişan. Kim bunun sorumlusu? Allah aşkına kim memleketi bu hale getirdi? Manavı, dondurmacısı, esnafı, sanayicisi, memuru işsizi, emeklisi mi bu hale getirdi? Gittik Suriyeyi karıştırdık, Mısırla kavga ettik. Senin Mısırla ne işin var arkadaş, Libya ile ne işin var. Niye gidip kavga ediyorsun? Rusyayla kavga etti, sonra el pençe divan durdu, araya adamlar koydular gitti yalvardı, yakardı özür dilediler, barışın diye. Türkiyenin itibarıyla oynamaya kimin ne hakkı var. İsraille kavga ettiler, gemi gönderdiler Gazze ablukası kalkacak diye. Yanlış dedik, itiraz ettiler. Sonra ne oldu İsrail açık denizde 9 vatandaşımızı katletti. Sonra ne oldu estiler, gürlediler ama daha sonra gittiler İsraille anlaşma yaptılar. İsraile özür dile dediler, özür dilemem dedi, mektup gönder dediler göndermedi, 9 vatandaşımızı öldürdü tazminat ödeyeceksin dediler, ödemem, fon bulun yatırırım ne yaparsanız yapın dedi. İsrail ayrıca şart koştu 9 vatandaşın ölümüyle ilgili açılan davadan vazgeçilmesini istedi. Onlaremredersin dedi ama İsrail, söz yetmez. meclisten kanun çıkar dedi. Bunlar meclisten kanun çıkardı ve geri çekiyoruz davaları dedi. İsrail ablukayı kaldırmadı, bunlar da kabul etti. Türkiyenin itibarını 20 milyon dolara sattılar. Burada Sütçü İmamın ruhuna sesleniyorum; sen bu ülkeyi bağımsız kılmak için canını, malını, hayatını verdin bunlar 20 milyon dolara itibarını satıyorlar. Buna siz evet mi diyeceksiniz? Biz hep şunu söyledik huzur istiyoruz, barış olsun, niye hangi gerekçeyle kavga ediyoruz. Bu ülkeyi kuranlar başa Atatürk ve arkadaşları tamamı savaş meydanlarından gelmişlerdir. Her biri ayrı yerde çarpışmış, hepsi Osmanlı paşasıdır. Ama savaştan sonra yeni cumhuriyet kuruluyor ve savaş zorunlu olmadıkça cinayettir diyor. Bunlar savaşı çok iyi biliyor o nedenle ülkede ve dünyada barış olsun diyorlar.

- DARBE GİRİŞİMİNİN SORUMLUSU KİM ?

Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında 15 Temmuz darbe girişimini hatırlattı ve ülkeyi bu noktaya kimin getirdiği sorusunu yönelterek, 14 yıl sonunda Türkiye bir darbe girişimiyle karşı karşıya bırakıldı 15 Temmuzda 240 demokrasi şehidimiz var. Şimdi herkes elini vicdanına koysun, şehitlerin sorumlusu kim? Memleketi darbe noktasına kim taşıdı? Niye demokrasisi gelişmiş ülkelerde darbe olmuyor. Fransa, İngiltere, Japonya, Amerikada olmuyor da bizde darbe oluyor. Eğer tam demokrasiyi getirmezseniz ülkeye, huzuru, barışı getirmezsiniz darbeye hep kapıyı aralık bırakırsın  ifadelerini kullandı.

- BASKI ZİRVE YAPTI

Baskı, öfke ve kinle devlet yönetilmeyeceğini, ve istikrarın olduğu ülkede darbenin niye geldiğini herkesin kendisine sorması gerektiğini belirten CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Şimdi FETÖ terör örgütü diye konuşuyorlar. İyi de bunu Türkiyenin başına kim bela etti, kim getirdi. Ne istediniz vermedik dediler, ben de; onlar ne istedi, sen verdin diye soruyorum. OHAL çıkardılar ve şimdi insanlar bedel ödüyor. Öğretmenler, üniversitede akademisyenler darbeci diye fatura ödüyor. Hangi üniversite hocası darbeye kalktı. Bir tek Adil Öksüz var onu da serbest bıraktılar nerede olduğu belli değil. Sanayicilerin ne günahı var, işveren mi darbeye kalktı onlar fatura ödüyor. Hakim ve savcıları tutup hapse attılar, niye darbeci diye. Bunlar darbe mi yaptı, yok. Çok ağır tabloyla karşı karşıyayız. Gazetecilerin ne günahı var onların tek silahı kalemidir onun dışında bir şeyleri yok hala hapisteler. Başbakana da söyledim, gazeteci, öğretmen, akademisyen bunları hapsa atarsanız darbeye dünyaya anlatamazsınız diye. Dünyada karşı darbe yapıyorsunuz gibi algılanır. Sanatçıların darbeyle ne ilgisi var, onlara da fatura ödettiler, kimi işten çıkartıldı, kimi hapse atıldı. Er ve erbaşlar komutan ne emir verirse uyar. 15 Temmuz akşamı er ve erbaşlar komutan emriyle çıkmış ve hepsi cezaevinde. Tutuklayacaksan emri veren komutanı tutukla. Er ve erbaşla niye uğraşıyorsun? Sincan Cezaevinin önü askerlerin aileleriyle dolu, soruyorum er ne zaman dünyada darbe yapmıştır. şeklinde konuştu.

- İHRAÇLARA TEPKİ

Kamu personellerinin cemaatin okullarına çocuklarını gönderdikleri, Bank Asyada işlem yaptıkları gerekçesiyle açığa alındığını ya da memuriyetten ihraç edildiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

Bazı memurlar FETÖ terör örgütü üyesi olabilir denilerek açığa alınıyor. Böyle devlet anlayışı mı olur? Hem adamı yaftalıyor, hem kötülüyorsun. Kimisi devlet memurluğundan ihraç edildi. Mahkeme kararı yok, delil yok, devlet memuriyetinden atıyorum diyor. Üstelik bunlar mahkemeye gidemiyor, dava açamıyor. Böyle devlet mi olur? Birisi suç işlediyse bütün aile suçlu oluyor. Sevgili Peygamberimizin veda hutbesi var, bana göre en önemli insan hakları bildirgesidir. Orada da diyor; suç sadece suçluya aittin diyor. Bunların ondan bile haberi yok. 14 yıl sonunda memleket bu hale geldi. Şehit kardeşinin tabutu başında isyan eden yarbayı kararnameyle ordudan attılar. Emin olun bunların şehitlere de saygısı yok. Şehit kardeşini ordudan nasıl, hangi gerekçeyle atarsın 

- MAZLUMLARA SAHİP ÇIKIN TALİMATI

Adaletin çok önemli bir kavram olduğunu belirterek 81 il başkanına mazlumlara sahip çıkma talimatı veren Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: 

81 il başkanım burada ve medya önünde açık, net talimat veriyorum; 81 ildeki mazlumlara sahip çıkacaksınız. Zulme ve zalime karşı duracağız. Bu bizim namus borcumuz; mazlumun da yanında olacağız. Ben iktidara geldim, istediğimi yaparım böyle bir anlayış yoktur. Devlet öfke, kinle, öç alma duygusuyla yönetilmez, adaletle yönetilir. Adaletin olduğu yerde devlet vardı ve bunu yapmalıyız. Şimdi; 17-25i milat aldık diyorlar. 17-25te ne oldu. Bir hükümet bir devleti nasıl soyar hep beraber onu öğrendik. Hangi bakanın çocuklarının evinde kasalar, para sayma makinaları çıktı. Kimlerin evindeki ayakkabı kutusunda dolar çıktı, bu mazlumların evlerinde mi çıktı? Sizin evlerinizde çıktı, intikam alıyorsunuz yolsuzluğu niye ortaya çıkardınız diye. Milat olacaksa, milat 25 Ağustos 2004teki MGK kararıdır. Bu kararda Fethullah Gülen için açıkça tehlike ve önlem alınsın diyor. Altında da herkesin imzası var. Bunu örnek al, niye 17-25? Haberimiz yoktu diyorlar ama bal gibi haberiniz var altında da imzanız var. Çocuğunu cemaat okuluna gönderdi diye memuru işten atıyorsun, ama aynı okuldan mezun olanı bakan yapıyorsun. Bu nasıl bir şeydir? Neden; gücün garibana, sade vatandaşa yetiyor.

- CAMİ, KIŞLA VE ADLİYEYE SİYASET GİRMEMELİ

Yenikapı mitinginde memlekette huzurun sağlanması için cami, kışla ve adliyeye siyasetin sokulmamasını söylediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, Buralara siyaset girerse memlekette huzur olmaz. Bunlar camiye, kışlaya, adliyeye siyaseti soktular yetmedi şimdi ilkokula da sokuyorlar. O çocuklara yazık, günah, yapmamalıyız. Siyaset farklılıktır. İnançlar, kimlikler üzerinden yapılmaz. Devleti yöneteceksen istikrar için liyakat olacak, işi ehline vereceksin. En iyi kim yapıyorsa görev ona verilir. Devlette kural budur, inancımız da bunu öngörmüştür. Ama bunlar ehline değil yandaşa veriyor. Huzur, barış, kardeşliği istiyorsak bunu yaratmalıyız. Bunu yaratırsan farklılıkları zenginlik olarak görünce barış ve huzur gelir. Cemaatleri bitirme, kaldırma gibi bir önyargıyla yola çıkmamalıyız. Yeni cemaatlerle ittifak yapmak da doğru değil, siyaset din ve inanç alanı dışına çıkmalı. Her inanca saygı göstermeliyiz, bunu yaparsak bu ülkeye huzur gelir.dedi.

- TİCARET VE SANAYİ ODASINA ZİYARET

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra Kahramanmaraşta Ticaret ve Sanayi Odasını ziyaret etti. 

Oda Başkanı Serdar Zabun ve yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, işadamlarıyla yaptığı toplantının ardından burada öğle yemeği yedi.

Kılıçdaroğlu, daha sonra yaptığı açıklamada, Türkiyenin istikrara ve özgüvene ihtiyacı olduğunu yineleyerek, şunları söyledi: 

Az önce sayın başkan konuşurken özellikle bir konuya vurgu yaptı. Türkiyenin istikrara ve özgüvene ihtiyacı var. Gerçekten de bu ülkenin huzura ve istikrara ihtiyacı var. Çünkü sanayici, üretici, tüccar, esnaf, herkes huzurlu bir ülkede üretim yapmak ister, yatırım yapmak ister, çocuğunu huzurlu bir ülkede okula göndermek ister. Bu bağlamda biz elimizden gelen katkıyı vermeye özen gösteriyoruz. Ama bu özeni iyi gösterirken de elbette ki varsa sorunlar, o sorunları açık yüreklilikle dile getirmek bizim temel görevlerimizden birisidir. Tabi herkesin şunu çok iyi bilmesini isterim; her ülkede iktidar vardır ama sadece demokrasilerde muhalefet vardır. Çünkü en azından bardağın boş tarafının söylemeye de birilerinin olması gerekiyor. Biz Türkiyenin istikrarını ve huzurunu koruyarak bu konuda temel ölçütlere dikkat ederek elimizden gelen her türlü çabayı gösteriyoruz. Çünkü ülkemizi seviyoruz, sanayicimizi, üreticilerimizi, çiftçilerimizi, esnafımızı seviyoruz. Onlar üretim yaptıkça, istihdam yaptıkça Türkiyenin milli gelirine katkıda bulunuyorlar.

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Serdar Zabun ise darbe girişiminin ardından siyasi partilerdeki ortak duruşun memnun edici olduğunu ifade ederek, 15 Temmuz sonrası partilerimizin tek yürek olduğu son günlerde ülkemizin ihtiyacı olduğu bir tabloydu. ve bu tablonun bugün oluşmuş olması iş dünyasını ziyadesiyle memnun etmiştir. Bizler 15 Temmuzdan ders çıkarılması gerektiğine inanıyoruz. Sayın Genel Başkanımız ile de bu konuları detaylı şekilde değerlendirme fırsatı bulduk. Kendileri Türkiyenin normalleşme sürecine katkı sağladılar. Biz de iş dünyası adına bir kez daha teşekkür ediyoruz diye konuştu.

Serdar Zabun, günün anısına Kılıçdaroğluna Atatürk portresi hediye etti.

Kaynak : PHA
Editör: Adıyaman Haber