Veka Turizm işletme sahibi Veysel Kuştepe, yaptığı açıklamada, turizm sektöründe yaşananlarla ilgili bilgiler verdi.

Memleketimi ve Turizm ile ilgilenmeye sevdiğini belirten Kuştepe, şunları dile getirdi:

"Bugüne kadar pek çok şikayet gelmedi ben şöyle anlatayım. Bir otobüs kiraladım 45 kişilik  Antep’ten Kapadokya ‘ya gitmek için ve saatinde gelmediğinden dolayı Adıyaman ‘dan kendi minibüslerimize bindirdik Maraş’ kadar . Maraş’taki bir otobüse devrettik. Kapadokya turunu bitirdik , dönüşte misafirlere şunu söyledim; hepiniz hafta sonu benim misafirimsiniz Halfeti Turu ve öğlen yemeği bedava . Dedim ki ben cezama razıyım aksaklık olduğu için . Herkes bana teşekkür etti. Yani pek fazla kolay kolay şikayet gelmez. Dediğim gibi turizm bir hastalıktır ben memleketimi ve turizmi seviyorum." 

Kuştepe, turizm uğruna başından geçen ilginç, bir anısı ise şöyle anlattı:

"Bir gün hiç unutmam dört sene hatta altı sene falan oldu. Otogardan telefon açtılar 2 tane yabancı turist var, dediler ki Nemrut'a götürür müsün. Dedim götürürüm, iki kişi altı metre kar var,  nemrutta aldım götürdüm ikisi de Ukraynalı, İstanbul’da okul okuyorlar, gençler. Bunlarla biz gittik o akşam Karadut Köyünde kaldık, sabah kahvaltısını yaptıktan sonra çeşmenin oradan arabamızı park ettik.  Saat yedide tabi gittiğimiz zaman her taraf donmuş, altı metre kar, biz buzun üzerinden yürüyoruz. Elimizde bir değnek bile yok, oradan gittik yukarıya. İki yüz metre kala erkek olanı dedi ki ben gelmiyorum, ben gelemem çünkü her taraf uçurum ayağımız kayarsa paramparça olacağız. Ben ile o kız gittik, o heykellerin yalnız kafası görünüyordu, hiç unutmam resimlerini falan çektik. Dönüşte geldik bir bahar havası açıldı. Nereye basarsan kardan gidiyorsun. Biz o kadar ki enerjimizi kaybetmişiz bizim midemiz bulanıyor. Benim midem bulanıyor, turistler bana dedi ki senin de miden bulanıyor mu, dedim ki yok ben çelik gibiyim bende hiçbir şey yok. Sabah yedi buçuk akşam altı o güne kadar da ben karda yürümenin zor olduğunu bilmiyordum. En son kız dedi ki ben gelemiyorum. Allah Allah ne yapacağız amcam oğluna telefon açtım. Bize bir şey gönderin araba gönderin dedim, o da kim sana git dedi gitmeseydin. Ondan sonra Karadut Köyündeki arkadaşları aradım . Bize katır gönderin , eşşek gönderin ; parası neyse 2 katını verelim . Dediler ki Fil oraya gidemez sen nasıl gittin . Allah Allah etrafıma baktım her taraf beyaz yani inanın kurdu aslanı bir tavşan gelse bizi paramparça ederler. Tuttuk ben ile oğlan kızın ayaklarından uçurumdan yavaş yavaş aşağı inmeye başladık bizimde halimiz kalmadı, terden üstümüz ıslak oldu. Neyse aşağı indik. O çocuk dedi ki ben gideceğim, sen kızı getir o önümüzde affedersin tazı gibi gidiyor orda o ablamızı bıraktı. Çeke çeke zor bela akşam altı buçukta çeşmeye arabanın yanına geldik. İki genç birbirlerine sarıldı, ağladılar. Bu sefer benim gözlerim doldu. Dedi ki biz bu macerayı Ukrayna’da anlatsak kimse inanmaz.  biz o gün orda ölecektik. Başımdan böyle bir olay geçti.”

"Adıyaman'ı tanıtmak için Sırbistan'a gittik"

Kuştepe, Adıyaman'ın turizmini tanıtmak için yürütülen çalışmalar içerisinde yer aldığını belirtti.
Bu kapsamda Sırbıstan’a gittiğini anlatan Kuştepe, "Oradaki acentelerle anlaşalım buradakileri de oraya götürelim. Tamam dedik buradan kalktık Sırbistan’a gittik. Gidiş geliş uçak biletini Allah razı olsun havaalanı müdürü Akif Bey karşıladı. Ben buradan giderken ne götürdüm biliyor musunuz, şu gördüğünüz heykelleri var ya onlardan yüz tane set götürdüm, iki yüz tane kitap götürdüm, iki yüz tane el broşürü götürdüm. Oradaki acentelerle görüştük, o otelde stantlarımızı açtık. Geldiler bizi hoş güzel karşıladılar. Biz anlaşmamızı her şeyimizi yaptık. Bir buçuk sene sonra bu hastalık başladı. Yoksa biz orada hiç unutmam bine yakın anlaşma yaptık. Yani uğraşacaksın mesela geçen seneki İstanbul  Emit fuarına Belediye Başkanımız Süleyman  Bey geldi ve başkanla beraber büyük bütün acenteleri gezdik çok güzel geçti. Sonra belediye başkanımıza , sayın valimize , dedim ki sizden ricam bizi Berlin fuarına götürün Almanya’daki Berlin fuarına götürün bütün dünya turizmcileri orada . Süleyman bey tuttu sağ olsun başkanımız biletlerimizi otelimizi ayarladı. Araya bir on gün girdi bu hastalık meydana çıktı.  Dedi ne diyorsun gidelim mi biz gidersek orada kalırız çünkü geri oradan zor getirirler. İyi ki de gitmedik ama inşallah Allah’ın izniyle buradan sayın vali beyime sayın belediye başkanımıza emeği geçen herkese burada teşekkür ederim. Yani Allah razı olsun giden valimizden de şimdiki valimizden de.  Konuşuyoruz, konuştuktan sonra da konuşulanlar orada kalıyor. Ama biz her şeyi devletten beklemeyeceğiz, Adıyaman turizmci olarak bazen de kendimiz toplanacağız demin dediğim gibi herkes taşına toprağına sahip çıkacak." diye konuştu.

 "Turizmcilerin bir an evvel toplanması lazım"

Vali Mahmut Çuhadar ile turizmi konuşma fırsatı da bulduklarını anlatan Kuştepe, Çuhadar’ın kentin turizmine büyük katkı sağlayacağını ifade etti. Ayreten Pirin Perre Antik Kenti kazılarından dolayı kendisine teşekkür eder saygılarımı sunarım .

Vali Çuhadar’ın çalışmalarını takdir ettiğini vurgulayan Kuştepe, "Görüşmede, yani taktir ediyorum bizim soracağımız soruyu vali beyimiz bize söylüyor. Yani bir an evvel turizmcilerin toplanması lazım. Biz Adıyaman’a ne yapabiliriz. Eskiden buraya gelen turist sayısının yüzde 10’u Urfa’ya gitmiyordu. Tanıtım yapalım ama bu konuda biz çok zayıfız. Demin dediğim gibi biz Adıyaman’ın tavasını, içli köftesini zaten çiğköfte olmuş bir markadır göğsümüz kabarıyor o ayrı bir konu ama bu konuda bir araya gelip elinden gelen tüm imkanları kullansın."dedi.

Tur operatörlerinin kendilerinden istekleri olduğunu kaydeden Kuştepe, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Diyorlar ki Veysel dayı bizim sizden ricamız Adıyaman tavasını çıkarın içli köftesini çıkarın , hıtabını çıkarın yani her yerde yediğimiz o tavuk butlarını önümüze indirmesinler. Adam İstanbul’da Ankara’da her gün tavuk yiyor. Belki burada kullandığım sözler bazılarının hoşuna gitmeyebilir ama çok şükür otel sahipleri otel müdürleri bir dediğimizi iki yapmıyorlar . Memleket için hizmetin en iyisini verelim . Bu memlekette kimin emeği geçtiyse herkese teşekkür ediyorum."

Kaynak : PHA
Kaynak: pha