“Memura yılda iki defa bayram ikramiyesi verilsin”

Başkan Yaman, Memur-Sen Başkanının "Biz yetkili sendikayız, devlet bize ‘iki kat fazla dayanışma ücreti ödesin" şeklindeki açıklamalarını anımsatarak, “Sendikanın elindeki tüm mali imkânlara rağmen kamu çalışanlarının ve üyelerinin sorunlarını tespitten uzak, bu para yetmez daha fazla istiyoruz” açıklamaları, sözde yetkili sendikanın ‘memur için sendika değil’ ‘sendika için memur’ anlayışını açıkça ortaya koymuştur.” dedi.

Memur için bir artısı olmayan ancak sendika için gelir olan ‘Toplu Sözleşme İkramiyesi’ ve bunun yanında ‘iki kat fazla dayanışma ücreti’ taleplerinin yıllık geliri 400 milyon olan Memur-Sen’in bu parayla geçinemediğinin anlaşıldığının altını çizen Yaman, kamu görevlileri için bir artısı olmayan ancak sendika için gelir olan  ‘Toplu Sözleşme İkramiyesi’ yerine yılda memurlara iki defa bayram ikramiyesi verilmesi talebinde bulundu.

“Toplu sözleşme görüşmeleri hep aynı tiyatro”

“Yaklaşmakta olan 6’ncı Dönem Toplu Sözleşme görüşmesi ile ilgili her dönemde bir tiyatro oynanıyor” diyen Yaman, şöyle devam etti:

“Maalesef o tiyatroda memurlar için yüzde 3’ler, yüzde 4’ler konuşuluyor. Geçmişte olduğu gibi 6’ncı Toplu Sözleşme görüşmelerine katılacak olan sözde yetkili sendika, yine aciz kalacak ve hiçbir faaliyet göstermeyecektir. Şimdiye kadar yapmış oldukları toplu sözleşme görüşmelerinin tamamı bir tiyatro ile sonuçlanmış ve geçmişte olduğu gibi 1’nci, 2’nci, 3’ncü, 4’ncü ve 5’nci toplu sözleşme görüşmelerinde hiçbir varlık göstermediler, hiç bir şey yapamadılar, herhangi bir faaliyet göstermediler.”

“Maaşımızla aynı şeyleri almayı talep ediyoruz”

Maaşımızla aynı şeyleri almayı talep ediyoruz açıklamasını yapan İl Başkanı Yaman, “Biz geçen sene aldığımız şeyleri aynı maaşla bu sene de alabilelim. Markete gittiğiniz de geçen sene aldığınız ürünler ile bu sene aldığınız ürünler arasında yüzde 40-50 civarında bir fark oluşuyor. Oysa biz maaşlarımızın artmasını değil, geçen sene ne alabiliyorsak, bu sene de aynı maaşla aynı ürünleri alabilmeyi talep ediyoruz. Kamu görevlilerine verilecek zam kesinlikle ekonomiye yük getirmez, aksine ekonomiye can suyu olur. Yapılan zamlar otomatik olarak piyasaya yönelecek hem esnaf, hem de üretici memnun olacaktır. Bu konuda Mil-Sen olarak yetkili sendikaya ciddi manada muhalefet yapacağız. Mutlaka kamu görevlilerinin hakkını o masa da almak zorundalar. Eğer o hakkı alamayacaklarsa o masa da oturmalarının bir anlamı da yok, senin oturmuş olmanın bir faydası olması gerekir.” dedi.

“Şimdi binlerce istifa geliyor, önüne geçemiyorlar

Başkan Yaman, kamu görevlilerinin kendi gönül rızaları ile böyle aciz bir sendikanın üyeleri olarak kalmaya devam etmelerinin tek nedeninin, kamu ve özel sektör işçilerine tanınan e-devlet uygulaması üzerinden sendikalara üyelik ve istifa hakkının memurlara verilmemesidir. Şimdi binlerce istifa geliyor, önüne geçemiyorlar. Hem maddi, hem manevi anlamda icraat yapamazsanız, faaliyet gösteremezseniz, kamu görevlileri sizleri terk eder.” dedi. 

“Sendikacılığı formatlamaya geldik”

Başkan Yaman, “Devletin bu gün sendikalara yılda ayırdığı pay 600 milyon TL. çok ciddi gelirler var ve bu gelirlerle neler yaptıkları maalesef kimse bilmiyor. Bu da milletin, yetimlerin, memur kardeşlerimizin parası. Bu parayla her ilde bir misafirhane yapılabilirdi. Ayrıca bu gün yetkili sendika dediğimiz sendika elde ettiği gelirlerle hangi hizmetleri, hangi yenilikleri ortaya koydu, neler yaptılar, bunu çok merak ediyoruz. Peki, bu kadar aidat toplanan sendikacılıkta kaç tane misafirhane var, kaç tane misafirhaneden bahsede bilirler. Memur arkadaşlarımızın öğrencileri, çocukları için kaç tane yurt yapılmış, kaç tane yurttan bahsedebilirler, ne iş yaptınız, hangi hizmetleri sundunuz.  Kamu görevlileri bağlamında sendikalara artık güvenin en aza indiği bir dönem ve süreçten geçiyoruz. Alışılmış bir sendikal anlayış var ve bu sendikal anlayışın artık değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Biz diyoruz ki bunlar memurun üye aidatıdır, memurun parasıdır ve memura hizmet olarak geri dönmek zorundadır. Siz yüksek maaş alarak, lüks arabalara binerek, makam sahibi olarak memurlara hizmet edemezsiniz. Memur sendikacılığı bir makam sendikacılığı değil, hizmet sendikacılığıdır. Bütün memur arkadaşlarıma özellikle şunu söylüyorum. Biz sendikacılığı formatlamaya geldik, artık bu eski anlayışı unutun.” ifadelerini kullandı.

"Emin adımlarla ilerliyoruz"

“Emin adımlarla ilerliyoruz ve bir alternatif oluşturduk” diyen Yaman, “Bundan sonra oturanları ve hiçbir hizmet sunmayanları rahatsız etmek için geliyoruz. Yani bu bağlamda kamu çalışanlarımıza seslenmek istiyorum. Yetkili sendikadan şikâyetçi olmak yetmiyor, şikâyetçi de olmayacaksınız. Şikâyetçi olduğunuz konunun değişmesini istiyorsanız mücadele vermek, ortaya çıkmak,  gayret göstermek, emek harcamak, ter dökmek zorundasınız. Biz doğruya doğru, yanlışa yanlış, doğruyu alkışlayan, yanlışın da karşısına duran bir sendikal anlayışı yerleştirmek istiyoruz. Her zaman haktan yana tavır koyacağız ve adil olacağız, doğruluktan asla ayrılmayacağız.” dedi.

Memurlara 3600 ek gösterge verilmesi

Yaman, sözlerini şöyle tamamladı:

“Diğer taraftan 3600 ek gösterge meselesi var. Malumunuz bu 3600 ek gösterge meselesi Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bir müjde olarak verildi. Ancak bu konuya ilişkin henüz bir somut gelişme olmadı. Kamu çalışanlarımız bu konuya ilişkin merakla bekliyorlar. Diyorlar ki ne olacak, ne değişecek. Emekli olduğumuz da çalışırken aldığımız maaşa yakın bir maaş alıp hayatımızı idame ettirebilecek miyiz? Çünkü netice itibariyle emekli olduğumuz da ölmüyoruz, ihtiyaçlarımız yine devam edecektir. Bu son dönemde baktığımız da, artık emekli olduğumuz da, halen okuyan, halen bekâr ve halen evlendirmek durumunda olduğunuz çocuklarımız da var.

Sözleşmeli arkadaşlarla ilgili bizler bu konuda diyoruz ki; aynı masayı paylaşan, aynı odayı paylaşan, aynı işi yapan arkadaşlarımız bu gün farklı ücretle, farklı haklara sahipler. Aynı oda içerisinde, aynı işi yapan arkadaşlarımızdan bir tanesi sözleşmeli, bir diğeri kadrolu, farklı haklara ve farklı maaşlara sahipler. Ya böyle bir şeyin kabul edilmesi mümkün değil. Bu hakkı lütfen bu arkadaşlarımıza teslim edelim. Biz sözleşme esaslı değil, adalet esaslı bakıyoruz. Mesele aynı işi yapan, aynı odayı paylaşan, aynı emeği sarf eden insanların farklı ücretler alması adil değildir. Biz diyoruz ki, tüm kamu çalışanlarımız aynı haklara sahip olmalı ve insanca yaşayacağı haklara sahip olarak tek bir çatı altında birleşmelidir.” 

Kaynak : PHA
Kaynak: pha