Memur-Sen Adıyaman İl Temsilcisi Ali Deniz, İl Temsilciliği binasında, yaptığı açıklamasında,  kamu işverenin toplu sözleşme masasına sunduğu ve kamuoyuna duyurduğu teklifin gecikmeyi unutturacak kadar vahim bir içeriğe ve eksikliklere sahip olduğunu ifade etti.

Deniz, açıklamasında şunları kaydetti:

"Kamu İşvereni, görüşmelerin 16 gününde, bizim tekliflerimizin kendisine iletilmesinden tam 22 gün sonra masaya teklif sundu. Bu teklif ile 'teklif geçiştirildi', 'masa önemsizleştirildi' ve 'alın terimiz değersizleştirildi' tespitleri ve tepkileri haklı hale getirmiştir. Toplu sözleşme sürecine dair sitem ve tepki cümlelerinin sayısının ve dozunun yükselmesi; Kamu İşvereninin masaya geç teklif sunma gayretinin ve sunduğu teklifin garabetinin semeresi olarak görülmelidir. Kamu İşveren Heyetinin geç kalmış ve geçiştirmeye odaklanmış teklifinin içeriğinde; bize teklif edilmesi bir tarafa masanın çevresinde dahi terennüm edilmemesi gereken oranlar ve rakamlar yer alıyor. Hükümetin masaya sunduğu ilk teklif; 'Güçlü Türkiye imkansız', 'Büyük Türkiye anlamsız' ve 'Yeni Türkiye gereksiz'  fikri sabitinde debelenenler dışında hiç kimsenin aklına yatmaz, gönlünü rahatlatmaz. "

Ali Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hükümet; yeni, büyük ve güçlü Türkiye hedeflerini yok sayanlara can suyu vermiştir. Hükümet; bu teklifin, yeni, büyük ve güçlü Türkiye hedeflerini ve gerçeklerini yok sayanlara can suyu vermek, kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeme kararından da açıkça vazgeçmek olduğunu görmelidir, Daha da önemlisi Hükümet, kalkınmayı önemsediğine, adaleti öncelediğine dair ispatı ve icraatı, toplu sözleşme masasına sunduğu yeni teklifle hem teyit hem de tescil etmelidir. Memur-Sen Konfederasyonunun ve yetkili sendikalarımızın toplu sözleşme teklifleri; teşkilatımız, üyelerimiz ve kamu görevlilerimiz tarafından duruma uygun, çözüme matuf, içeriği makbul, maliyeti ve mahiyeti makul teklifler olarak kabul gördü. Bu kabule rağmen Kamu İşvereninin 24 Temmuz’da sanki kendisine hiç  teklif sunulmamış, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarına, demokratik ve sendikal haklarına, özlük hakları ve çalışma şartlarına dair   tekliflerinden bihaber kalmış bir profil çizmesini ne kabul edilir ne de anlaşılır bir tutumdur."

-"ORANLAR HÜKÜMETİN AÇIKLADIĞI EKONOMİK HEDEFLERLE UYUMLU DEĞİL"

Deniz, "Bu oranlar; hükümetin açıkladığı ekonomik hedeflerle uyumlu değil. Bu oranlar, Hükümet tarafından deklare edilen enflasyon tahminleri ve beklentilerine uygun değil. Hükümetin teklifi, faiz oranlarındaki düşmeyi, kurdaki aşağı yönlü hareketi, elektrik, doğalgaz ve diğer bazı temel ürünlerin fiyatlarındaki yukarıya yükselişi doğrulamıyor ve aksine yok sayıyor. 5. dönem toplu sözleşme masasına dün itibariyle sunulan kamu işvereni teklifi; kamu görevlilerine büyümeden pay vermeme haksızlığı sona ermesi gerekirken aksine kamu görevlilerine bütçeden pay vermeme hastalığı eklenme çabası olarak da görülebilir. Siyasi irade, toplu pazarlık masasına, kamu görevlilerini refaha kavuşturma değil cefayla buluşturma teklifi sunduğu görmeli, teklifin eksiklerini ve hatalarını da bir an önce gidermelidir."ifadelerini kullandı.

-"TEKLİF YOK HÜKMÜNDEDİR"

Deniz,"Toplu pazarlık masasına işveren tarafından sunulan ilk teklifin özeti bizim açımızdan şudur; 'buçuğu çok, hükmü yok' işveren teklifidir.  Emek kesimi için toplu pazarlık masasının anlamı; evdeki bulguru kaybetme kaygısı olmaksızın Dimyata pirince gitmektir. Kamu İşvereni, hem Dimyata pirince gitmemize engel olmak hem de evdeki bulgurun değerini azaltmak gayretindedir. Buna seyirci olmamız da kayıtsız kalmamız da beklenmesin. 5. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde kamu işvereninden gelen ilk teklifin anlamı; 2020 için yıllık toplamda yüzde 6.60, 2021 için yıllık toplamda yüzde 5.57 oranın da zam yapılması, iki yıllık toplamda ise yüzde 12,54 oranında maaş ve ücretlere artış yansıtılmasını teklif etmektir. Bu durumda kamu görevlilerine ve onların yetkili temsilcisi konumunda konfederasyona ve sendikalara şu denilmektedir;'2020’de maaş ve ücretlerinize enflasyon beklentisinden daha düşük oranda zam yapılmasını kabul edin. Şekere, elektriğe, doğalgaza tek seferde yüzde15 zam yapıldı fakat  maaş ve ücretlerinize dört seferde yüzde12’nin biraz üzerinde zam yapılmasını normal kabul edin. Yetmez, 'gecikme zammı aylık yüzde 2,5, yıllık yüzde 30 iken maaş zammınızın yıllık yüzde 6’lar ve iki yıllık toplamda yüzde 12’ler seviyesinde olmasına aldırış etmeyin deniyor." şeklinde konuştu.

Merkez Bankasının 2020 ve 2021 için enflasyon hedefi yüzde 5, aynı yıllara ait enflasyon tahminleri ise yüzde 9,5 ve yüzde 5,9 iken aynı yıllara ait beklenti anketlerinin sonucu ise sırasıyla yüzde 13,9 ve yüzde 11,5 olarak kayıt altına alındığını belirten Deniz, şöyle devam etti:

"Bu rakamların yanına da son on yıllık süreçte enflasyon hedef ve tahminleri ile gerçekleşen enflasyon arasında zaman zaman iki kata kadar farklılıklar oluştuğu bilgisini de paylaşmak gerekiyor."

"Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte hükümetin bütçe teklifinin meclis tarafından kabul edilmemesi halinde 'bir önceki yılın bütçesinin ilgili yıldaki yeniden değerleme oranı kadar artırılması' uygulamasına geçilmiştir. Böyle bir durum gerçekleşirse; 2020 yılında Hükümetin bütçesine yaklaşık %27 civarında zam yapılırken kamu görevlilerinin maaşlarına ise yüzde 3,5+yüzde 3 zam yapılması gibi bir garabet ortaya çıkacaktır. Bir başka anlatımla hükümetin ilk teklifinin 2020 ve 2021 için sırasıyla Merkez Bankasının beklenti anketindeki yüzde 13,9 ve yüzde 9,5 oranları dikkate alınarak şekillendirilmesi ve masaya getirilmesi gerekirdi.

-"HAKLAR, SOSYAL HAK VE YARDIMLAR, ÖZLÜK HAKLARI VE ÇALIŞMA ŞARTLARI DİKKATE ALINMAMIŞTIR"

"Diğer taraftan, toplu pazarlık masası sadece maaş ve ücret zamlarıyla sınırlı bir pazarlık masası değil. Masada, haklar, sosyal hak ve yardımlar, özlük hakları ve çalışma şartları da pazarlığın kapsamında değerlendiriliyor. Hükümetin masaya sunduğu ilk teklifte ek göstergeden, kademe derece sınırlamasının kaldırılmasına, sözleşmeli personelin kadroya geçmesinden, kılık-kıyafet yasağının kaldırılmasına, gelir vergisi mağduriyetinin son bulmasından dayanışma  aidatı ve toplu sözleşme ikramiyesine, yerel yönetim seçimleri sonrası iş güvencesine ve sendikal haklara yönelik saldırılardan  keyfi ve eziyet edici geçici görevlendirmeye genel toplu sözleşme kapsamındaki bir çok konu başlığı hiçbir şekilde dikkate alınmamış ve bunlarla ilgili teklif içeriğine yer verilmemiştir. Benzer şekilde hizmet kollarındaki yetkili sendikalar tarafından sunulan teklif metinleri üzerinden bir değerlendirme yapılarak  hizmet kollarına yönelik bir teklif içeriği de oluşturulmamıştır."

-"MAKUL DEĞİL MALUL BİR TEKLİF YAPILMIŞTIR"

"Bu bakımdan Kamu İşvereninin teklifi sonrasında ne makul ne de makbul bir teklif var sadece malul bir teklif var dedik. Zira bu teklif  içerdiği oranlar boyuyla yetersizlikle ve adaletsizlikle maluldür. Bu teklif, Yeni Türkiye’yi görme, Büyük Türkiye’yi yansıtma, Güçlü Türkiye’yi yaşatma noktasında maluldür. Bu teklif, refahı tabana yayma, gelir dağılımında adaleti sağlama  açısından maluldür. Bu teklif, “Türkiye’nin kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak cüssesi, alın terinin hakkını teslim edecek bütçesi yok”  cümlesine inanmamızı beklemek nedeniyle fikren, ilmen, ahlaken maluldür."

-"VAAT ETTİĞİ STANDART DÜŞÜK, ÜRETTİĞİ SKANDAL BÜYÜK"

Ali Deniz, "Bizler, kamu görevlilerinin standardını yükseltecek, dertlerini küçültüp bitirecek teklif beklerken karşımıza çıkan teklif “vaat ettiği standart düşük, ürettiği skandal büyük”  niteliktedir.  Biz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin ilk toplu sözleşmesinin, imzaya çağıran bir içerikle yürütülmesini beklerken, nizaya ve sahaya çağıran bir teklifle karşılaştık. Bu teklifin tamamlanmaya, ilavelerle zenginleştirilmeye ihtiyacı var. İşveren ve emek kesimini birbirinden uzaklaştıracak bu teklifi bir kenara koyup uzlaşmayı sağlayacak yeni bir teklif için yeterli zaman, bu teklifin maliyetini karşılayacak bütçede imkan var olduğuna inanıyoruz. Biz, eski Türkiye’nin vehimlerinden beslenen değil Yeni Türkiye’nin güvenine yaslanan bir teklif istiyoruz. Türkiye’nin gücüne bizim kadar inanılırsa, Türkiye’nin büyüklüğüne bizim kadar itibar edilirse, Türkiye’nin yeni paradigmal çerçevesi bizim gibi anlaşılırsa;  anlaşmamızda, adil paylaşmamızda, birlikte ve huzur içerisinde yaşamamızda çok daha kolay karşılanacaktır."dedi.

Örgütlü güçlerini yetersiz tekliflere tepki vermekten kaçınmadıklarını kaydeden Deniz, "Fakat biz örgütlü gücümüzü için değil hak ettiğimizi bize teslim edecek teklifleri takdir etmek için kullanmak istiyoruz. Yeni bir teklif ve yeni bir eşik bekliyoruz. Türkiye’ye inanıyor ve Türkiye’nin gücüne itibar ediyoruz. Memur-Sen İl Temsilciliği olarak ilimizdeki Memur-Sen teşkilatlarıyla birlikte toplu sözleşme sürecini yakından takip etmeye, bizleri memnun edecek her konuda destek, üzecek ve gerecek her konuda tepki vermeye hazır olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Diğer taraftan ilimizdeki parti yöneticilerinin, belediye başkanlarının özellikle iktidar partisine mensup milletvekillerinin  toplu sözleşme noktasında sorumluluk almalarını Hükümet kanadına yönelik baskı ve beklenti iradesi oluşturmak noktasında bizlerle birlikte hareket etmeleri çağrısında bulunuyoruz.Emeğin hakkının verilmesi noktasındaki niyet ve gayretlerimizde bereket, irade ve çalışmalarımızda örgütlü güçten neşet eden kudret temenni ediyoruz." şeklinde ifade etti.

 

 

 

 

Kaynak : PHA
Haberin Videosu :
Kaynak: pha