Ulubey, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününe ilişkin yayımladığı mesajında, "Denilir ya bir kadını en güzel bir şiir anlatır diye. En güzel şiirin mısrasında, en güzel romanın kahramanıdır kadın.Yaşamımızın her alanına bir kadın dokunur, yaşama sebebimizdir kadın.Nakşedendir nakış gibi ilmek ilmek dokuyan, üretkendir, besleyendir kadın, üzerinize titreyendir. Günün ilk ışıklarıyla uyanan kadındır."ifadelerini kullandı.

"Kadın insandır, insan!"

"Ama gel gör ki ülkemizde özellikle son yıllarda kadınlar hunharca katlediliyor"diyen Ulubey, şunları dile getirdi:

"Kimi zaman;çocuğunun gözlerinin önünde, kimi zaman bir sokak ortasında dövülen kadındır, istismara uğrayan, gururu incitilen kadındır, törelere kurban giden kadındır. Kadın cinayetleriyle ilgili onlarca makale yazdım, çeşitli platformda konuşmalarım oldu. Benim üzüldüğüm nokta sanki ölümler sıradanmış gibi. Ya ölen insan, insan ! Kadınları metalaştıran sadece cinsel obje olarak görenlere inat, kadın insandır insan. Biz kadınlar kadın cinayetlerini asla kanıksamayacağımızı bir kez daha haykırıyoruz."

"2020 yılında 277 kadın öldürüldü"

Kadın Cinayetleriyle ilgili verileri hatırlatan Ulubey, "Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre, 2018 yılında 440, 2019 yılında 474 ve 2020 yılının ilk 11 ayında 277 kadın cinayeti 162 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. 30 Aralık tarihinde ise aynı gün 4 kadın katledildi. 2021 Ocak ayı raporuna göre erkekler tarafından 23 kadın öldürüldü, 14 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu."dedi.

"Ne dün nede bugün, kadının yeri dört duvar arası ve yok saymak değildir"

Ulubey şöyle devam etti:

"Kadınların değeri ve emeği büyüktür. Mevcut iktidar her ne kadar  kadının yerini,gücünü, emeğini ve gelişimini yok saysa da biliyoruz ki, kadınlar bir ülkenin, bir toplumun en büyük yaratıcı ve emekçi güçleridir. Ve unutulmamalıdır ki ,kadınları güçlü kılan toplumlar güçlüdür.

Buna ulusal kurtuluş mücadelesi de dahildir.Halide Edip Adıvar, Kara Fatma, Nene Hatun, Adile Çavuş, Nezahat Onbaşı, Şerife Bacı ve daha nice adsız kadın kahramanlar ülkemizin bağımsızlığına  kavuşmasında büyük mücadeleleriyle büyük katkılar sunmuşlardır. Yani ne dün nede bugün kadının yeri dört duvar arası ve yok saymak değildir.  Kadınlar, emekleriyle, fedakarlıklarıyla, iradeli  duruşlarıyla her türlü işin ve zorlukların üstesinden gelmişlerdir. İşte bu noktada her zaman minnet duyacağımız Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün gerçekleştirdiği devrimlerle Türk kadını layık olduğu haklara kavuşmasını sağlamıştır. Çağdaş Cumhuriyetimizin kurulmasıyla birlikte Türk kadını, eğitimden çalışma hayatına, siyasete, yaşamın  her alanında önemli bir rol üstlenmiştir.  Ülkemizin kalkınmasında emeği olan, çalışan, üreten kadınlarımız eşit şartlarda istihdam edilmeli."

"Kovid-19 pandemisi, kadın yoksulluğunu ve şiddetini zirveye ulaştırdı"

Toplumsal baskı, tecavüz, cinayet, cinsiyetçi bakış, sömürü, ayrımcılık ve ücrette eşitsizliğin günümüzde artarak devam ettiğini vurgulayan Ulubey,"Kovid-19 pandemisi, kadın yoksulluğunu ve şiddetini zirveye ulaştırdı. Kadınlar kazanılmış haklarını kaybetmek istemiyor."diye ifade etti.

"Kadının yaşama hakkını unutmayınız"

Ulubey, kadınların İstanbul Sözleşmesi ve 6284’ün etkin bir şekilde uygulanmasını istediğini işaret ederek, mesajını şöyle tamamladı:

"Kadınlara etkin bir korunma sağlanabilmesi  için yasaların caydırıcılığı ve Türkiye'nin altına imza attığı #İstanbulSözleşmesi'nin tam  anlamıyla uygulanmasını istiyor. Tüm gücü elinde bulunduran  AK Parti iktidarı  "İnsan Hakları Eylem Planı" adı altında açıkladığı konular, kişi hak ve özgürlüklerinin demokratik hale getirilmesi ile ilgili söylemleri her ne kadar halk tarafından güvenirliğini yitirmiş ise de, 8 Mart'ta kadınlara nasıl bir vaad de bulunacaklarını hep beraber göreceğiz. #IstanbulSözleşmesiYaşatır diyerek sokaklara dökülen  binlerce kadının haykırışını ve örgütlü mücadelesini yine görmezden gelecek mi?...

Medeni dünyanın vazgeçilmez, eşit bir parcası olan kadınların bu gününde öncelikle insan hakları temelinde daha özgür, adil, ve demokratik hakları olan, her türlü baskı ve şiddetten uzak,eşit insan  koşullarında bir yaşam temel bir haktır. Bu hak ve özgürlüklere saygılı, eşitlik içinde yaşadığımız bir ülke ve dünya özlemi insanım diyen herkesin özlemi olmalıdır. 

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde tüm ezilen, sömürülen ama yinede sevgiyle, inançla,umutla, yılmadan, yorulmadan, bıkıp usanmadan insan onurundan ve değerlerinden taviz vermeden yaşam yolunda dik duran, mücadele veren cesur, yürekli kadınlarımıza selam olsun! Sadece #8Martta değil her zaman kadının varlığı kadının adil çalışma hakkını ve önemlisi de kadının yaşama hakkını unutmayınız."

 

Kaynak : PHA
Kaynak: pha