Memur-Sen Adıyaman İl Temsilciliği tarafından Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusunda söz konusu bildiriye imza atanların anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, bu suçları gerçekleştirmek için anlaşma, tehdit ve resen nitelendirilecek suçların işlendiği belirtilerek şüpheliler hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak cezalandırılmaları için kamu davası açılması talep edildi.

Suç duyurusunun ardından Adıyaman Adliye'sinin önünde toplanan Memur-Sen temsilcileri "Milletimizin yanında, darbecilerin karşısındayız" yazılı pankart açtı. Birçok sivil toplum kuruluşunun yanı sıra vatandaşlarda katılım gösterdi.

Memur-Sen Adıyaman İl Temsilcisi Ali Deniz, burada yaptığı basın açıklamasında Memur-Sen olarak 81 ilde milletin iradesine karşı bir müdahale hevesi olarak gördüğümüz bu meşum açıklama ve o açıklamaya imza atanlar hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ifade etti.

"Bunlar olsa olsa 'amiral eskisi'dir"

Hazırladığımız dilekçeyi savcılığa teslim etmek için bir araya geldiklerini aktaran Deniz, sözlerine şöyle devam etti:

"Millet olarak, irademize uzanmak isteyen elin ve arkasındakilerin ortaya çıkarılmasını, yargılanmasını, cezalandırılmasını istiyoruz. Kendisini millet iradesinin üzerinde gören bir grup emekli amiral, vesayet dönemlerine özlem duyan bir açıklama yayınladılar. Millete muhtıra verilen dönemlerden kalmış köhne bir zihniyetin hazırladığı bu açıklamayla, Türk Silahlı Kuvvetler dâhil olmak üzere devletin kurumlarının milletin hizmetinde olmasından duyulan rahatsızlık bu vesileyle açık edilmiş oldu.Milletin inancından, iradesinden, medeniyet değerlerinden kopmuş, millete yabancılaşmış bir zihniyetin taşıyıcısı olan bu asker emeklilerinin aktif görevde oldukları dönemde neye hizmet ettikleri herkesçe bilinmektedir. "Deniz kuvvetleri emeklisi" sıfatıyla yayınladıkları bildiri, içerik itibariyle göstermiştir ki; bunlar olsa olsa 'amiral eskisi'dir. Eski düzenin kafasını konuşturan bu 104 vesayet mankurtu; Kanal İstanbul ve Montrö anlaşmasına dair cümleler üzerinden, "fikir beyanı" adı altında çeşitli iletişim kanallarından, gece yarısı deklare ettikleri "muhtıra çağrışımlı" bir açıklamayla siyasete ve millet iradesine müdahale etme niyetlerini beyan etmişlerdir."

Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kimi çevrelerin içeriğindeki darbe hevesini örtmeye, basitleştirerek masumlaştırmaya ve hatta sahiplenmeye kalkıştığı bu açıklama, darbeci kafanın sefaletini göstermektedir, basitleştirilemez, masumlaştırılamaz, sahiplenilemez. Bu milletin; bırakın açıktan darbe çağrısına, iradesine yönelik hiçbir vesayet imasına tahammülü yoktur.  Bu nedenle, emekli de olsalar, siyasete müdahale etme hastalığı nüksedenlere milletin sessiz kalması düşünülemez. Milletimiz, açıklamayı yapanlar ve yazanlar kadar yazdıranların ve yayanların da farkındadır.

15 Temmuz’da kursaklarında kalan heveslerini, FETÖ ayarlı açıklamanın satır aralarına gizlenmiş bir şekilde görüyor, kirli niyetlerini not ediyoruz. 15 Temmuz gecesi bütün vahşetiyle uygulanan ihanet planlarının, milletimizin çelik göğsüne çarparak nasıl suya düştüğünü hatırlatıyor, bu açıklamayla aşikâr edilen kirli niyetlerin de aynı şekilde milletin maşeri vicdanında mahkûm edilerek tarihin kirli sepetine gönderildiğini, gönderileceğini ilan ediyoruz.

Amiral eskilerinin bu açıklaması, Türk Silahlı Kuvvetler bünyesinden vesayetçileri ayıklama, hainleri temizleme politikasının doğruluğunu teyit ve te’kit etmiştir. Vesayet virüsünden kurtulamamış, ihanet zehrini damarlarından atamamış bir kısım mütekait askerin sözde beka endişesi kisvesiyle siyasete müdahale etme cüretleri; milletin gözünde ihanetin, akılsızlığın ve ahlaksızlığın göstergesidir. Hâlbuki ülkenin bekasını, milletin egemenliğini tehlikeye sokan şey 10 yılda bir yapılan darbeler ve darbe girişimleridir. Bu darbelerle milletin kaynaklarının nasıl sömürüldüğü, ülkenin dış mihrakların operasyon sahası haline nasıl getirildiği milletin malumudur.

Unutulmamalıdır ki; 15 Temmuz gecesi darbeyi önleyen, darbecilere meydanları dar eden bu millet, Türkiye’nin tarihinden vesayetin izlerini, yarınından muhtıra ve darbe fikrini söküp atmıştır. Bütün darbe heveslileri, vesayet sevdalıları bilmelidir ki; 250 şehidimizin kanıyla 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı yazılan manifesto, bu ülke için sadece bir milat değil, kanla imzalanmış bir ahittir. Bizler, darbenin kendisi bir yana imasına dahi tahammülümüzün olmadığını; şehitlere verdiğimiz ahdimizin arkasında, millet iradesinin yanında, darbelerin ve ihanetin karşısında durmaya devam edeceğimizi herkese ilan ediyoruz."

"Türkiye artık darbecilerden hesap sorulan bir ülkedir" diye ifade eden Ali Deniz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 104 amiral eskisi ve açıklamaları hakkında soruşturma başlatmış olmasını yerinde buluyor, faillerle birlikte iştirakçileri ve azmettiricileri de ortaya çıkaracak bir hukuki sürecin işleyeceğine inanıyoruz. “
“Vesayet sevdalılarına hadleri bildirilmeli, darbe heveslileri yargı önünde hesap vermelidir. Öte yandan bu bildiriye imza atanların siyasete müdahale aracı olarak kullandıkları rütbeleri ellerinden alınmalı, o rütbeler üzerinden elde ettikleri kazanç ve imtiyazlar sona erdirilmelidir."

Kaynak : PHA
Haberin Videosu :
Kaynak: pha