Alkayış, yaptığı açıklamada, Türkiyenin mevcut anayasasının 12 Eylül 1980’de yapılan darbe sonrası 1982 yılında yapıldığını hatırlattı.

Darbe ürünü olduğu için o günkü şartlara, siyasal konjonktürüne göre hazılandığını belirten Alkayış, şunları kaydetti:

O zamanın beklentilerine göre tanzim edilmiş bir anayasa ancak şuan geldiğimiz hem ülkedeki değişim ve gelişim, dünyadaki gelişim ve değişim, artık yeni bir anayasayı gerçekten zorunlu kılıyor. Aslında ta Anavatan Partisinin iktidarından beri bütün hükümetler neredeyse anayasada kısmi değişiklikler yaptı, en son yapılan referandumda da mevcut anayasa ciddi manada revize edildi. Fakat ne yaparsanız yapın, hangi maddeleri değiştirseniz değiştirin, anayasanın ruhunu anayasanın temel kısımları değiştirmediğin sürece kamuoyunun, Anadolu insanının beklediği sonuçları elde edemiyoruz. Artık sivil katılımcı demokratik bir anayasa gerçekten bir zorunluluk arz ediyor. Bizim anayasadan başlayarak herkesin kendini bulduğu, herkesin özde vatandaşı olduğu ve özgülükleri önemseyen, bunu öne çıkartan bir anayasa artık Türkiye için vazgeçilmez koşul olarak görülüyor

- 1 KASIM SEÇİMLERİ İYİ BİR FIRSAT

Özellikle 1 Kasım seçimlerinden sonrada bu talebin daha gür bir sesle dillendirildiğini vurgulayan Alkayış, şöyle konuştu:

Özellikle tek başına hükümetin olması ve hükümeti temsil eden Ak Partinin yeni bir anayasayı bir vaat olarak kamuyu önüne koymasından dolayı, beklentiler çok daha yüksek. Arzu ediyoruz ki toplumun bütün kesimlerini kuşatan, gerçeklerle, amalarla, fakatlarla, lakinlerle özgürlüklerin önüne engel koymayan çağdaş dünyanın en özgürlükçü anayasasını Türkiye Büyük Millet Meclisi çıkartır. Kamuoyunun önüne koyar. Buna ihtiyaçta var

- ARTIK BİRBİRİMİZDEN KORKMAYA GEREK YOK

Alkayış, Birbirimizden korkmaya, birbirimizden çekinmeye gerçekten artık gerekte yok. Millette bizim, devlette bizim ve devletinde en iyi şekilde halkın koruyacağını bilmemiz gerekiyor. Bu konuda ciddi bir süreç önümüzde bekliyor. Parlamentoda buna katkı sunacağına inanıyoruz. Gerçekten anti demokratik şartlarda hazırlanmış, askeri vesayetin kendisini hissettirdiği anayasanın yerine, parlamentonun yaptığı, sivil insanların yaptığı, halk iradesinin öne çıktığı bir anayasa Türkiye için kaçınılmazdır şeklinde konuştu.

PHA  

Editör: Adıyaman Haber