Demokrasi Parkı önünde toplanan KESK Adıyaman Şubeler Platformu üyeleri, OHAL’i fırsata çevrildiğini öne sürerek, savunma almadan ve somut belge bilgiye dayanmadan bir çalışanların ihraç edildiğini belirttiler.
"Çalışma hakkının iktidarın insafına bağlı"
Toplanan üyeler adına açıklamada bulunan KESK Adıyaman Şubeler Platformu adına Eğitim Sen Adıyaman Şube Başkanı Abdullah Demir,"İktidarın emekçilere ve halklarımıza yaşamı dar ettiği, yönetememe halini bir kez daha kutuplaştırma ve gerginlik stratejisi üzerinden aşmaya çalıştığı bir dönemden geçiyoruz. Karamsarlığı yayarak ve toplumsallaştırarak, sorunun kaynağı kendileri değilmişçesine kurtarıcı  postuna bürünmek isteyenlerin ülkemize ve emekçilere verecekleri hiçbir şey kalmamıştır.  Çalışma hakkı; her insanın insan onuruna yakışır bir hayat idame ettirebileceği iş ve gelire sahip olma hakkını ifade eder ve anayasamızın 70. Maddesinde kamu hizmetine girme hakkı olarak tanımlanmış, güvence altına alınmıştır.  Ancak AK Parti hükümeti OHAL’i fırsata çevirerek on binlerce kamu emekçisinin çalışma hakkını herhangi bir yargısal süreç iletmeden, savunma almadan ve somut belge bilgiye dayanmadan ve evrensel güvenceleri ihlal ederek ellerinden aldı ve ihraç etti. Çalışma hakkının iktidarın insafına bağlı olduğu, itiraz mercilerinin iktidarın tasarrufunda ve taraflı belirlendiği bir yerde örgütlenme hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü, toplu gösteri, yürüyüş ve eylem hakkı gibi diğer temel haklar da hukukun değil, iktidarın istediği ölçüde kullanılmaktadır. Son yıllarda ise neredeyse hiç kullanılamamaktadır. Bilindiği üzere; KHK’lar eliyle ve Resmi Gazete’de isimlerinin yayınlanmasıyla on binlerce kamu emekçisi ihraç edildi. İktidarın ihraçlara ilişkin tüm itiraz yollarını kapatması içeride ve dışarıda itirazların yükselmesine neden olunca ve AİHM’e on binlerce başvuru yapılınca hızla bir oyalama mekanizmasına ihtiyaç duyuldu.  OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu, 23 Ocak 2017 günü 685 sayılı OHAL KHK’si ile iki yıllık süre içinde kamudan ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almakla görevlendirilmişti. 23 Ocak 2022 itibariyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu beşinci yılını doldurmuş olacaktır. Kısa süre önce OHAL Komisyonu’nun 2021 yılı faaliyet raporu yayınlandı. Rapora göre toplam 125.678 kamu görevlisi ihraç edilmiş olup bunlardan 123.078 kişi işlemin iptali için komisyona başvuru yapmıştır. Komisyon 5 yıldan sonra 117.828 dosyayı karara bağlamış olup 5.250 dosyanın incelemesi devam etmektedir. Komisyon 101.987 başvuruyu ret etmiş, 15.841 dosya hakkında ise göreve iade kararı vermiştir. Yani dosyalardan yüzde 87’si için RET, yüzde 13’ü için ise kabul kararı vermiştir."dedi.
"Görüldüğü üzere karara bağlanan dosyalardan yüzde 96’sı ret şeklindedir"
Gelinene aşamada OHAL'in aldığı kararların tüm eleştiri, kaygı ve öngörüleri haklı çıkarttığını aktaran Demir,"Çünkü Komisyon oluşum şekli itibariyle ve mahkeme yerine konmasıyla mevcut anayasamızın başta 6., 10., 70., 90. ve daha birçok maddesine aykırılık içermektedir. Cumhurbaşkanlığının komisyon üyelerini görevden alma yetkisi ve komisyon üyelerinin atanma usulleri, tüm kurumlar üzerindeki iktidarın açık baskısı gibi nedenlerden dolayı tarafsız ve bağımsız çalışma olanağı yoktur. Nitekim geldiğimiz aşamada aldığı kararlarlar da tüm eleştiri, kaygı ve öngörüleri haklı çıkarmıştır. 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana KESK’e bağlı sendika üyelerimizden 4.239’u OHAL KHK’ları, 98’i 375 sayılı KHK’nın ek 35. Maddesi ve 479’u Yüksek Disiplin Kurulu kararlarıyla olmak üzere toplam 4.816 KESK’li hukuksuzca ihraç edilmişlerdir. OHAL KHK’ları eliyle ihraç edilen 4.239 KESK’li işlemin iptali için komisyona başvurmuştur. Komisyon aradan 5 yıl geçmesine rağmen hala 1.495 dosyayı karara bağlamamıştır. Karara bağlanan başvurulardan 1.604’ü ret, 1.140’ı kabul edilmiştir. Ne acıdır ki, tam sayısı bilinmemekle birlikte en az 15 kişi yaşamlarını yitirdikten sonra gidemeyecekleri işlerine iade edilmişlerdir.  100’den fazla insanımız ihraç sonrası yaşadıkları ağır sorunlar nedeniyle içine girdikleri çıkmazdan kurtulamayarak intihar etmişlerdir. Öte yandan, Komisyonun verdiği ret kararlarına itirazlar için iktidar tarafından özel olarak oluşturulan idare mahkemelerinin şu ana kadar verdiği kararlar hukuki sürecin temel hak ve özgürlükler, hukuk normları esasında işletildiğine dair umut vadetmemektedir. İktidar tarafından oluşturulan, yetkilendirilen Ankara’daki İdare Mahkemelerince başvuruları ret edilen 1.286 KESK’li için başvuru yapılmıştır.  Bu başvurulardan şu ana kadar 333’ü ret, 15’i kabul olmak üzere 348’si karara bağlanmıştır. Görüldüğü üzere karara bağlanan dosyalardan yüzde 96’sı ret şeklindedir. Ret edilen başvurular için İstinaf Mahkemesine başvurular yapılmaktadır. Dönemin Devlet Güvenlik Mahkemelerine benzetilen bu İdare Mahkemeleri de tıpkı komisyon gibi kararlarını ilk kez OHAL KHK’leri ile karşılaştığımız  mensubiyet, iltisak, irtibat  gibi içi doldurulamayan, maddi temeli olmayan kavramlar üzerinden vermektedir. Bu açık duruma rağmen gerek Komisyon ve gerekse de özel yetkili idare mahkemeleri bu tek taraflı, yoruma, keyfiyete açık kavramlar üzerinden başvuruları reddetmeye devam etmektedirler."şeklinde ifade etti.
"Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı"
İktidarın örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklere yönelik baskı politikalarına son verilmesi gerektiğini ifade eden Demir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İktidarın OHAL’i fiilen devam ettirme uygulamalarından biri de 7145 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle devam ettirilen ihraçlardır. Uygulama en çok da iktidarın sendikal hak ve özgürlükler karşıtı politikalarını eleştiren, tutum alan KESK’lileri hedef almaktadır. Yasaklamalar, zulüm, faşizan baskı ve uygulamalar iktidarın siyasal ömrünü kısaltmaktan başka bir işe yaramayacaktır. İşçi sınıfının, emekçilerin yüzyıllardır bin bir türlü bedel ödeyerek elde ettiği hak ve özgürlüklerin hangi gerekçe ile olursa olsun ortadan kaldırılmasına yönelik girişimlere karşı fiili ve meşru mücadele hakkımızı sonuna kadar kullanacağız.  Bu vesileyle bir kez daha çağrıda bulunmak istiyoruz, Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir. Ret kararları iptal edilmeli, haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte görevlerine iade edilmedir. Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır. İktidar, başta örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklere yönelik baskı politikalarına son vermeli, ceza ve soruşturmaları derhal durdurmalıdır."
Açıklamanın ardından toplanana KESK üyeleri olaysız şekilde dağıldılar.

 

Kaynak: PHA
Kaynak: pha