Adıyaman Barosu Kadın ve Çocuk Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Ferhan Arslan, ülkenin karar alma mekanizmalarında ve mecliste de eşit sayıda yer almak istediklerini söyledi.

Arslan, 5 Aralık Kadının Seçme ve Seçilme Günü nedniyle Baroda düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’de, kadınlara seçme ve seçilme hakkı pek çok Avrupa ülkesinden önce tanındığını anımsattı.

Türkiyede 3 Nisan 1930 tarihinde belediyelerde, 26 Ekim 1933te köy ihtiyar heyeti ve muhtarlık seçimlerinde,  nihayetinde  5 Aralık 1934te ise Türkiye Büyük Millet Meclisinde kadına seçme ve seçilme hakkı tanındığını hatırlatan Arslan, Türkiye’de nüfusun yarısını kadınların oluşturmasına karşın; ülkemizde yapılan 2014 yılı yerel ve 2015 yılı genel seçimlerinde, kadın temsil oranı çok düşüktür. Türkiye, parlamentodaki kadın üye yüzdesi açısından; 1935’te yapılan seçimlerde   % 4.6 oranıyla  dünya  oranlarına  göre  21. sırada iken, şu an dünyada 91. Sıradadır. Birleşmiş Milletlerin son verilerine göre tüm dünyada mecliste kadın milletvekili ortalaması % 22 iken bizim ülkemizde bu oran % 14,9’dur. Bu sayısal veriler,  ülkemizde Fransa, Belçika, İtalya ve İsviçre gibi birçok Avrupa ülkesinden önce  kadınlara seçme seçilme hakkı tanınmasına rağmen 82 yıl içinde kadınımızın aktif siyaset içinde yeterince temsil edilmediğini ve Anayasa’da, Siyasi Partiler Ve Seçim Yasalarında, Parti Tüzüklerinde, kadınların seçilme hakkı konusunda pozitif düzenlemelerin yapılmadığını göstermektedir.
Mustafa Kemal Atatürk, 1925te Kastamonuda yaptığı konuşmada şöyle der: “Toplumu kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve daha etkili bir yol vardır. O da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak etmek, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, kadının, bilimsel, toplumsal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı,  yardımcısı ve  koruyucusu  yapma  yoludur.” Bu  konuşma   ile  kadın-erkek   eşitliği  ilkesini   açıkça ortaya koyan Atatürk, Birleşmiş Millet’lerin, 20  yıl  sonra  kabul ettiği Evrensel İnsan Hakları Bildirgesinin 1. ve 2 .maddesi ile yayımladığı ilkeleri, çok daha önce dile getirmişti. dedi.

- NÜFUSUN YARISIYIZ
           Cumhuriyetimizin ilk yıllarından aldığımız bu feyiz ile kadının  siyasal  yaşama  aktif  katılımını sağlamak adına öncelikle kadın-erkek eşitliği temel ilkesinin, yani toplumsal cinsiyet eşitliğinin okul öncesi eğitimden başlayarak çocuklarımızın eğitim ve öğretim hayatında,akabinde toplumun tümünde,kurum ve kuruluşlarında fiili olarak hayata geçirilerek sağlanması ülkemizin ilerlemesi açısından zorunludur diyen Arslan, şöyle devam etti:

Biz nüfusun yarısıyız. Nüfusun yarısını oluşturan kadınların ülkemizin karar alma mekanizmalarında ve mecliste de eşit sayıda yer almasını istiyoruz. Türkiyenin onayladığı Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Sözleşmesinde yer alan taahhüdün yerine getirilmesini, “eşit temsil için özel önlem alınmasını Anayasa’da, siyasi partiler ve seçim yasalarında, parti tüzüklerinde, seçilme hakkımızı yaşama geçirmek üzere her türlü yasal düzenlemenin yapılmasını bekliyoruz  

Kaynak : PHA
Haberin Videosu :
Editör: Adıyaman Haber