Elazığ'da 24 Ocak 2020 tarihinde Sivrice ilçesinde yaşanan 6.8 büyüklüğündeki depremde kısmen hasar gören Adıyaman E Tipi Kapalı Cezaevi'nin yıkıldı.

1970 yılında faaliyete giren ve zamanında bölgenin en büyük cezaevlerinden biri olan Adıyaman E Tipi Ceza ve İnfaz Kurumu özellikle 12 Eylül askeri darbe döneminde işkence iddialarıyla gündemdeydi. 600 kişilik olmasına rağmen zaman zaman bu kapasitenin iki katı kadar tutuklu ve hükümlü kaldığı biliniyordu.

Edinilen bilgilere göre, 12 Eylül askeri darbe döneminde bin 300 kişiye yakın tutuklu ve hükümlü burada kalıyordu. 20 kişilik kapasiteye sahip koğuşlarda 40 kişi yaşamaya çalışıyordu.

Cezaevinde tutuklu veya hükümlü olarak kalan ve işkence gördüğünü iddia eden 12 Eylül askeri darbe mağdurları da yaşadıklarını anlattılar. O günleri hatırlamak dahi istemediklerini söyleyen mağdurlar, “haklarını helal etmediklerini” ifade ettiler.

12 Eylül mağdurları anlatıyor: "İşkencecilere hakkımızı helal etmiyoruz"

12 Eylül askeri darbe döneminde cezaevine girdiğini söyleyen mağdurlardan M.D. Adıyaman Cezaevi'nde yaşadıklarını şöyle anlattı:

"İnanın o günleri hatırlamak dahi istemiyorum. Hatta o sokaktan dahi geçmek istemiyorum. 12 Eylül'de bizi gözaltına aldılar. 3 aya yakın Pirin Palas'ta (Yetiştirme yurdu olarak inşa edilen ve 12 Eylül askeri darbesinde gözaltı merkezi olarak kullanılan yer, Perre Antik Kent yakınında) işkence gördük. Gözaltı süremiz bittikten sonra bizi tutuklayıp Adıyaman E Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk ettiler. Tam kurtulduk derken öyle bir manzara ile karşılaştık ki, 'Pirin Palas'tan farkı yoktu. 6 kişiydik, daha girişte bizi bir odaya aldılar. Önce 'Hoşgeldin' faslı başladı. Bizi çırılçıplak soydular ve başladılar işkence etmeye, cezaevi müdüründen gardiyanına hepsi vardı. İşkencenin yanı sıra küfürler hakaretler de cabası. Yüzümüzdeki ve vücudumuzdaki işkence izleri iyileşsin diye bizi 1 aya yakın 'müşahede' denilen hücrelerde tuttular. Bir kişilik küçücük hücrede 2 kişi kalıyorduk. Yaralarımız biraz iyileşince koğuşlara aldılar ve ondan sonra ziyaretçilerimizle görüşmemize izin verdiler. 2 yıla yakın tutuklu kaldıktan sonra önce tahliye oldum sonra beraat ettim. O işkencecilere hakkımı helal etmiyorum. Eğer öldülerse ateşleri bol olsun, sağ iseler Allah onlara da bunu yaşatsın diyorum, başka da bir şey demiyorum." 

"O muameleyi bize reva görenleri Allah'a havale ediyorum" 

Dönemin mağdurlarından A.Y. ise, gördüğü işkenceleri hayatı boyunca unutamayacağını ve cezaevine giren herkesin suçlu olmadığını belirterek şöyle konuştu:

"Ben de 12 Eylül askeri darbe döneminde Adıyaman E Tipi Kapalı Cezaevi'nde kaldım. O zaman 'Kara Bela' lakaplı bir üsteğmen vardı. Asker ve gardiyanlarla birlikte koğuşlara girer, 'siyasi suçlular bir tarafa adi suçlular bir tarafa' derdi. Ve başlardı insanlara işkence etmeye. İşkenceden adeta zevk alırdı. Bu fasıl haftada birkaç sefer tekrar ederdi. Öyle ki, cinsel istismardan veya hırsızlıktan tutuklu ve hükümlü olanlar bu manzarayı gördüklerinde 'iyi ki suçumuz siyasi değildir' diyorlardı. 5 yıla yakın tutuklu kaldım ve beraat ettim. Senin anlayacağın cezaevi içinde cezaevi yaşadık. O muameleyi bize reva görenleri Allah'a havale ediyorum.”

Ne olmuştu?

Elazığ Sivrice merkezli 6.8 büyüklüğündeki depremden etkilenen Adıyaman E Tipi Cezaevi boşaltılmış, tutuklu, hükümlü ve personel başka şehirlere nakledilmişti.

4 bin mahkum kapasiteli iki yeni cezaevi yapılıyor

Adıyaman Cumhuriyet Başsavcısı Bozan Çevik, cezaevinin boşaltılmasından sonra yeni yapılacak cezaevi ile ilgili şu açıklamayı yapmıştı:

"Yapılacak yeni ceza infaz kurumu Adıyaman ili Merkez ilçesi Hacıhalil köyü 29 no'lu parselde kayıtlı olup 229 bin 800 metrekare yüzölçümlü taşınmaza 1 adet  'L' tipi ve adet 1 adet açık ceza infaz kurumu ile 100 adet lojman yapılması kararı verilmiş, 25 Şubat 2020 tarihinde ‘kamu yararı kararı’ alınmıştır.Yapılacak ceza infaz kurumu kompleksi içerisinde bulunan DSİ'ye ait sulama kanalları ile DSİ Bölge Müdürlüğü'nden uygun görüş alınmış yerelde yapılabilecek tüm çalışmalar tamamlanmıştır. Bu aşamada bakanlık bünyesinde oluşturulan ekip tarafından etüt proje çalışmaları da devam etmekte olup, yaklaşık 4 bin mahkum ve bin 500 personelin bulunacağı kompleksin en kısa sürede ihale edileceği tarafımıza bildirilmiştir."

İşkenceyle iki gözünü kör, kulağını sağır ettiler

Adıyaman'da, 12 Eylül 1980 darbesinde isim benzerliğinden gördüğü işkence ile kulak zarları patlatılıp gözleri kör olan yaşındaki Abdurrahman Yücel, uzanacak yardım eli bekliyor.

Bahçeli Evler Mahallesi İzollu Caddesi'nde oturan ve 3 oğlu 1 kızı olan 58 yaşındaki Abdurrahman Yücel, 80 darbesinde isim benzerliğinden dolayı alındığı Pirin Palas'ta gördüğü işkenceler neticesinde gözleri kör oldu, kulak zarları delindi.

Devleti yanında görmek istediğini belirten Yücel, ödediği bedelin yıllar sonra da olsa karşılığını almak istiyor. O dönemki yaşadığı olayı anlatan Yücel, şunları dile getirdi:

"Çok işkence yaptılar"

Kendisine çok işkence yapıldığını aktaran Yücel, şunları kaydetti:

"Bana vurdu patlattı, ayaklarımın altını da patlattılar vurarak, üstümü çıkarttı, sırtımı tel örgüye sürüyor, belimi yırttı, parçaladı. Ayaklarımda patlamıştı, ondan sonra tuzların üstünde gezdirdiler, koğuşa attılar, birkaç gün sonra çavuş tekrar geldi, beni bağladılar, bunda tırnaklarımı çektiler, ben bağırıyorum Allah'ınız yok mu? Onlar Allah'ı göster diyor. 60'ıncı gün, bir başçavuş geldi yataklarını topla yürü git dedi. Bende yatağımı topladım, sürükleye sürüklene gittim, insanlara ibret olsun."

 

Kaynak : PHA
Haberin Videosu :
Kaynak: pha