Kahta Rehberlik ve Araştırma Merkezi Özel Eğitim Hizmetleri Bölümü Sorumlusu Mehmet Halit Turan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, özel eğitim kurumlarının engelli bireyleri topluma kazandırmak için nitelikli bir eğitim vermesini daha sonra bütün toplum olarak sahiplenmek gerektiğini kaydetti.

Turan, açıklamasına şöyle devam etti:

"İlk başta bilinmelidir ki deli kelimesi biz eğitimcilerin literatürde kullandığı bir kelime değildir. Eğitimciler bu özellikleri gösteren bireyleri özel gereksinimi olan bireyler olarak tanımlar. Öncelikle bu kavramı tasvip etmediğimizi ve şiddetle karşı çıktığımızı belirtmek isterim. Bizim burada bunu kullanmamızın sebebi yaşadığımız Kahta yerelinde bu bireylerin bu kavramla tanımlanmasından dolayıdır.

İnternette küçük çaplı yaptığımız araştırmada ‘Kahta’ adıyla yapılan aramalarda 9 milyon 620 bin arama sonucu çıkmakta.‘Kahta’nın Gülleri’ olarak arama yaptığımızda 250 bin arama sonucu, ‘Kahta’nın Delileri’ olarak arama yaptığımızda 50 bin 300 arama sonucu, ‘Kahta’da Özel Eğitim’ olarak arama yaptığımızda 725 bin arama sonucu çıkmaktadır. Bunların toplamı da 1 milyonu geçmektedir. Bu durum toplumda yer alan bu bireylerin toplumsal hayatımızda gerektiği kadar yer bulamadığını ama sanal ortamda ciddi bir yer aldığını göstermektedir.

Toplumsal yaşamın bütün alanlarında delileri bulabilirsiniz: düğün, cenaze, basın açıklaması, seçim çalışmaları, kahvehaneler… bu bireyler düğün vb. etkinliklerde eğlence unsuru olarak kullanılırlar. Daha ciddi ve cesaret gerektiren söylemleri onlara söyletiriz. Söyleyemediklerimizi onlara söyletir, yapamadıklarımızı onlara yaptırırız; yani deliliği bastırdığımız duygularımızın açığa çıkmasına da aracı yaparız. Toplum olarak varlığımızı bu bireyler üzerinde var etmeye çalıştığımıza göre onlara karşı toplumsal sorumluluğumuzu da yerine getirmemiz gerekmiyor mu? Bu bireylerin de insanca yaşamalarını sağlayacak düzenlemeler yapmamız gerekmiyor mu?  Yukarda saydığımız bireylerin sokakta devamının olmaması için gerekli toplumsal önlemleri almamız gerekmiyor mu? Biz dışarıdan bakan toplum için eğlenceli olabilir belki peki bu bireylerle ömür geçiren aileler ne zorluklar yaşıyorlar bunların farkında mıyız? Bütün bu soruların cevabı nedir peki? Bu soruların cevabı: bilimsel yöntem ve teknikler ışığında sistematik ve alt yapısı güçlü modern bir eğitim anlayışı ile toplumun her kademesinin desteğiyle yürütülecek bir çalışmadır."

Kahta'da özel eğitim hizmeti veren 5 tane özel eğitim kurumunun olduğunu aktaran Turan, bunların Kahta Rehberlik ve Araştırma Merkezi, özel eğitim uygulama okulu I. kademe, özel eğitim uygulama okulu II. kademe, özel eğitim uygulama okulu III. kademe olduğunu belirterek, şunları ifade etti:

"Önümüzdeki eğitim- öğretim yılında hizmete geçmesi planlanan süper zeka üssü olarak tanımlanan bilim ve sanat merkezi. Bunun yanında her eğitim kademesinde ve her engel türünde özel eğitim sınıflarımız hizmet vermekte. Okullarımızda kaynaştırma eğitimi ile destek eğitim odalarında özel eğitim alan yüzlerce öğrencimiz var. Okula devam edemeyecek durumda olan özel gereksinimi olan bireylerimiz için evde eğitim hizmeti alan öğrencilerimiz var. Ayrıca okuldan sonra destekleyici özel eğitim veren özel rehabilitasyon merkezleri bu bireylere hizmet vermektedir.

Kahta olarak özel eğitim hizmetlerimiz; okul öncesi özel eğitim dışında özel eğitim hizmeti eksiğimiz bulunmamakta. Ama fiziksel koşullar ve donanım olarak eksikliklerimiz bulunmakta. 2004 yılında özel eğitim sınıfıyla başlangıç yaptığımız özel eğitimin bugün geldiği nokta kayda değerdir. Bundan sonraki süreç eğitimde niteliği artırmaya yönelik çalışmalara ağırlık verilmelidir. Liyakatli idarecilere, bilinçli velilere, fedakar öğretmenlere ve toplumun sorumluluk sahibi şahsiyetlerine büyük görev düşmektedir. Özel eğitim alan bireylere fırsatlar tanınmalı en asgari düzeyde toplumun her alanında görünür kılınmalıdırlar. İşe belediyelerle, kaymakamlıkla, ilçe milli eğitimle başlanmalı ve devamında esnaflarımız, özel teşebbüsler, atölyeler iş insanlarımız sorumluluklarının gereğini yerine getirmelidirler. Özel eğitim kurumlarımız bu bireyleri topluma kazandırmak için nitelikli bir eğitim verecek daha sonra bütün toplum olarak bizler onları sahipleneceğiz.

Eğitim bu işin bir boyutu. Eğitimi hallettikten sonra bu bireyleri topluma entegre etme boyutu kalıyor. Bu noktada belediyeye büyük iş düşmekte. Belediyenin bu konuda yapacağı çok iş var. Engellilere yönelik politikalar geliştirmeli bu politikaları hızla hayata geçirmelidir. (Engellilere yönelik parklar, sosyal aktivite alanları, meslek edindirme kursları, sokaklarda, park bahçelerde, toplu taşıma araçlarında fiziki düzenlemeler…). Bir bütünsellik içinde sorunlar ele alındığında bir bütünlük içinde çözüme kavuşurlar. Hegel’in efendi-köle karşılaştırmasında değindiği gibi köle olmazsa efendinin varlığının bir anlamı yoktur. ‘Efendi köle üzerinden kendini var eder.’ Bizler de varlığımızın nedeni olan bu bireylere karşı çok geç kaldığımız sorumluluklarımızı toplumsal dayanışma ruhuyla en hızlı şekilde yerine getirmeliyiz."

Turan, "3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün 1 gün değil 365 gün hatırlanması ve engellilerin bütün sorunlarının bir an evvel çözüme kavuşması dileğiyle tüm engelli kardeşlerimizin gününü kutluyoruz." dedi.

Kaynak : PHA
Kaynak: pha